ABD’deki hükümet kapanması tarihinin en uzunu haline gelirken, bu durumun kripto piyasası düzenleme yasasının da bir kez daha ertelenmesine yol açabileceği belirtiliyor.
ABD’de federal hükümetin fonlanması konusunda süren çıkmaz, çarşamba günü itibarıyla yeni bir rekor kırarak 35 günü aşan en uzun kapanma dönemine dönüştü. Yetkililer, özellikle son ara seçimlerde Demokratların beklenenden güçlü sonuç almasının, taraflar arasındaki anlaşmazlığı daha da derinleştirdiğini söylüyor.
Kripto yasası 2026’ya mı kalıyor?
Washington kulislerinden gelen bilgilere göre, hükümetin kapalı kalması sürecin yalnızca ekonomi ve kamu hizmetlerini değil, kripto piyasası düzenleme tasarısının da takvimini etkiliyor. Bir politika uzmanı, bu kapanmanın “yasama sürecini her düzeyde geciktireceğini” belirtirken, tasarının Şükran Günü’ne kadar ön görüşmeye (markup) gelmesinin hâlâ mümkün olduğunu ifade etti. Başka bir yetkili ise yasanın 2025 yılı sonuna kadar geçmesinin zayıf bir ihtimal olduğunu, ancak 2026 sonuna kadar onaylanabileceğini söyledi.
Blockchain Association CEO’su Summer Mersinger, kapanmanın uzamasının, yasa tasarısının 2026’ya ötelenme olasılığını artırdığını vurguladı. Devlet kurumlarında görevli birçok uzman şu anda ücretsiz izinde olduğu için, yasal metnin teknik hazırlıklarını yapabilecek personel sayısı oldukça azaldı.
Beyaz Saray hâlâ baskı uyguluyor
Beyaz Saray Dijital Varlıklar Danışma Konseyi Direktörü Patrick Witt, Ripple’ın Swell konferansında yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump’ın 2025 sonuna kadar nihai bir “kripto piyasa yapısı yasasını” masasında görmek istediğini söyledi:
“Kongre’de her iki tarafla da düzenli görüşmeler yapıyoruz. Son dönemde kayda değer ilerleme var; gidişatın doğru yönde olduğunu düşünüyorum.”
Witt ayrıca hükümet kapanmasının, beklenmedik biçimde, yasa üzerinde çalışan ekibin kongre üyeleriyle daha derin temas kurmasına fırsat tanıdığını belirtti.
“Normalde öncelik çatışmaları yüzünden yapılamayacak görüşmeleri şimdi yapabiliyoruz,” dedi.
Bu tablo, ABD’de kripto piyasası için beklenen kapsamlı yasal çerçevenin bir kez daha siyasi belirsizlikler nedeniyle gecikebileceğini gösteriyor.
