Kripto para birimleri çok fazla alanda ve sektörde kullanılmakta. Bankacılıktan, uluslararası büyük çaplı ödemelere ve hatta insan kaçakçılığına kadar kripto para birimlerinin kullanımını görmek ne yazık ki mümkün. Bu hafta içerisinde yaşanan iki kaçırma olayında kripto para birimleri ile fidye ödenmesi de bunun kanıtı olarak öne sürülebilir.
10.3 milyon dolarlık Monero fidyesi istenmesi olayından sonra, genel olarak geçmişteki kripto para fidyesi istenen kaçırma olaylarına bakacak olursak, bunların sayısında artış yaşandığını görmek mümkün. İlk olarak 2015 yılının Ocak ayında gündeme gelen insan kaçakçılığı sonrası kripto para ile fidye istenmesi olayı, Kosta Rika içerisinde gerçekleşti. Saldırganlar Kanada vatandaşı Ryan Piercy’nin iade edilmesi için 500.000 dolar değerinde Bitcoin talebinde bulunmuştu. Daha sonra benzer bir saldırı Hong Kong içerisinde yaşandı ve saldırganlar kripto para ödemesini aldıktan sonra gerçekten de iki kurbanı serbest bıraktı.
Bitcoin fiyatı zirveye doğru ilerlerken, Bitcoin borsası Exmo’nun yöneticisi Pavel Lerner Kiev, Ukrayna içerisindeki bir grup tarafından 27 Aralık 2017 tarihinde kaçırıldı. Grup daha sonra 1 milyon dolar değerinde Bitcoin fidyesi karşılığında Rus vatandaşını serbest bıraktı ancak bunun aile tarafından mı yoksa borsa tarafından mı ödendiği hala bilinmiyor.
İnsan kaçakçılığı konusunda kötü bir üne sahip olan Güney Afrika ise, geçtiğimiz 2018 yılının Mayıs ayında da 13 yaşında bir erkek çocuğunun kaçırılması ile gündeme gelmişti. Saldırganlar 15 Bitcoin değerinde fidye istediklerini belirtse de, durumun nasıl çözüldüğü hala bilinmiyor. Bunun yanı sıra geçtiğimiz hafta 9 yaşındaki bir kız çocuğunun daha kaçırılmasına ev sahipliği yapan Güney Afrika, saldırganlar tarafından 5 BTC’lik ödeme yapılması karşılığında kızın serbest bırakılacağı haberleri ile yeniden manşetlerdeki yerini aldı.
Londra merkezli Control Risks isimli güvenlik firması, kripto aralarla ilgili insan kaçakçılığında yıllara göre ciddi bir artış olduğunu açıkladı.