Bitcoin (BTC) ağındaki madenciler bugün 2008 yılından bu yana görülmüş en sert ikinci düşüşü deneyimlediler. Bitcoin ağındaki madencilik zorluk düzeyi (mining difficulty) 20 trilyon düzeyden 16.7 trilyona kadar geriledi ve yüzde 16 oranında azaldı.
Bitcoin (BTC) madencileri, özel cihazlar kullanarak BTC ağındaki algoritmaları çözer ve bunun sonucunda blok üretir. Eğer ağda çok fazla sayıda madenci varsa bu rekabetin artmasına ve blok üretiminin zorlaşmasına yol açar. Tersi senaryoda, rekabetin az olduğu durumlarda ise blok üretmek ve algoritma çözmek daha kolaydır. Blok üretiminin ne kadar kolay olduğuna bakmak için maden zorluğuna bakılır.
Dokuz yıldır görülmemiş bir düşüş
Bitcoin (BTC) fiyatı bundan birkaç gün önce tarihinin en iyi ikinci aylık kapanışını yapmışken bugün yeni bir tarihi gelişme daha yaşandı. Bu seferki gelişme ise Bitcoin fiyatı ile ilgili değildi. Glassnode verilerine göre Bitcoin ağındaki maden zorluğu bugün hash oranı doğrultusunda yapılan güncelleme ile yüzde 16 oranında düşüş yaşadı.
We just observed the 2nd largest negative #Bitcoin mining difficulty adjustment in history: -16%
It topped the -15.9% change in March this year.
The only other time difficulty saw a larger downwards adjustment (-18%) was over 9 years ago, in Oct 2011.https://t.co/hXl4n3DAYR pic.twitter.com/7zgwMjNj13
— glassnode (@glassnode) November 3, 2020
Bunun Bitcoin tarihinde görülmüş en sert ikinci zorluk düşüşü olduğu açıklandı. Bu verilere göre tarihte yalnızca bir kez bundan daha sert bir düşüş yaşandı ve o da 2011 yılındaydı. Glassnode verilerine göre Ekim 2011 tarihinde maden zorluğu yüzde 18‘lik rekor oranda düşüş yaşadı. The Block ise rekorun 2011 değil, ASIC dönemi olarak da bilinen 2013 tarihinde kırıldığını açıkladı.
Düşüşün sebebi Çinli madenciler
BTC.com verilerine göre Bitcoin maden zorluğu bugün 11:28’de güncellendi. Zorluk düzeyinin 20 trilyondan 16.7 trilyona düşmesinin başlıca sebebinin Çinli madenciler olduğu düşünülüyor.
Çin’de faaliyet gösteren Bitcoin madencileri ülkedeki yağmur mevsiminin bitmesiyle birlikte hidroelektrik santrallerini bırakıp fosil yakıta geçiş yapmaya başladılar. Bu süreç içerisinde pek çok madenci, kullandıkları cihazın fişini çekti.