Yaklaşık 10 yıl önce, ünlü teknoloji milyarderi ve ABD Başkanı Donald Trump‘ın eski danışmanı Peter Thiel, Seasteading Institute isimli kar amacı gütmeyen bir organizasyon kurmuş ve deniz üzerinde yer alan bir platforma inşa edilmiş en büyük şehir haline gelebilecek bu girişime para yatırmıştı.
Mayıs 2018 tarihinde, pilot proje Fransız Polinezyası hükümeti ile yapılan bir anlaşma sonrası ciddi ciddi inşa aşamasına geçmişti. Projenin arkasındaki şirket 300 ev kurup kendi hükümetini ve Varyon adındaki bir kripto para birimini hayata geçirmeyi planlamakta. Business Insider‘ın haberine göre bunların hepsinin 2022 yılına kadar tamamlanması bekleniyor.
Proje kurucuları bu projeyi, merkeziyetsizlik teknolojisini dijital dünyanın ötesine genişletip yeni topluluk ve yönetim formlarının oluşturulması olarak görüyor. Dahası, kurucuların vizyonu, düzenlemelerden ve vergilerden etkilenmeyen yüzen bir ütopya oluşturmakla sınırlı kalmıyor ve bu yüzen şehrin durmadan artan su seviyesine karşı hayatta kalma yolu olarak da görülmesine yol açıyor.
Seasteading Institute başkanı Joe Quirk bunu şu şekilde açıklıyor:
”Yüzen adalar dünyanın en büyük iki problemine çare oluyor: Deniz seviyesi değişimi ve yönetimdeki start-up girişimi eksikliği.”
Ada kıyıdan 1 km uzağa kurulacak ve vatandaşlar ana karaya feribot aracılığıyla gidebilecekler. Şehir güneş ve rüzgar enerjisi kullanıp elektrik üretmeyi planlıyor. Şehirdeki yiyeceklerin büyük bir kısmı ise tarım ile üretilip en üst düzeyde bağımsızlık sağlanması planlanıyor.
Şehir, Joe Quirk tarafından kurulan yeni bir startup olan Blue Frontiers şirketinin yöneteceği onlarca adadan oluşacak. Projenin tahmini masrafı 60 milyon dolar olacak ve şirket bunu ICO projesi ile elde etmeyi planlıyor.
Varyon kripto para birimi ön satışı 5 Temmuz tarihinde %5-%15 arasında indirimlerle başladı ve ekip şimdiden soft cap limitleri olan 4.000 ETH’yi topladı.
Bakalım proje gerçekten hayata geçebilecek mi?