ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC) Başkanı Rostin Behnam, Ethereum (ETH) ve stablecoinlerin kendi yetki alanlarında olduğunu söyledi.
CFTC Başkanı Rostin Behnam, 8 Mart günü Senato Tarım Komitesi’nde verdiği demeçte dikkat çeken ifadelerde bulundu. Behnam, eğer ki ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından gerekli düzenleyici çerçeve oluşturulmazsa bütün stablecoinlerin ve ayrıca Ethereum’un emtia olarak sayılacağı ve CFTC kapsamında denetleneceğini ifade etti.
Bu ifadelerini daha önceki stablecoin davalarına ve Ethereum üzerindeki analizlerine dayandıran CFTC başkası açıklamasını şu cümlelerle detaylandırdı:
Stablecoinler ile ilgili açtığımız davalara dayanarak, kongre düzenleyicilere aksini söylemediği sürece USDC ve diğer benzer stablecoinlerin emtia olacağına dair güçlü bir yasal argüman olduğunu düşünüyorum.
ABD’de dijital varlıklara yönelik mevcut düzenleyici yaklaşımın işe yarayıp yaramadığına değinen Behnam, kongre’nin kapsamlı düzenleyici mevzuatına duyulan ihtiyacı vurguladı ve böyle bir mevzuatın FTX benzeri durumların yaşanmaması için gerekli olduğunu belirtti.
Yasalarımızın kanıtladığı gibi, düzenlemelerimizin onlarca yıldır kanıtladığı gibi, kapsamlı düzenleme dolandırıcılık olaylarını önleyebilir, manipülasyonu önleyebilir. Bu adım piyasaları istikrara kavuşturabilir ve en nihayetinde müşterileri koruyabilir.
İki kurum arasında görüş ayrılığı yaşanıyor
Avrupa Birliği’nde (AB) ve Asya‘da atılan düzenleyici adımların aksine ABD bir süredir kripto paralar konusunda nasıl bir tanımlama yapacağına karar verememiş görünüyor. Gerek stablecoin’ler konusunda gerekse Ethereum konusunda ülkenin finansal piyasa düzenleyici kurumlarının ağzından çok farklı nitelendirmeler çıkıyor.
Bu son açıklamasında CFTC Başkanı her ne kadar stablecoinleri emtia olarak nitelendirmiş olsa da daha geçen hafta SEC, Paxos tarafından ihraç edilen stablecoin Binance USD’nin (BUSD) kayıtsız bir menkul kıymet olduğunu ve bu gerekçeyle söz konusu varlığın ihracının durdurulması gerektiğini beyan etmişti.
Geçtiğimiz haftalarda yaşanan ve kripto para endüstrisinin gündemine damga vuran Paxos olayına da değinen Behnam ise stablecoinler özelinde bir kar ve getiri beklentisi olmadığını hatırlattı:
Bildiğim kadarıyla, itibari para destekli stablecoinlerde, kar ve getiri beklentisi yok. Ancak algoritmik stablecoinlerin nasıl karakterize edilebileceğinden henüz emin değiliz.
Benzer bir karmaşa da Ethereum konusunda yaşanıyor. SEC Başkanı Gensler‘in şubat sonunda yaptığı bir açıklamasında Ethereum’un menkul kıymet olarak sınıflandırılabileceğini öne sürdü. Gensler, buna benzer açıklamaları defalarca dile getirmesine rağmen yasal statüde henüz net bir adım atılmadı.
Konuyla ilgili aksi bir görüşe sahip olan CFTC başkanı ise yapılan piyasa analizleri ve Ethereum’un merkeziyetsiz yapısı gereği bir emtia olarak nitelendirilmesi gerektiğini savunuyor:
Bu vadeli işlemlerin CFTC piyasalarında listelenmesi bir tesadüf değil. Analizi biz yaptık. Listeleme kurumu yasal analizi yaptı ve analiz, Eterin bir emtia olduğu sonucuna götürdü ve geçmişte bu konuda oldukça tutarlıydım.
Emtia ve menkul kıymet tanımları neden önemli?
Menkul kıymetler hisse senetleri, tahviller ve yatırım fonları gibi SEC denetimine tabi tutulan finansal enstrümanlardır.
Diğer tarafta, emtialar borsalarda işlem gören fiziksel mallar veya hammaddelerdir. Altın, petrol ve mısır emtialara örnek olarak gösterilebilir. Genellikle SEC tarafından düzenlenmezler ve değerleri piyasa arz ve talebine göre belirlenir. Emtialar genellikle enflasyona karşı korunmak veya yatırım portföylerini çeşitlendirmek için kullanılır.
Başta Bitcoin (BTC) olmak üzere kripto paraların ABD sınırları içerisinde bu iki tanımdan hangisi olarak görüleceği ise sektörün geleceği ve işleyişi için önem arz etmektedir. Bu doğrultuda kripto endüstrisinin finans sistemine entegrasyonu daha geniş çaplı sağlanabilir ya da başka bir çok proje ise Ripple (XRP) gibi uzun süreli mahkemelerle boğuşmak zorunda kalabilir.