İsrail Menkul Kıymetler Kurumu (ISA) bugün, İsrail menkul kıymet yasalarının kripto para birimlerine uygulanabilirliğini görüşmek üzere toplanan bir komitenin sonuçlarını detaylandıran bir rapor yayınladı. Rapora göre çalışma, kurumun hem İsrail’deki sanayi gelişimini teşvik etmek hem de sermaye piyasasında yatırımcı güvenini sağlamak üzere düzenleyici kesinliğin şart olduğunu anlaması sebebiyle gerçekleşti.
ISA’nın kripto-para biriminin yasal tanımına ilişkin olarak ulaştığı sonuçlar önemli, çünkü bu tanımlar, yapılan kar üzerinden vergi ödenip ödenmeyeceğine ve ne kadar ödeneceğine karar veriyor.
ISA raporu çeşitli sonuçları listeliyor:
- “Yalnızca para birimi olarak kullanılacak olan (yani, ek haklar sağlamayan/merkezi bir kurum tarafından yönetilmeyen) kripto para birimleri menkul kıymet olarak kabul edilmeyecektir. Bu, gelecekteki yatırımlar için kullanılanları içerir.” Bu durum Bitcoin gibi kripto para birimlerinin İsrail yasalarına göre menkul kıymet sayılamayacağı anlamına geliyor.
- “Hisse senetleri ve bonolar gibi geleneksel menkul kıymetlere benzer haklar veren kripto para birimleri, menkul kıymet olarak kabul edilecektir. ” Burada kurum, koin ve token arasında ayrım yapıyor. Sahiplik sağlayan tokenler equity token (hak tokeni) olarak adlandırılıyor. DAO tokenleri buna bir örnek.
- “Her kripto para birimi ayrı ayrı karakterize edilecektir.”
- “ICO‘ların durumu, sunulan ürüne göre analiz edilecektir.”
İsrail Vergi Dairesi (ITA) kısa bir süre önce, kripto para birimlerinin para birimi değil, varlık olduğu yorumuna dayanarak kripto para birimlerinin vergilendirilmesi ile ilgili yönergeler yayınladı. Böylelikle kripto para birimlerinden elde edilen kar, vergiye tabi herhangi bir ürün için ödendiği şekilde ödenecek.
Bu durum, ITA endişeli olduğu sürece, Bitcoin’in menkul kıymet olmaması gerçeğinin önemli olmadığı anlamına geliyor. Bitcoin bir para değil, bir varlıktır. Kurum, ICO’ların tanımı üzerinde halen çalışıyor.
ISA raporunu internet sitesinde yayınladı ve 20 Nisan’a kadar yorum yapmaya davet etti.