Ethereum geliştiricileri hazırladıkları Casper bakiye kanıtı(Proof-of-Stake) yazılım kodunu yeni bir test ağı için kullanmayı düşünüyorlar.
Dün düzenlenen bir ana geliştirici toplantısında Vitalik Buterin, Casper’ın test için hazır olduğunu söyledi. Aynı zamanda istemciler arasında testin gerçekleşmesi sırasında güvenliğin artacağının da altını çizdi. Bu gelişme özellikle birden fazla Ethereum istemcisiyle çalışan programların arkasındaki geliştiricileri rahatlatacak gibi görünüyor.
Şu anda kullanımda olan tek istemciler arası kabiliyete sahip test ağı olan Ropsten, Proof-of-Work yani emek kanıtı protokolü kullanıyor. Proof-of-Work, sadece madencilerin olduğu bir ağda düzgün çalışıyor. Ropsten ise bir test ağı ve madenciler yok denecek kadar az, bu yüzden saldırılara çok açık bir ağ demek yanlış olmaz. Aslında Rinkeby ve Coven adlı test ağları, bu ataklardan kaçınmak için yetki kanıtına bazlı bir protokol (Proof-of-Authority) kullanıyor. Ancak çoğu geliştirici bu ağları kullanılabilirlik sorunları dolayısıyla tercih etmemekte.
Casper test ağı şimdilik yaygın kullanıma hazır değil, bu yüzden de ana Ethereum ağına entegre edilmesi oldukça zor. Toplantıdaysa bu ağda gerçekleştirilecek testlere başlamak için çok uygun bir zaman olduğuna karar verildi. Geliştirici Peter Szilagyi ise bu ağın er ya da geç kullanılacağını belirtti:
“Eğer Casper ağını gelecekte bir hardfork ile kullanıma sunacaksak, insanlar eninde sonunda bunu istemcilerine uygulamak zorunda kalacak.”
Toplantıda açıklanan detaylardan biri de Casper ağının Python programlama diline adapte edilmesi. Aynı zamanda ağ üzerinde küçük de olsa bazı testler halihazırda gerçekleştirilmiş.
Eğer Casper bir test ağı olarak kullanılmaya başlanırsa, oluşabilecek bazı güvenlik sorunları da yok değil. Buterin ise bu sorunların basit bir şekilde çözülebileceğini söyledi: ağdaki Ethereum’ları özellikle seçilmiş ve güvenilir kişilere dağıtmak. Bilindiği gibi Proof-of-Stake protokolünün sağlıklı bir şekilde işlemesi ağdaki kripto para sayısıyla doğru orantılı. Aslında Ethereum’ların belirli kişilerde olması, üstte bahsettiğimiz Proof-of-Authority protokolünün bir benzeri sayılabilir.
Son olarak, tabii ki halledilmesi gereken birkaç problem var, ancak Szilagyi buna benzer bir test ortamının eğlenceli olabileceğini de belirtti.
“İnsanların gerçekten kullanmak istediği bir test ağına sahip olmak çok güzel olurdu…”