Bugün erken saatlerde lider Kore kripto para borsası Bithumb yaklaşık 30 milyon dolar civarında bir hacklenmeye maruz kaldı. Bu olay kripto piyasalarında şok etkisi yaratırken bir çok kripto taraftarı bugün yaşanan başka bir hacklenme olayını unuttu.
Bahsettiğimiz o ‘ünlü’ hacklenme olayı bundan tam 7 yıl önce Bithumb’ın hacklendiği gün ile aynı günde meydana gelmişti. Mt. Gox borsasına yapılan saldırı tam olarak -görünüşe göre baya şanssız bir gün olan – 19 Haziran 2011 tarihinde yaşanmıştı ki bu gün. Mt. Gox’ yapılan bu saldırıda hacker şirkete sızmış ve borsaya erişim sağlayarak yapay olarak Bitcoin’in değerini bir sent’e indirmişti.
Hacker bundan sonra müşteri hesaplarında bulunan 2000 Bitcoin’i transfer etmişti. Bazı yatırımcılar hacklenme sırasında Bitcoin satın almış ve daha sonra ortaya çıkan detaylı analizden öğrenilene göre hacklenme esnasında tamı tamına 650 BTC satın alınmış.
Bu aslında Mt. Gox için sonun başlangıcıydı. Borsa bu olaydan kısa bir süre sonra en uzun süre boyunca devam eden ve en büyük hacklenme olaylarından birisini yaşamıştı. Eylül 2011 yılında başlayan bu hacklenme serüveni 2 yıl boyunca devam etmiş ve hackerlar toplamda 850.000 Bitcoin ile paçayı kurtarmıştı. Borsa daha sonra 2014 yılının Şubat ayında iflasını açıklamıştı.
Borsaların tarihlerinde yer alan böylesine önemli saldırılar ve hacklenmeler yüzünden şirketlerin güvenlik önlemlerini arttırması hayati bir öneme sahip. 12 ay içerisinde yaşanan 2 hacklenme olayı Bithumb’ın bu konuda pek de dikkatli olmadığını gözler önüne sermekte.
Geçen yılın Temmuz ayında Bithumb kendi çalışanlarından birisinin bilgisayarından yapılan bir saldırıya maruz kalmıştı. Yapılan saldırı sonucu 31.000 kullanıcının kişisel bilgileri çalınmış ki bu platformun kullanıcı verilerinin %3’üne tekabül etmekteydi. Saldırı sonrası bir kaç kullanıcıdan gelen ihbarlar üzerine 8700 dolar civarında bir kayıp yaşandığı ortaya çıkmıştı.
20 Haziran tarihinin çok erken saatlerinde ortaya çıkan yeni hacklenme olayında ise Bithumb çeşitli kripto paralardan oluşan toplam 31 milyon dolarlık bir kayıp olduğunu belirtmişti. Elde kalan fonlar ve kripto paralar ise güvenli bir şekilde saklanmak üzere çevrimdışı cüzdanlara aktarıldı. Borsa kaybedilen miktarların telafi edileceğini açıklasa da asıl sıkıntı saldırıların devam etmesi olarak görülmekte.
Litecoin’in kurucusu Charlie Lee borsalarda fon depolanmaması konusundaki görüşünü vurguladı. Kendisi Twitter üzerinden şu açıklamalarda bulundu:
”Yeni bir gün, yeni bir hacklenme. 30 milyon dolar küçük bir miktar olmasa bile umarım Bithumb bu miktarı telafi edebilir. Daha önce çokça belirttiğim üzre, akıllı olun ve sadece aktif olarak ticaretini yaptığınız koinleri borsa üzerinde tutun. Bunları da işlem tamamlandıktan hemen sonra çekin.”
Bir çok borsanın sahip olduğu cüzdanlar kripto para bazında milyarlar olmasa bile milyonlara sahip olduğu için, borsalar bir çok yatırımcı için bir depolama servisi olarak kullanılmakta desek çok da yanlış sayılmaz. Trezor donanım cüzdanı ve Ledger cüzdanları gibi hizmetler daha kolay bir şekilde ulaşılabilir olmaya devam ettikçe yatırımcıların ellerinde tuttukları miktarları bu gibi cüzdanlara aktarması da önem arz etmekte. Bu gibi cüzdanlar borsalara göre şüphesiz daha güvenli olurken buna ek olarak yatırımcıların fonlarının kontrolüne sahip olmasını da sağlamakta.
Kurumsal yatırımcılar için olan depolama çözümleri de yavaş yavaş ön plana çıkmaya başladı. Coinbase gibi yaygın borsalar şu sıralar kurumsal seviyede depolama çözümleri sunmakta. Güvenilir finansal kurumlar tarafından desteklenen LDAX ve SBIVC gibi daha kapsamlı ve kurumsal borsalar da şu sıralar popülerlik kazanmakta.
Bu gibi sağlam depolama çözümleri daha büyük miktarda kripto para birimlerini hiç zorlanmadan güvenli tutabilir. Kurumsal yatırımcılar tarafından piyasaya sürülen veya piyasada kullanılan milyonlarca hatta milyarlarca dolarlık fonların güvenli bir şekilde tutulacağı yerlere ihtiyacı var ve görünüşe göre mevzu bahis kurumlar bu sorunu çoktan çözmüş gibi gözüküyor.
Depolama hizmetlerinin gerektirdiği standartlar çoktan bu sektördeki endüstri liderleri tarafından belirlendi ancak kripto dünyasındaki standartlar hala belirlenmeyi bekliyor.
Bu gibi hacklenme olayları borsaların belirli standartlar oluşturması için bir fırsat sunarken bunu yapmaları sadece kendi cüzdanlarında bulunan fonlar için değil aynı zamanda yatırımcıların fonları için de gereklilik arz etmekte.