Bitcoin‘in doğumundan beri, kripto para birimleri ile ilgili yasal konular hep gri bölgede kaldı ve hala bir kesinlik kazanmadı. Aradan geçen on yıla rağmen kripto para birimleri ve Bitcoin hala beklenildiği yaygın kabule ulaşamadı ve bunun önündeki en büyük engellerden birisi de regülasyonlar konusundaki dengesizlik ve eksiklik. Büyük kurum ve kuruluşlar, kripto paralar konusunda bir adım atmadan önce bu konudan dolayı başlarının belaya girmeyeceğinden emin olmak istiyor.
Ancak Silk Road’ın kapatılması, Mt. Gox borsasının çöküşü ve 2017 yılındaki tarihi rallinin etkileri, regülatörlerin ve ülkelerin kripto para birimlerine daha dikkatle bakmasına neden oldu. Geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği’nin regülatörlerinden ESMA, ”kripto varlıklar” üzerine 49 sayfalık bir rapor yayınlamış ve çeşitli ülkelerin finansal düzenleyicilerinin kripto para birimleri konusunda neler yapması gerektiğine dair rehberlik etmişti.
Rapor bir hayli uzun olsa da, tema hemen hemen tahmin edilebilir bir yapıya sahipti. ESMA genel olarak Bitcoin ve diğer kripto para birimlerinin yatırımcı korumasına ve piyas bütünlüğüne ciddi tehditler oluşturabileceğini ve piyasadaki volatilitenin, sahtekarlığın ve hatta kara para aklama ile milyon dolarlık siber saldırıların hala tehlike arz ettiğini vurguladı.
Bitcoin ETF’si konusunda yapılan başvurular ve SEC’in verdiği ret cevapları incelendiğinde, ESMA ile SEC’in istediği şeyin benzer olduğunu görmek mümkün. İki regülatör de kripto para piyasalarındaki volatilitenin ve manipülasyon risklerinin, geleneksel finans piyasaları için tehlikeli olduğunu düşünmekte ve bu ikisi birbirini tetikleyebilir.
SEC’in onaylanması en olası ETF olarak görülen VanEck başvurusunu son olarak Şubat ayına ertelemesinden sonra beklenti git gide çoğaldı ve olası bir onay, AB içerisindeki regülatörün de bu konudaki endişelerini giderecektir. Olası bir ret ise aynı paralelde diğer regülatörleri de benzer kararlar almaya itebilir.