MIT‘nin başlatmış olduğu bu testlerde Bitcoin‘in ne kadar ölçeklenebilir olduğuna dair denemeler yapılmakta.
Geçtiğimiz hafta içerisinde ABD‘nin prestijli üniversitesi MIT’nin gizli bir şekilde Bitcoin Ligtning Network üzerinde denemeler yaptığı ortaya çıkmıştı. Bu denemelerden birinde ise bu teknolojinin akıllı sözleşmeler ile birlikte çalışarak yalnızca milyonlarca işlemi aynı anda yapmasını değil aynı zamanda daha kompleks düzeydeki işlemleri de yapması denenmekteydi.
Okulun Dijital Para Birimleri Girişimi (DCI) ilk olarak 2015 yılında başlamıştı, devamında ise bu girişime bağlı bir şekilde kripto para birimleri üzerine çeşitli Ar-Ge çalışmaları gerçekleştirilmişti. Bu girişimin bir parçası olarak geliştirilen bu testte işlemlerin otomatik olarak, bugünün hava durumu veya ABD dolarının şu anki kur fiyatı gibi belirli bir dış etkene bağlı olarak gerçekleşmesini sağlayan bir sistem geliştirmesi amaçlanmakta.
Bunu mümkün kılan en önemli özellik güvenilir kaynakların akıllı sözleşmelere veri göndermesine yarayan ve MIT’nin “Oracles” olarak adlandırdığı sistem olmakta. Deneme amacıyla araştırmacı Tadge Dryja ve Alin S. Dragos bir oracle yaratarak bunu ABD dolarının güncel fiyatını satoshi olarak yayınlamak için kullandılar. Satoshi’ler Bitcoin’in en küçük birimi olmakta ve hemen herkes akıllı sözleşmelerinde bunu kullanabilmekte.
Geçen yaz Ligtning network yazılımcısı Dryja tarafından önerilen bu fikrin bu aşamaya gelmesi oldukça büyük bir adım olmakta. Daha önceden yapılan denemelere rağmen bu ilk kez çalışan bir koda sahip prototipin sisteme uygulanmasını sağlamış olmakta.
Dragos yaptığı açıklamada:
“Bunu kendi Lightning network yazılımımızın kendi başına çalışabilen bir özelliği olarak geliştirdik. Deneme aşamamızda ABD dolarının havalı duracağını düşündüğümüz için onu seçtik fakat hava durumundan hisse senedi fiyatlarına kadar istediğiniz her türlü veriyi uygulamanız mümkün olmakta.”
Dragos aynı zamanda bunun bir deneme sürümü olduğunu ve gerçek para ile herhangi bir deneme yapılmaması konusunda uyarılarda bulundu. Bununla birlikte Dragos ve diğer MIT araştırmacıları Lightning Network yardımı ile Bitcoin’in bir gün, ilk kullanıcıları tarafından ön görülen ölçeklenebilirlik potansiyeline ulaşmasının mümkün olduğuna inanmaktalar.
Bu çalışmanın bir parçası olarak MIT araştırmacıları Lightning Network için “lit” adını verdikleri bir uygulamanın üzerinde çalışmaktalar. Oracle kodunun ise bu çalışmaya bir eklenti olması beklenmekte. Dragos şunları söyledi:
“DCI olarak biz Lightning Network’e gerçekten inanıyoruz. Bitcoin şu anda pek iyi ölçeklenememekte olduğundan daha iyi bir şeylerin olabileceğine karar verdim. Sonradan gördüm ki daha iyisi Lightning’miş. Ölçeklenebilme sorununu aşmamızın en iyi yolu bu.”
Bitcoin Akıllı Sözleşmeler
Lightning bize ölçeklenebilirlik konusunda çözüm sunarken, akıllı sözleşmeler ise Bitcoin’e yeni bir takım özellikler eklemekte. Örneğin MIT’nin bu denemesinin başarılı bir şekilde uygulanması durumunda dünyada neler olduğuna bağlı olarak bahis oluşturabileceksiniz.
Bir başka örnek ise futures contract olmakta. Bir örnek vermek gerekirse Ayşe, Ali’ye dolar fiyatının belirli bir gündeki satoshi karşılığını ödeyeceğini söylüyor, diyelim ki Cuma günü demiş olsun. Bu durumda Ayşe hafta sonuna kadar, farz edelim doların değeri 12,150 satoshi olursa bunu ödemesi gerekecek demek oluyor.
Bu Bitcoin ile bağlantılı olmayan gelişmiş bir akıllı sözleşme kullanımına örnek olmakta. Dragos konuyla alakalı şunu itiraf ediyor:
“İnsanlar akıllı sözleşmeleri düşündüğü zaman hemen Ethereum‘u düşünüyorlar. Çünkü onların kodlama dili çok daha zengin.”
Ama argüman olarak yaptığı açıklamada Bitcoin üzerinde de bazı çalışmalar yapıldığı zaman onun da aynı şeyleri yapabileceğini söylemekte:
“Bitcoin’in geliştirici dostu olmamasının sebebi o yöne doğru bir meylinin olmamasından kaynaklanıyor. Fakat istediğiniz takdir de bu şekilde de kullanabilirsiniz yalnızca biraz daha yaratıcı olmanız gerekiyor.”
Kısacası bu sistem Dryja’nın geliştirmiş olduğu “discreet log contracts” yöntemini kullanarak akıllı sözleşmelere veri akışını sağlamakta. Bu yöntemin en önemli avantajlarından birisi ölçeklenebilirlik çünkü verilerin bir çoğunun Bitcoin blockchain’i üzerinde saklanmasına gerek kalmamakta.
Bir diğer avantajı ise gizlilik çünkü oracles kodlarının göndermiş oldukları verinin kimin tarafından gönderildiğini bulmalarının imkanı olmamakta.
Dragos:
“Tanıtmakta olduğumuz bu yeni modelde oracles kodları kullanmakta oldukları verilerin kimler tarafında kullanılmakta olduğunu bilmemekteler.
Bazı İkilemler Mevcut
Gerçekleştirilen sunumun tamamlanmasının ardından, Dragos ve Dryja birçok öne çıkan sorunun ve ikilemin olduğunu düşünmekteler. Dragos:
“Oracle’a bireylerin gözünden baktığımızda tabi ki bundan para kazanmak isteyeceklerdir. Ve bizim bunu anlamamız gerekir.”
Bir başka öne çıkan soru ise Oracle’ın şimdilik güvenilir olması. Fakat gelecekte kullanıcılara aynı anda birden fazla oracle kullanmalarına olanak sağlanması sonucu bu güven sarsılabilir.
Fakat gelecekte belirli bir noktadan sonra MIT‘nin DCI‘ı bu teknoloji üzerinde çalışmayı bırakmayı ve başka birine devretmeyi ummakta.
Dragos yaptığı bir açıklamasında “Bu teknolojiyi uygulayabilecek şirketler ile çalışmaktayız.” demişti. Her ne kadar isimlerini vermese de bu şirketlerin büyük şirketler olduğunu ve DCI’ın partnerleri olduğunu söyledi.
Umut ediyoruz ki bu büyük şirketler normal kullanıcıların bu teknolojiden neler beklediklerine dair daha iyi bir anlayışa sahip olsunlar. MIT’nin DCI’ı bir prototip yaratarak bu sistemin ardında yatan teknolojinin aslında nasıl çalıştığını bize göstermiş oldu. Bunu yaparken ise aşırı kolay bir uygulama yapmaktan kaçındılar. Dragos:
“Kullanıcı deneyimi tam olarak uzmanlık alanımız sayılmaz.”
Şimdi ise Oracle insanların kullanımına açık olmakta ve istedikleri her şekilde kullanabilecekler. Artık Oracle’ın kullanılmasının işe yarar bir gelişmemi yoksa zaman kaybı mı olduğu tamamen topluluğun elinde olmakta.
Dragos sözlerini şu şekilde noktaladı.
“Tahmin etmemiz oldukça güç olmakta. Eğer insanlar bunu kullanmayı tercih ederse çok büyük bir gelişme olabilir. Fakat öte yandan insanların bunu ne için kullanacağını tam olarak bilemiyoruz. Yeni teknolojiler her zaman mevcut olmakta ama bu her birinin kesinlikle başarıya ulaştığı anlamına gelmemekte.”