Koin Bülteni ekibi olarak, geçtiğimiz hafta içi İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte, İngiltere Merkez Bankasına Blockchain ve kripto paralar konusunda danışmanlık veren ünlü avukat Cal Evans ile bir röportaj gerçekleştirdik. Sektörün en etkin isimlerinden birisi olan ve bu etkinliği Forbes tarafından da kanıtlanan Evans, Türkiye’nin durumundan Brexit sürecine birçok konuda yaptığı açıklamalar ile oldukça faydalı bilgiler verdi. İşte Evans ile yaptığımız röportaj:
Koin Bülteni: Öncelikle Türkiye’ye hoş geldiniz. Nasıl bir etkinlik oluyor, izlenimleriniz nelerdir?
Cal Evans: Türkiye’yi her zaman çok sevmişimdir ve çok takdir etmişimdir. Coğrafi konumu nedeniyle Türkiye her zaman Orta Doğu için bir kapı olarak ifade edilir ve bugün yaşanan şey de tam olarak bu. Bugün bu etkinlikte hem Orta Doğu bölgesinden, hem Avrupa’dan hem de Rusya’dan birçok şirket var ve bu çok güzel. Etkinlik de harika, konuşmacılar çok iyi bilgiler veriyorlar, ortam her şey çok güzel. Gerçekten çok mutluyum.
KB: Türkiye sizce Blockchain alanında lider ülkelerden birisi olabilir mi? O potansiyel var mı? Oraya gelmek için ne yapmalıyız?
CE: Kesinlike Türkiye’nin büyük bir potansiyeli var. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bunu bir yemek gibi düşünürseniz, şu anda tüm malzemeler Türkiye’de var. Hükümetin yapısı ve sistemi bunu yapmak için son derece uygun. Aynı zamanda Türkiye’nin Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler ile olan ilişkisi de çok iyi. Örneğin Ruslar savunma sistemlerinde Blockchain’e yöneliyor, Dubai de ilk akıllı şehir olmak için çalışıyor. Tüm bunları göz önüne alırsak, o noktada elde edilen veriler burada da kullanılabilir. Zaten coğrafi konumu gereği de bunu başlarda yerel olarak deneyip sonrasında ülke geneline yaymak çok mantıklı olacaktır.
KB: Regülasyonlar ile devam etmek istiyorum. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
CE: Bir avukat olarak regülasyonların önemli olduğunu düşünüyorum. Hem insanların kripto para kullanımını sağlayacak ekonomik özgürlükleri onlara sunmalıyız, hem de bunu yaparken yatırımcıların korunmasına özen göstermeliyiz. Burada iyi haber şu ki, bu tarz yatırımcı koruma politikaları daha şimdiden ortada ve hazır. Ancak yine de kripto paralarınızı çaldırabilirsiniz, başınıza kötü şeyler gelebilir. Bunlardan tamamen kaçmak zor. Her ne kadar teknoloji giderek daha da iyi bir hal alsa da, suçlular da daha da akıllanıyor. Hükümetler her zaman kanunları koyar ve eskiden teknolojiler orada gelişirdi. Ancak şu an teknoloji hızla ilerliyor ve hükümetler bu noktada yakalamaya çalışıyor. O yüzden bu kadar kargaşa olduğu fikrindeyim.
KB: Şu anda regülasyon kurumları da tüm bu söylediklerinizin farkında ancak süreç biraz yavaş ilerliyor. Sizce buna sebep nedir? Regülatör kurumların karşısında en büyük engeller neler?
CE: Evet kesinlikle haklısınız, süreç yavaş ilerliyor. Şu anda durum aslında kabaca şöyle özetlenebilir: Malta ya da Estonya gibi ülkeler risk almak konusunda daha rahat ve bu noktada onun avantajını kullanıyorlar. Şirketleri çağırıyorlar, böylelikle daha fazla vatandaşını istihdam ediyorlar ve en önemlisi, daha da fazla vergi alıyorlar. Onların avantajı bu. Malta zaten bunu bahis konusunda yıllar önce yaptı. Şu anda bu küçük ülkeler daha basit bir hükümet yapısına sahipler, kanun çıkarmak çok daha kolay bu esnekliği kullanıyorlar. Ancak Çin ya da ABD gibi ülkelerin bu noktada gelecek ekstra gelir kaynaklarına o kadar da ihtiyaçları yok. İstihdam konusunda da iyi durumdalar. O sebeple biraz daha bekliyorlar ki bu çok normal bir durum.
KB: İngiltere ile devam etmek istiyorum. Merkez Bankası’na danışmanlık yaptığınızı biliyoruz. Şu anda oradaki son durum nedir?
CE: Şu anda British Blockchain Taskforce’da çalışıyorum. Merkez Bankası, hazine ve sektör paydaşları işin içinde yer alıyorlar. Ülke regülasyonlarının kalbinde olan birisi olarak şunu dürüstçe söyleyebilirim ki, aksiyon almadan önce dinliyorlar ve neler yapılması gerektiğine göz atıyorlar. Bunu görmek ve bir parçası olmak o sebeple çok sevindirici. Şu anda hiçbir şey yapmadan, bir şeyleri karıştırmadan dinliyorlar. Aynı zamanda bu sektörün ve teknolojinin çok önemli bir yere gelebileceğinin de farkındalar. Ancak elbette şu anda kafamızda bir de Brexit süreci var ve bunu göz ardı edemeyiz. Şu noktada konuşulan esas konu bu ve Brexit, çok daha köklü değişikliklere yol açacak. Herkes ona odaklanmış durumda. Zaten bu noktada bir sihir yaratmalarına da gerek yok. Londra hali hazırda finans alanında önemli bir merkez. O yüzden şu anda beklemek, belki de yapılacak en mantıklı şey.
KB: Brexit bu süreci sizce nasıl etkileyecek?
CE: Blockchain regülasyonları elbette Brexit’ten etkilenecek. Bir kere şu anda tüm herkes ana sürece odaklanmış durumda ve regülasyonlar bu sebeple de geride kalmış gibi görünebilir. Şu anda kimse bir ay sonrasını ön göremiyor. Belki de Avrupa’daki şirketlere lisans verme hakları kalmayacak. Blockchain teknolojisinden haberdarlar. İngiltere zaten her zaman eğitimi önceleyen bir ülke olmuştur. Bir şeyler yeni çıktığında onunla ilgili eğitim vermek gerektiğine inanırlar. Şu anda kripto para konusunda da bunu yapıyorlar. Bu teknolojiyi deyim yerindeyse, büyükanne ya da büyükbabalara anlatacak kadar insanları eğitmek istiyorlar. ICO’lar ve diğer konular ile ilgili çalışmalar yapıyorlar. İnsanların kendi sorumluluklarını bilmelerini istiyorlar. Neticede her şey olabilir, ve bu noktada insanlara eğitim vermek, akıllıca bir davranış.