Düzenleyici kurumların madenciler üzerinde yarattığı baskı Bitcoin (BTC) ağının özerkliğini tehlikeye atabilir.
Bitcoin ağı madenciler üzerinden yaratılabilecek bir sansür riskiyle karşı karşıya olabilir. Konu hakkında açıklamada bulunan Orrick hukuk firmasının ortağı Ben Hutten, gidişatın bu yönde olduğunu ifade etti.
Özellikle ABD cephesinde Bitcoin madencilerine karşı yürütülen baskıcı politikaların etkisine değinen Hutten, bu durumun madencilerin bir noktadan sonra “onaylı” adresler için çalışmasıyla sonuçlanabileceğini belirtti.
Halihazırda böyle bir durumun olmadığını fakat ABD’nin yaptırım uyguladığı kripto para adresleri ve platformları arttıkça ortaya böyle bir denetim mekanizmasının çıkabileceğini savundu. Özellikle ABD Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC) tarafından kara listeye alınan adres sayısındaki artışın madencileri zor duruma itebileceğini öne çıkardı:
Madenciler OFAC’ın yaptırımlar listesindeki kişilere hizmet sağlamayı keserse bu, yaptırım temelli madenciliğin başlangıcı olacaktır.
Benzer bir yaklaşımda CoinShares’in Bitcoin Araştırma Müdürü Christopher Bendiksen‘den geldi. Deneyimli isim madencilerin ABD özelindeki faaliyetlerini sürdürebilmek için bir noktadan sonra OFAC yaptırımlarına uygun hareket etmek zorunda kalabileceklerini öngördü:
Bitcoin ağındaki bu özerklik kaybına ilişkin duruma dair belirtiler geçtiğimiz dönemde kayıtlara geçmişti. Kasım ayında OFAC’ın daha önce yaptırım listesine aldığı bazı adresler, üç büyük madencilik havuzunun ViaBTC, F2Pool ve Foundry’nin blok işlemlerine dahil edilmemişti.
Bitcoin madencilerinin büyük çoğunluğu halihazırda tüm Bitcoin ağı ve ağ üzerindeki tüm cüzdanların işlemlerini kapsayacak şekilde blok üretmeye devam ediyor.