Finansal İstikrar Kurulu (FSB), stablecoin dünyasının “hızla evrildiğini” belirterek bu sektörü uygun bir şekilde düzenlemenin, denetlemenin ve gözetlemenin önemini vurguladı.
Global çaptaki stablecoin regülasyonlarının geçen yıldan bu yana ne yönde ilerlediğine ilişkin G20’nin talebi üzerine bir değerlendirme raporu hazırlayan Finansal İstikrar Kurulu, raporun sonuçlarını perşembe günü yayımladı.
FSB, ulusal çaptaki düzenleyici kurumların stablecoinleri regüle ederken esas alabileceği 10 maddelik bir öneri listesi hazırlayıp, bunu Ekim 2020’de açıklamıştı.
2009’daki G20 zirvesinden sonra Finansal İstikrar Forumunun halefi olarak kurulan Finansal İstikrar Kurulu, ulusal finans otoritelerinin ve uluslararası standart belirleyici kurumların çalışmalarını koordine eder.
Değerlendirme raporunda, pek çok ülkenin regülasyon konusunda birbirinden farklı yollar izlediği ve geçen yıl önerilen bu 10 maddelik listenin uygulamaya konması bakımından hala “erken aşamalarda” olunduğu belirtildi.
“Örneğin, Avrupa Birliği stablecoinler ve diğer kripto varlıklar için kapsamlı, yeni bir regülasyon çerçevesi hazırlıyor. Kanada ve Cayman Adaları gibi diğer merciler nasıl bir tepki verileceğini değerlendirmeye devam ediyor ya da yeni bir regülasyon rejimi oluşturmanın erken aşamalarındalar. ABD, İsviçre, Tayland ve Türkiye dahil olmak üzere daha farklı merciler, stablecoinler ile ilgili riskleri ele almak için büyük ölçüde mevcut regülasyon, denetim ve gözetim rejimlerine dayanmaktalar.”
Uluslararası iş birliğinin önemi üstünde duruldu
Finansal İstikrar Kurulu, geleneksel itibari paralar ile kripto varlıklar arasında köprü işlevi gören, merkeziyetsiz finans yapılarında kullanılan ve kripto varlık türev işlemlerinde dayanak varlık olan stablecoinlerin, genelde “spekülatif kripto varlıklara duyulan talebin bir yan etkisi” olduğunu ve “kısıtlı düzeyde” kullanım alanına sahip olduğunu belirtiyor.
Günümüzdeki “ana akım ödeme işlemlerinde kayda değer bir ölçekte kullanılmayan” stablecoinlerin, sundukları kullanım kolaylığı ile daha geniş kitlelere yayılabileceği öngörülüyor:
“Bir stablecoin, birden fazla (ülkenin) yetki alanında kullanılan bir ödeme aracı olarak finans sistemine giriş yaparsa global bir stablecoin haline gelebilir ve finansal istikrar bakımından, mevcut stablecoinlere kıyasla çok daha büyük riskler barındırır.”
Ülkeler arasında değişiklik gösteren yasaların, regülasyon arbitrajına yol açabileceği belirtilirken, “FSB’nin (önerilerine) yanıt veren tüm otoriteler, global stablecoinlerin doğuracağı uluslararası zorlukların üstesinden gelebilmek için uluslararası düzeyde iş birliği yapmanın önemini vurguladı.” ifadesi kullanıldı.
Finansal İstikrar Kurulu ile iletişim halinde olan ulusal otoriteler; global stablecoin ihraççıları, saklayıcıları ve sağlayıcıları için getirilecek şartlarda, bir kripto varlığın stablecoin olarak nitelendirilmesi için aranacak şartlar hususunda, bozma (redemption) haklarının belirlenmesinde de uluslararası iş birliği yapılmasını öneriyor.