Eskiden Barclays‘de borsa simsarlığı yapan Daisuke Murayama, Bloomberg’e yaptığı açıklamasında Avrupa’nın en büyük bankacılık kurumlarından birinden Japon kripto para borsası BitFlyer’a geçerken herhangi bir maddi çıkarının olmadığını söyledi.
Murayama yaptığı açıklamasında “Sadece geleneksel finans sisteminde bir gelecek göremedim” diyerek geleneksel finans kurumları tarafından sunulmakta olan hizmet ve ürünlerin modasının geçmiş olduğunu ve yakın bir zamanda gereksiz bir hale geleceklerini belirtti.
Kripto Para Borsalarında İşe Alımların Ardı Arkası Kesilmiyor
Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca Coinbase gibi büyük kripto para borsaları geleneksel finans sektöründen yöneticileri, borsa simsarları ve bu alanda önemli olan diğer kişileri bünyesine katmaya durmaksızın devam etmekte. Küresel olarak büyümeye ve kurumsal yatırımcıları çekmek isteyen borsalar agresif bir şekilde çaba göstermekteler.
Japonya’nın önde gelen kripto para borsası olan ve dünyadaki en büyük 4. ticaret platformu olan BitFlyer, son zamanlarda Coinbase’in izlemekte olduğu yolu izleyerek kripto para endüstrisine geleneksel finans sektöründen bankacıları katmaya başlamış bulunmakta.
BitFlyer’ın kurucusu ve CEO’su Yuzo Kano ise, gerçekleştirmekte oldukları istihdam hakkında bilgi vererek, 40 yaşlarındaki tecrübeli, alanında uzman ve daha önceden düzenlenmiş piyasalar üzerine bilgisi olan borsa simsarlarını ve bankacıları almakta olduklarını belirtti. Aynı zamanda 20 yaşlarda olan kripto para sektörünün hızlı yükselişine ayak uydurmakta zorlanmayan gençleri de bünyelerine katmakta olduklarını da ekledi. Kano sözlerine şu şekilde devam etti:
“Hedefim dünyada bir numara olmak. Bunu başarabilmek için ise daha çok çalışana ihtiyacımız var. Bu alanda en nitelikli kişiler ise küresel bankalardan gelmekte.”
Kano, son zamanlarda kripto para sektöründe çalışmak üzere yöneticilere, finansçılara ve bankacılara olan talebin geçtiğimiz birkaç ay içerisinde daha da arttığını söyledi. Bunun büyük oranda sebebinin ise finansal otoriteler tarafında kripto ticareti üzerine yapılan baskılar olduğunu belirtti.
Güney Kore, ABD, Singapur, İsviçre ve Japonya gibi birçok bölgede kripto para birimleri için düzenlemeler koyulmuş olmakta. Kano’ya göre ise tecrübeli bankacıların bu alanda düzenleyiciler ile olan ilişkilerde ve sıkı bir şekilde düzenlemelere bağlı olan bir piyasada nasıl bir altyapı oluşturacaklarını bilmeleri oldukça önemli olmakta. Özellik ile yeni kurulan kripto para şirketleri için bu tecrübelerden faydalanmak oldukça önemli olmakta.
Eski Barclays çalışanı Daisuke Murayama ise, bankacılık sektöründeki birçok finansçıların alternatif sektörlerde bulunan kariyer seçeneklerini göz önünde bulundurmaya başladığını açıkladı. Bunun en büyük sebebinin ise uzun dönemde bankaların ve geleneksel finans ürünlerinin varlıklarını sürdürebilmeleri olmakta olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz ay içerisinde Goldman Sachs ve NYSE gibi sektörün önemli kurumlarını kripto para piyasalarına gireceklerini duyurmuştu. Finans sektörüne böylesine büyük aktörlerin girmesi ile bankaların artık Bitcoin gibi büyümekte olan kripto para birimlerini göz ardı edemeyeceklerinin sinyalini vermeye başladı.
Japonya’da işe alım şirketinin yöneticisi olan Razin Ashraf gibi analizciler ise yeni kurulan kripto para şirketlerinin satış, uyum sağlama gibi birçok alanda yeni girişimlerin karşılaşmakta oldukları sorunları atlatmak için finansal uzmanlığı ihtiyaçları olacakları belirtti. Ashraf açıklamasında:
“Kripto para şirketleri yönetim kurullarında; iş geliştirme, satış, hesap yönetimi, operasyonlar gibi birçok alanda oluşacak boşluğu doldurmak için finansçılara ihtiyacı olacak.”
Sırada Ne var?
2018 yılının başlarında gerçekleşen ve o dönemde Japonya‘daki en büyük kripto para borsası olan Coincheck 500 milyon $’lık bir hack saldırısına uğramıştı. Şirket yapmış olduğu açıklamada bu saldırının kaçınılmaz olduğunu ve sebebinin ise şirket içerisindeki güvenlik alanında önlem almak için yeteri kadar kalifiye iş güçlerinin olmadığından ötürü gerçekleştiğini söylemişti.
Kripto para borsalarının, küresel finans sektöründen işe alımların ve büyük finans kurumlarının Bitcoin gibi kripto para birimlerini benimsemelerinin devam etmesi halinde yatırımcılar, kripto para birimlerinin gelecekte gerçek bir varlık sınıfına dönüşmelerini beklemekte.