JPMorgan tarafından yapılan açıklamaya göre son dönemlerde yaşanan güncellemeler, Ethereum ağını daha merkezi hale getirdi.
JPMorgan analistleri tarafından dün hazırlanan raporda “Ethereum’da Merge ve Şangay güncellemelerinden sonra staking’in artması, Ethereum ağının daha merkezi olmasına yol açtı ve staking’in toplam getirisi düşüş gösterdi.” ifadesi kullanıldı.
Ethereum, Eylül 2022’deki Merge güncellemesiyle proof-of-work algoritmasından proof-of-stake algoritmasına geçti ve staking dönemi başladı. Bu yılki Şangay güncellemesi sayesinde ağdaki validatörler, kitledikleri ETH’leri çekebilmeye başladılar.
Likit staking sağlayıcılarının popülerliği, Ethereum ağında staking’in büyümesiyle sonuçlandı. JPMorgan analistleri, “Ethereum ağındaki toplam staking’in %50’sinden fazlasını, şu anki en büyük 5 likit staking sağlayıcısı kontrol ediyor ve özellikle Lido, tek başına bunun üçte birini temsil ediyor.” diye vurguladı.
Lido gibi platformların “yüksek derecede merkezi” öğeler barındırdığını belirten JPMorgan analistleri, Ethereum ağındaki riskler için şu uyarıyı yaptı:
Herhangi bir oluşum veya protokolden kaynaklı merkeziyetleşmenin Ethereum ağı için birden çok risk oluşturacağını söylemeye gerek bile yok çünkü o durumda bir araya gelen bazı likidite sağlayıcıları veya düğüm operatörleri, zincirin kırılma noktası haline gelebilir, saldırılara hedef olabilir ya da topluluğun çıkarları pahasına kendi çıkarlarını gözeten (örn. bazı işlemleri sansürleyebilirler) bir tekel haline gelmek için komplo kurabilir.
JPMorgan analistleri, staking için uygulanan bazı yöntemlerin de risk teşkil ettiğini düşünüyor. Buna örnek olarak birtakım likidite tokenlarının, aynı anda birden fazla DeFi protokolünde teminat olarak kullanılması gösteriliyor.
Analistlere göre stake edilmiş bir varlığın değerinde sert bir düşüş olması veya bir hack saldırısı yaşanması halinde bu, arka arkaya likiditasyonlara yol açabilir.