Dünyanın en büyük kripto para borsalarından biri olan Bittrex, bundan iki yıl önce ABD’deki regülasyonlar nedeniyle bazı ülkelerdeki kullanıcı hesaplarını dondurdu.
İran’daki pek çok Bittrex kullanıcısı şirketin bu kararı sonrasında mağdur durumuna düştü. Bu yatırımcıların büyük bir kısmı durumu gerek sosyal medyada gerek başka platformlarda duyurmaya çalışsa da çoğu başarısız oldu.
Ne var ki bu kullanıcılardan bazıları çareyi Türkiye’deki avukatlarla görüşmekte buldular. Bu kripto para yatırımcıları Türkiye’deki avukatlar ile verdikleri yasal mücadele sonucunda Bittrex ile anlaşma sağladılar ve hesaplarındaki paraları geri almayı başardılar. İran’daki yatırımcılar, Bittrex’e karşı verdikleri mücadelede özellikle Türkiye’deki avukatlardan büyük destek aldılar. Sima Baktaş bu süreci şu şekilde anlatıyor:
Bittrex durumu doğru anlayamadı. Bittrex bu durumdan mağdur olan insanların İran’da kısılı kaldıklarını, başlarına gelene katlanmak zorunda kalacaklarını zannetti. Ama İran’daki bu mağdur vatandaşların Türkiye’ye vizesiz bir şekilde giriş yapabileceklerini düşünmediler. Hukuk firmamız kısa süre içerisinde paralarını geri almaya çalışan İranlı yatırımcılara yardımcı olmaya başladı.
İran’daki bu yatırımcıların mağduriyetlerinin oldukça büyük olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Av. Sima Baktaş, Legal Analist Max Lurya ve Av. Alan Lurya tarafından aylar boyunca yapılan araştırma ve çalışmalara göre Bittrex’in bu paraları bundan tam iki yıl önce teslim etmesi gerekiyordu
Ne Olmuştu?
El Koyma Süreci
ABD’deki kripto para şirketleri zaman zaman diğer ülkelerdeki kripto para şirketlerine kıyasla çok daha fazla yasal sorunla karşı karşıya kalıyorlar. Bunun başlıca sebebi olarak ABD’de kripto paralara ve kripto para şirketlerine yönelik regülasyonların yetersizliği gösterilebilir. Ülkedeki kripto para borsalarının yaşadıkları en büyük sorunlardan biri de yabancı ülkelere hizmet vermek.
ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı olan Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi (OFAC), ülkedeki şirketlerin ABD hükümetinin ambargo uyguladığı (Suriye, İran, Küba gibi) ülkelere hizmet vermesini yasaklıyor. Bu yasak özellikle kripto para borsaları gibi Dünya genelinde hizmet veren şirketleri etkiliyor.
Dünyanın en büyük kripto para borsalarından biri olan Bittrex, bundan iki yıl önce OFAC tarafından belirlenen standartlara uyum sağlamak için radikal bir karar aldı. Bittrex iki yıl önce İran gibi bazı ülkelerdeki kullanıcılarının hesabını dondurdu ve onların bakiyelerine bir süreliğine el koymuş oldu.
İade Süreci
Bittrex, İran’daki kullanıcılarının hesabını dondurduktan sonra bu kullanıcılar Bittrex’e karşı büyük bir mücadele vermeye başladılar.
Hesabı dondurulan İranlı Bittrex kullanıcıları hesaplarındaki paralara erişemediler ve bu paraları almak için Bittrex ile defalarca kez iletişime geçtiler. Fakat bu çabaların meyve vermesi iki yıl sürdü.
Bittrex geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla bu paraların sahiplerine iade edileceğini, İran’daki Bittrex kullanıcılarının hesaplarındaki paraları çekmek için 15 Mart 2020’ye kadar süreleri olduğunu duyurdu.
Özetleyecek olursak diyebiliriz ki Bittrex bundan iki yıl önce ABD’deki yasalara uyum sağlayabilmek için bazı kullanıcıların hesaplarını dondurdu, bu kişiler Sima Baktaş ve Max Lurya gibi isimlere danışarak haklarını aradılar ve Bittrex, bu insanların paralarını onlara iki yıl sonra teslim etmeye başladı. Peki bu hikayedeki sorun ne?
Böyle Gecikme mi Olur?
Bu hikayedeki sorun şurada başlıyor: Bittrex’in bu paraları iade etmek için iki yıl beklemesine gerek yoktu. Evet, İranlı bu kullanıcılar kelimenin tam anlamıyla hiçbir sebep olmamasına rağmen iki yıl boyunca hesaplarına erişemediler.
İranlı kullanıcıların hakkını aramak için Av. Sima Baktaş ile birlikte Bittrex’e karşı mücadele veren Max Lurya, konu hakkında şu açıklamayı yapıyor:
Dondurulan tüm hesapların on gün içerisinde OFAC’ye bildirilmesi gerekiyor. Ama Bittrex, hesapları dondurduktan ancak aylar sonra OFAC ile iletişime geçti. Bunu görünce fark ettik ki bu hesaplar aslında dondurulmamış, kısıtlanmışlardı. Bu demek oluyor ki İran vatandaşlarının Bittrex hesaplarını bundan yıllar önce kapatma ve paraları çekme hakları vardı.
Bu durumun en ilginç yanlarından biri ise Bittrex’in İranlı yatırımcıların hesabını açmak için OFAC’den veya başka bir kuruluştan izin almasına gerek olmaması. Bittrex’in bu hatası, Sima Baktaş’ın deyimiyle iki yıllık “bir gecikmeye” yol açtı:
Şartlar ne olursa olsun, bu gecikme kayıt dışı kalmış milyonlarca dolarlık ticaret kaybına yol açmıştır ve bu kaybı Bittrex kapatmalıdır.
Baktaş Bittrex’in İranlı kullanıcılara iki yıl aradan sonra iade ettiği paraların yeterli olmadığını, bu kullanıcıların Bittrex yüzünden daha fazla kayıp yaşadıklarını ve Bittrex’in bu insanlara fazladan ödeme yapması gerektiğini düşünüyor.
Baktaş konu hakkında yaptığı açıklamalarda Bittrex’in yapması gereken şeyin aslında çok basit olduğunu ancak şirketin buna rağmen devasa bir hata yaptığını ifade ediyor. Kendisinin ifadesi şu şekilde:
Eğer Bittrex (ABD’deki yasalara) gerçekten uyuyor olsaydı yapması gereken tek şey bu (İranlı yatırımcıların) paralarını iade etmek ve onları borsadan çıkarmaktı. Ama Bittrex’in o paraları tutması yanlıştı. Biz, Bittrex’in bu paraları borsaya likidite sağlamak için tuttuğundan şüpheleniyoruz.
Sahtekarlık Söz Konusu
Max Lurya, Sima Baktaş ve Alan Lurya gibi isimler Bittrex’in sebep olduğu bu iki yıllık gecikmenin masum bir hata olmadığını düşünüyorlar. Bu isimlere göre Bittrex’in bu davranışı tamamen kasıtlıydı. Bu konuyu gerek OFAC gerekse diğer devlet kuruluşlarıyla görüşen Max Lurya, şu yorumu yapıyor:
OFAC ve diğer kuruluşlarla yaptığımız görüşmelere dayanarak söyleyebilirim ki bu paralara hiç el konulmaması gerekiyordu. Ayrıca bu hesap sahiplerinin paralarını 2017’de çekmelerine izin verilmeliydi.
Alan Lurya da bunun basit bir hata olmadığını ve hatta Bittrex’in yaptığı şeyin sahtekarlık olarak değerlendirilebileceğini söylüyor. Onun görüşlerine göre Bittrex’in yol açtığı bu sorun, İranlı yatırımcılara çok ciddi zararlar verdi:
Ben 40 yıldan uzun süredir avukatlık yapıyorum ve bu, şu ana kadar gördüğüm en ciddi sahtekarlıklardan biri. Bittrex çok büyük, belki de yüz milyonlarca dolarlık zararlara yol açtı. Bu kullanıcılar hesaplarındaki kripto paralar değer kazanırken ve kaybederken hiçbir şey yapamadan izlemek zorunda kaldılar. Onların neler yaşadıklarını hayal dahi edemiyorum. Tüm bu kaybın sorumlusu Bittrex’tir. Yasalara göre konuşacak olursak bu mücadeleden haklı çıkacağımızdan ve İranlı yatırımcılara fazladan tazminat ödeneceğinden eminim.
Bittrex’ten Dev Hata
Yukarıda bahsedilen regülasyonlara, yasalara uyması gereken tek şirket Bittrex değil. ABD’de hizmet veren Coinbase, Localbitcoins gibi diğer kripto para platformları da bu gibi yasalara dikkat etmek zorundalar.
ABD’deki regülasyonlar bu şirketlerin tamamını zaman zaman zorda bırakabiliyor, kısıtlayabiliyor. Ancak Bittrex’in İranlı yatırımcılar konusunda izlediği politika, şirketin itibarına şimdiden ağır zarar verdi. Öyle ki Baktaş, bu durumun yalnızca Bittrex’in değil ABD’nin itibarına da zarar verdiğini düşünüyor:
Elimizdeki belgeler açık bir şekilde gösteriyor ki Bittrex, platformunda İranlı yatırımcıların olduğundan yıllarca haberdarmış. Bu İranlı yatırımcılar IP adreslerini değiştirmek, gerçek kimliklerini gizlemek gibi bir girişimde bulunmadılar. Bu İranlı yatırımcılar diğer onlarca borsa içerisinden ABD’deki bir borsayı tercih ettiler çünkü bu borsanın güvenli olacağına inandılar. Bittrex, ABD’nin ticari irtibatını zedelemiştir ve biz buna müsaade edemeyiz.
Sonuç Nedir?
İranlı yatırımcılar şimdilik Bittrex’e karşı verdikleri mücadeleyi kısmen de olsa kazanmış gibi görünüyorlar.
Önceden bahsettiğimiz gibi Bittrex bu yatırımcıların hesaplarındaki paraları çekebileceklerini açıkladı. Ancak görünüşe göre Sima Baktaş ve meslektaşları, Bittrex’in İranlı yatırımcılara fazladan ödeme yapmasını sağlamak için mücadeleye devam edecekler.
Sima Baktaş ayrıca İranlı yatırımcıları Bittrex’e karşı toplu dava açmak konusunda uyarıyor ve bu mağdur vatandaşlara şu tavsiyeyi bırakıyor:
Bu durumda toplu bir dava açmak büyük ihtimalle müşterilerin değil avukatların işine gelir. Eğer toplu değil de ayrı ayrı dava açarsanız daha çok fayda sağlayabilirsiniz.
Baktaş’ın bu tavsiyesini Alan Lurya da destekliyor ve toplu dava talebinin “aylar süreceğini” ve büyük ihtimalle mahkeme tarafından reddedileceğini vurguluyor.