Dünyanın önde gelen ekonomik ve siyasi güçlerinden birisi olan Çin‘in, kripto para birimleri ve blockchain ile çok çalkantılı bir ilişkisi olduğu artık bir sır değil. Ülke zaman zaman hem kripto para birimlerine hem blockchain teknolojisine ılımlı yaklaşırken, bazen her ikisine, bazen de sadece kripto para birimlerine kötü yüzünü göstermesi ile tanınmakta.
500 Startup‘ın Çin biriminin başkanı olan Edith Yeung, CNBC‘ye verdiği demeçte bu karmaşık ilişkiye ve hükümetin yeni teknolojiler hakkındaki görüşlerine değindi.
Çin’in Kripto Karşıtı Eylemleri Oldukça Fazla
Çin’in kripto para birimleri ve altında yatan blockchain teknolojisi ile ilk haşır neşir oluşu, 2013 yılının sonları, 2014 yılının başlarına dayanıyor. Hükümet başlangıcı, vatandaşlarının Bitcoin de dahil bütün kripto para birimlerini almaktan, satmaktan ve bunların ticaretini yapmaktan yasaklayarak yapmış ve ciddi bir tepki toplamıştı.
O tarihlerde kripto para birimlerinin ticari hacminin çoğu, Çin piyasaları tabanlı olduğundan, yasaklama piyasayı ciddi anlamda sarsmış ve Çinli yatırımcıların kripto para alım satımı için alternatif yollara başvurmasına neden olmuştu. VPN ve eşler arası işlemleri (P2P) kullanarak hükümetin yasağını delen Çinli tüccarlar, bazı kripto para borsalarının sık sık domain adresi değiştirmesiyle de piyasaya katkı sağlamaya devam etti.
Çin Blockchain’i Seviyor ama Bitcoin’den Nefret Ediyor
‘Blockchain iyi, Bitcoin kötü’ düşüncesinin temellerinden birisi de Çin hükümetinin kendisi olarak görülmekte. Yeung’a göre hükümet blockchain konusunda dünya liderliğine oynarken, kripto para birimlerine de aynı oranda karşı çıkmakta. Blockchain’in kripto paralarla olan bağına rağmen, hükümet yine de bu teknoloji konusunda diğer devletlerin gerisine düşmekten oldukça korkuyor ve bu yüzden milyonlarca hatta milyarlarca dolarlık (1.4 milyar dolarlık Hangzhou yatırımı) yatırımlar yapmakta.