Decentralized Finance (DeFi) yazı yeniden canlanıyor ve kripto ekosisteminde kilitli toplam değer (TVL) hala 2021 zirvesinin oldukça altında olsa da, gelecek yılın ilk yarısında rekor seviyelere ulaşabilir.
Steno Research’in Cuma günü yayımladığı bir rapora göre DeFi’nin bu yakın zamanda yeniden canlanışı, özellikle ABD’deki faiz oranları ile bağlantılı.
Rapora göre, DeFi piyasası büyük ölçüde ABD doları merkezli olduğu için, faiz oranları DeFi’nin çekiciliğini belirleyen en kritik faktör. Analist Mads Eberhardt, “Faiz oranları, yatırımcıların daha yüksek riskli fırsatlara yönelme eğilimlerini belirler ve bu durum DeFi piyasalarını doğrudan etkiler” diye yazdı.
Steno, 2020’deki ilk DeFi yazının, Covid salgınına yanıt olarak ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimlerinin hemen ardından geldiğini belirtiyor. Ancak, faiz oranları DeFi’nin geri dönüşündeki tek etken değil. Kriptoya özgü başka faktörler de bu canlanmada rol oynuyor. Ocak ayından bu yana yaklaşık 40 milyar dolar artan stablecoin arzındaki büyüme, DeFi protokollerinin omurgasını oluşturduğundan, bu büyüme çok önemli.
Eberhardt, “Faiz oranları düştükçe, stablecoin tutmanın fırsat maliyeti azalır ve bu da onları daha çekici hale getirir, tıpkı DeFi’nin bu tür bir ortamda daha geniş bir cazibe kazanması gibi” diye ekledi.
Güncel trendler de etkiliyor
Raporda ayrıca, tokenlaştırılmış hisse senetleri, tahviller ve emtialar gibi gerçek dünya varlıklarının (RWA) devam eden büyümesi de önemli bir faktör olarak vurgulanıyor. Bu varlıkların yıl başından bu yana yüzde 50 artması, DeFi gibi on-chain finansal ürünlere olan talebin güçlü olduğunu gösteriyor.
Ethereum ağı üzerindeki işlem ücretlerinin düşmesi, DeFi’nin daha erişilebilir olmasını sağlıyor ve bu da DeFi’nin yeniden canlanmasına katkıda bulunan bir diğer önemli etken olarak öne çıkıyor.