Kripto para sektörü içerisindeki en popüler şeylerden biri büyük ihtimalle kripto para madenciliğidir. Bu ‘madencilik’ faaliyeti 2009 yılında, Satoshi Nakamoto’nun Bitcoin ağı içerisidenki ilk bloğu oluşturmasıyla başladı.
Madencilik sektörü günümüzde 114 farklı ülkeye yayılmış durumda ve dünya çapındaki madenciler pek çok kripto para ağının güvenliğini ve verimliliğini sağlıyorlar. Blockchain.info üzerindeki vergilere göre madencilik piyasasının geçtiğimiz yıl sağladığı kar yaklaşık 4.1 milyar dolardı. Bu meblağın içinde madencilik ekipmanlarının satışından elde edilen gelirin sayılmadığını da belirtelim ki madencilik ekipmanlarının satış gelirinin 3.4 milyar doları bulduğu düşünülüyor.
Bitcoin Ağı
Madenciliğin popülerliği arttıkça Bitcoin ağı da bir o kadar karmaşık hale geliyor. Her ne kadar toplam Bitcoin arzının yüzde 80’i kazılmış olsa da uzmanlara göre son Bitcoin bloğu 2140 yılında kazılacak. Bunun sebebi de kazılacak daha az blok kaldıkça kazma işleminin çok daha karmaşık bir hal alması. Bunun beraberinde madencilik işleminin de daha uzun sürdüğünü ve daha masraflı hale geldiğini belirtmek gerek.
Şu anda madencilikten elde edilen gelirlerin yüzde 30 ile yüzde 60 arasında bir miktarı elektrik masraflarına harcanıyor. Bu alanda yapılmış bazı çalışmalara göre şu anda Bitcoin ağını ayakta tutan tüm bilgisayar altyapısını tek bir çatı altında toplamak için 30 adet nükleer reaktör gerekiyor.
Blok üretiminden elde edilen gelir düşmüş, ödül boyutu 25 Bitcoin’den 12.5 Bitcoin’e düşmüş, madencilik işlemi çok daha karmaşık bir hal almış olsa dahi madenciler hala işlem onaylayarak günde toplamda neredeyse 15 milyon dolar civarı (bu sayı Aralık 2017’de 50 milyon doları geçmişti) para kazanabiliyorlar. Ortada bu kadar büyük bir miktar olunca da her geçen gün daha fazla kişi bu ‘madencilik’ işiyle ilgilenmeye başlıyor ya da en azından ilgilenmek istiyor.
Ekipman
Kripto para sektörü geçtiğimiz yılın yazında yavaş yavaş popüler hale gelmeye başlamıştı ve her geçen gün daha fazla kişi piyasaya giriyordu. Madencilik işine giriş yapan kişiler hem profesyonel ekipman hem de ekran kartı arayışındaydı. Jon Peddie Research tarafından yapılan bir araştırmaya göre yalnızca 2017 yılı içerisinde üç milyon civarında ekran kartı satın alındı ve bu ekipmanların toplam değeri 776 milyon dolar civarındaydı. Madencilerin ekran kartlarına böyle saldırması pek çok PC oyuncusunu üzmüştü çünkü piyasada ekran kartı bulmak çok daha zor hale gelmişti. PC oyuncuları bu duruma üzülüyorlar ancak AMD ve Nvidia gibi şirketlerin pek de üzüldüklerini sanmıyoruz.
Görsel kaynağı: Wccftech
Nvidia’nın 2017’nin ikinci çeyreğinde elde ettiği gelirler 2016’nın ikinci çeyreğine kıyasla yüzde 50 artış gösterdi ve 251 milyon dolara ulaştı. Aynı zaman aralığında AMD’nin elde ettiği gelir yüzde 18’lik bir artış yaşayarak 1.2 milyar dolara ulaştı. Piyasanın fiyat bazından düşüş yaşamasıyla birlikte madenciliğe olan ilgide de bir azalma görüldü ve hem AMD hem de Nvidia gelir bazında düşüş yaşamaya başladı. Bu düşüşü 2018’in ikinci çeyreğinde daha net görebiliyoruz.
Madencilik artık iyice bir ‘sektör’ haline geldiğini de söyleyebiliriz. Dünya genelindeki madenciler bir araya gelip tamamen bu işe adanmış binalar, hangarlar kullanıyorlar ve bu işe binlerce ekran kartı adıyorlar. Yalnızca madencilik yapmak adına milyonlarca dolar yatırım yapan şirketlerden bahsediyoruz. CoinMint adlı bir madencilik şirketi 6 Haziran’da bir duyuru yayınlamış ve New York’ta eskiden alüminyum eritmek için kullanılan bir fabrikayı Bitcoin madenciliği için kullanacağını açıklamıştı. ABD hükümetinden de destek alan CoinMint önümüzdeki 18 ay içerisinde 150 yeni iş imkanı oluşturmayı hedefliyor.
Sektörün en büyük şirketleri yaptıkları işi daha masrafsız bir şekilde yapmak, elektriğe daha az para ödemek için çeşitli yollar buluyorlar. Bu yolların arasında mağaralara maden çiftliği kurmak, uzaya madencilik ekipmanı yollamak gibi şeyler de var. Peki sektör içerisindeki bu şirketler tam olarak hangileri? Bu yazıda dünyanın en büyük beş maden çiftliğini inceleyeceğiz.
GigaWatt
Kurulum: 2012
Yer: Washington
Hashrate: 1.3 PH
Hemen hemen yeni sayılabilecek karlı sektörlerde yeni yeni şirketler görmek pek de şaşırtıcı değil. Günümüzde bu sektör sayesinde milyarder olmuş kişilerden bazıları zamanında bilgisayar tamir ediyor ya da elektronik mağazalarında çalışıyordu. Bunlardan biri de Dave Carlson. Kendisi gayet sıradan sayılabilecek bir GPU (grafik işlemci) ile madencilik yapmaya başladı ve şu anda Kuzey Amerika’nın en büyük maden çiftliğinin sahibi.
Yazılım uzmanlığı ve girişimcilik gibi alanlarda 10 yıllık tecrübeye sahip birisi çalıştığı reklam ajansında bazı ekonomik sorunlar yaşayınca madencilik yapmaya karar verdi. 2012 yılında kendi evinin bodrumunda MegaBigPower adlı bir şirket kurdu ve bu şirketin adı daha sonra GigaWatt olarak değiştirildi. GigaWatt yalnızca bir yıl içerisinde milyonlarca dolarlık bir şirket haline geldi.
Maden çiftliği şu anda eskiden sanayi deposu olarak kullanılan bir yerde kurulu. Ancak çiftliğin net konumunu bilemiyoruz çünkü çiftliğin sahipleri insanlardan kaçınmak için bu bilgiyi gizli tutuyorlar.
Görsel kaynağı: Wall Street Journal
Carlson şirketin büyümesiyle birlikte şirkette çalışan 15 kişinin masrafları da dahil olmak üzere şirketin aylık toplam masrafının 1 milyon dolardan daha fazla olduğunu söylüyor. Çiftlikte üretilen 1.3 peta hash’lik enerji ise bu masrafı karşılamaya yetiyor. Yaptığı madencilik işine ek olarak çeşitli yerlerden yatırım almayı da başaran Carlson madencilik ekipmanı üretmeye de başladı.
Carlson’ın işleri belli ki tıkırında. Carlson’a göre kendisinin bu kadar başarılı olmasını sağlayan şeyler arasında hem zamanında fakirlikten kurtulmak için epey çalışmış olması hem de ucuz elektrik bulacak kadar şanslı olması yer alıyor. Şirketin merkezi Washington’da bulunuyor ve burası ülkenin elektrik bakımından en ucuz yerlerinden biri. Washington’da kWh başına elektrik masrafı şahıslar için 9.56 $, şirketler için 8.42 $.
Genesis Mining
Kurulum: 2014
Yer: İzlanda
Hashrate: 1000 GH
Yine gayet büyük sayılabilecek maden çiftliklerinden olan Genesis Mining’i inceleyelim. Şirket en başta Bosna ve Çin gibi yerlere odaklanmış durumdaydı ancak şu an dikkatini çoğunlukla İzlanda ve Kanada’ya veriyor. Bunun sebebi de soğuk iklime (ve ucuz elektriğe) sahip ülkelerin madencilik için epey ideal olması.
Bazı kaynaklara göre bu şirket İzlanda’nın en çok elektrik tüketen şirketi konumunda. Büyük çaplı madencilik şirketleri genellikle elektrik masraflarını ve çiftlik konumlarını gizli tutuyor. Genesis de tıpkı Carlson’ın yaptığı gibi bu bilgileri gizli tutuyor ve çiftliğin tam olarak nerede bulunduğunu söylemiyor.
Görsel kaynağı: Bitcoin Wiki
Dalian maden çiftliği
Kurulum: 2016
Yer: Dalian, Çin
Aylık kazım: 750 BTC
Aylık elektrik masrafı: 1,170,000 $
Hashrate: 360000 TH*
*Bitcoin ağındaki hashrate’in Aralık 2017’deki ortalaması verilmiştir
Çin dendiğinde akıllara elbette pek çok şey geliyor ancak bu şeylerin arasında ASIC cihazları da yer alıyor. ASIC cihazlarının neredeyse kalbi sayılabilecek olan Çin, sektörde epey önemli bir rol oynuyor. Bunun bir sonucu olarak da Çinli madenciler çok daha ucuz fiyatlardan madencilik ekipmanı satın alabiliyorlar. Ekipmanın teslimat ücreti de doğal olarak çok daha ucuz, hatta bazen bedava oluyor.
Çin aynı zamanda Venezuela, Tayvan, Ukrayna gibi ülkelerle beraber ucuz fiyata elektrik sunan ülkeler arasında yer alıyor. Bunun en büyük sebebi de Çin hükümetinin kripto para madenciliği sektörünü büyütmek amacıyla maden çiftliği sahiplerine çok daha ucuz fiyattan elektrik verme yönünde aldığı karardı.
Çin’in devasa nüfusu iş alanında doğal olarak ciddi çekişmelere sebebiyet veriyor. Ülkede çok uzun süredir var olan sanayi şehirleri var ve bu şehirlerde çalışan insanlar bazen dış dünyayı hiç görmeden çalışmaya devam ediyorlar. Bu durumun aynısı maden çiftlikleri için de geçerli. Çin’deki maden çiftliklerinin çalışanları çiftliğe yakın yerlerde, kısmen düşük bir maaş karşılığında çalışmaya razılar ki bu durum kripto para üretiminin aralıksız devam etmesini sağlıyor.
Tüm bu faktörler bir araya geldiği zaman ortaya büyük bir madencilik şirketinin çıkmaması için hiçbir sebep kalmıyor. Tıpkı Çin’in Liaoning Eyaleti’nde olduğu gibi. Eyaletin içinde yer alan Dalian adlı küçük şehir Çin’deki madencilik sektörünün merkezlerinden biri. Yani buranın dolaylı olarak dünyadaki madencilik sektörünün de merkezi olduğunu söyleyebiliriz. Şu anda bahsettiğimiz özel bir havalandırma sistemine sahip, üç katlı bir maden çiftliği. Dalian’da yer alan bu çiftlik Bitcoin ağındaki toplam hash oranının yüzde 3’ünden fazlasını oluşturuyor.
Yine Çin’de yer alan Sichuan adlı eyalette de bir hidroelektrik enerji santralinin yakınında çiftlik kurulmuştu. Bu çiftliğin kapasitesi 2016 yılından beri neredeyse üç kat artış yaşadı ve 12 PH’ye kadar çıktı. Çin genelindeki diğer eyaletlerde de büyük çaplı maden çiftlikleri bulunuyor. Eğer bir gün Çin’e giderseniz maden çiftliği gördüğünüzde tanımanız çok zor olmaz çünkü çok ciddi miktarda ekipman kullanılıyor.
Görsel kaynağı: Politico
İsviçre maden çiftliği
Kurulum: 2016
Yer: Linthal, İsviçre
Hashrate: Bilinmiyor
İsviçre’nin en büyük maden çiftliği ülkenin doğusunda yer alan Linthal adlı küçük bir kasabada bulunuyor. Çiftliğin sahibi olan Guido Rudolphi daha önceden Zürih’te de bir çiftlik işletmiş ancak yüksek masraflarla başa çıkamamıştı. Rudolphi neredeyse iki yıl boyunca araştırma yaptıktan sonra İsviçre’de elektrik masrafı bakımından en uygun yer alan Linthal’ı keşfetti.
Görsel kaynağı: SRF.ch
Rudolphi’nin yeni çiftliğini eski bir fabrika binasına açtı ve bu çiftlik İsviçre’nin en büyüğü olarak kabul ediliyor. Çiftlikte soğutma işlemini sağlamak için tam olarak ne gibi metotlardan faydalanılıyor bilemiyoruz. Çiftliğin sahibi olan Rudolphi kripto paraları 1990’lı yıllarda ortaya çıkan ve pek çok kişi tarafından şüpheyle yaklaşılan İnternet’e benzetiyor.
Rus çiftlikleri
Aylık kazım: 600 BTC
Hashrate: 38 PH
Büyük maden çiftliklerinin yer aldığı ülkelerden biri de Rusya. Bu çiftliklerden en büyüğünün ise Moskova’ya yakın olan ancak tam olarak bilinmeyen bir yerde bulunduğu düşünülüyor. Biz buna kısaca ‘Moskova çiftliği’ diyelim. Moskova çiftliğinde üretilen enerji sayesinde ayda 600 Bitcoin kazılabiliyor. Üretim sürecinde 3000 adet Antminer S9 kullanılıyor ve bu üretim için saniyede 38 PH’lik bir performans gerekiyor. Bu kadar fazla ekipmanı soğutmak için İzlanda kaynaklı modern havalandırma sistemleri kullanılıyor. Slavorum.org‘a göre bu çiftliğin aylık elektrik masrafları 120 bin doları buluyor.
Gelecek Ne Gösterecek?
Bu yazıda ele aldığımız kadar büyük madencilik şirketleri bundan birkaç yıl öncesine kadar yoktu. 2014 yılında bu işi çoğunlukla ‘yan iş’ olarak ya da tamamen hobi olarak yapan kişiler vardı. Günümüzde ise ciddi bir madencilik operasyonu yürütmek için aynı ciddiyette bir altyapıya ve profesyonel çalışanlara ihtiyaç var. Ağın gittikçe daha karmaşık hale gelmesi ve fiyatların düşmesi ile birlikte bireysel madencilerin bu işten yavaş yavaş çekildiklerini görüyoruz. Ancak işleri büyüterek ayakta kalmayı başarmış olan şirketlerin önü hala açık gibi duruyor.