Kripto piyasasında hızla yayılan dijital varlık hazinesi (DAT) şirketleri, Bitcoin’in (BTC) yanı sıra Ethereum (ETH) ve Solana (SOL) gibi diğer büyük kripto paralara da kurumsal talep olduğunu gösteriyor.
Son dönemde özellikle Nasdaq’ta işlem gören şirketler, büyük sermaye artırımlarının ardından kendilerini “kripto hazinesi” olarak yeniden markalıyor. Bu model sayesinde DAT’ler önemli miktarda token biriktirirken yatırımcılara geleneksel hisse senedi üzerinden dijital varlık maruziyeti sunuyor.
DAT dönüşümü açıklayan şirketlerin hisse fiyatlarında gözle görülür yükseliş yaşanması, başka firmaları da benzer stratejilere yönlendiriyor. Ancak Wall Street Journal’ın haberine göre, ABD’li düzenleyiciler bu şirketlerin kripto alım planlarını açıklamadan önce görülen şüpheli hisse işlemlerini araştırıyor.
Altcoinlere açılan yeni kapı
DAT yapılarının altcoinlere doğru genişlemesi, hem fırsatlar hem de riskler doğuruyor. Proje ekipleri, kilitli tokenlarını DAT’lere katkı yaparak likit hisse senedi karşılığı erken nakde çevirebiliyor. Bu durum, geleneksel kilit açılma takvimlerini aşındırarak ekosistemlerde teşvik uyumsuzluklarına yol açabilir. Özellikle daha riskli altcoin projelerinde, ekiplerin DAT üzerinden token maruziyetini azaltması sık rastlanan bir stratejiye dönüşebilir.
Birleşmeler kapıda olabilir
DAT şirketleri şimdiden birleşme hareketlerine sahne olmaya başladı. Örneğin Bitcoin odaklı Strive, Semler Scientific’i satın alarak ilk DAT birleşmesine imza attı. Uzmanlar, bu trendin önümüzdeki dönemde daha fazla birleşme ve satın alma (M&A) fırsatı yaratabileceğini düşünüyor. Blockchain.com CEO’su Peter Smith, DAT sayısının artacağını ancak bu büyümenin bir noktadan sonra “yoğun konsolidasyona” dönüşeceğini öngörüyor.
Bu gelişmeler, dijital varlık hazinelerinin kripto ekosisteminde kalıcı bir oyuncu mu olacağını yoksa ekipler için “sofistike çıkış mekanizmaları” mı sunacağını önümüzdeki dönemde netleştirecek.