Kendi tokenını üreten ve kendi ICO‘sunu düzenleyen şirketlerin sayısı git gide artıyor. Şirketlerin sayısının artmasının yanı sıra ICO piyasasına giriş yapan yatırımcıların sayısı da ciddi ölçüde artıyor ve piyasa hızla büyümeye devam ediyor. Ancak ICO piyasasının yaşadığı büyüme, bu piyasada boy gösteren pek çok projenin başarısızlığına mani olamıyor.
ICORating verilerine göre bu yılın ikinci çeyreğinde düzenlenen ICO’ların yüzde 55’i başarısızlıkla sonuçlandı. Geçtiğimiz dönemlerle kıyasladığımız zaman bu oranda bir artış olduğunu görüyoruz. Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 50 civarında olan başarısızlık oranı, yüzde 5 civarında artış gösterdi.
ICO piyasası adeta altın çağını yaşıyor ve piyasaya giriş yapan yatırımcıların sayısı her geçen gün daha da artıyor. Yine ICORating tarafından yayınlanan rapora göre bu yılın ikinci yarısında toplam 827 projenin ICO’su gerçekleşti ve bu projeler toplamda 8.3 milyar dolar gibi bir para topladı. İkinci çeyreğin en başarılı projesi Mayıs ayındaki ICO’sunda 117 milyon dolar toplamayı başaran PumaPay’di. Bu yılın ilk çeyreğinde ICO düzenleyen projelerin toplamda 3.3 milyar dolar para toplamayı başardığını düşünürsek piyasanın ne kadar büyüdüğünü daha iyi anlayabiliriz. Ne var ki piyasanın büyümesi, başarısız olan proje sayısının azalmasını sağlamadı.
Peki ICO piyasası altın çağını yaşıyorken neden hala bu kadar fazla başarısız proje var? ICORating’e göre piyasa her ne kadar büyümüş olsa da piyasadaki “projelerin kalitesinde ciddi bir düşüş var.” Artık piyasada ‘az ve öz’ durumu söz konusu diyebiliriz. Az sayıda proje, çok sayıda yatırım topluyor ve geriye kalan projeler başarısızlığa mahkum oluyor.
Büyüyen ICO piyasanın en çok Kuzey Amerika merkezli projelere yaradığını söylemek gayet mümkün. İkinci çeyrekte ICO’lara yapılan toplam yatırımların yüzde 64.6’sı Kuzey Amerika merkezli projelere gitti. ICO piyasasındaki projelerin en çok odaklandığı alan ise finansal hizmetler oldu. Piyasadaki 87 ICO, finansal hizmet alanında odaklanmış projeler tarafından düzenlendi.