Eskiden Goldman Sachs’e yöneticilik yapan ve halihazırda Real Vision CEO’su Raoul Pal yakın tarihli bir yayında, Bitcoin (BTC) ve kripto para almak için tam zamanında olduğumuzu öne sürdü. CEO açıklamasında, makroekonomik şartları gerekçe göstererek ABD Merkez Bankası’nın (FED) yakın zamanda piyasaya daha fazla dolar enjekte etmek zorunda kalacağını belirtti.

Real Vision Finance’in YouTube yayınında moderatörün “Kripto para sektörüne girmek için doğru zaman nedir?” sorusuna Pal’ın yanıtı “Tam zamanı” oldu.

Pal’a göre FED, uzun süredir devam eden faiz artışlarının piyasada açtığı yaraları kapatabilmek için dolar basımını hızlandıracak ve tıpkı Covid-19 pandemisi sonrasında yaşanan süreç gibi risk ürünlerine olan talep hızla artacak:

FED’in yaşanan ekonomik felaketle başa çıkmasının tek yolu piyasaya daha fazla likidite enjekte etmek. Böyle bir ortamda en iyi performans gösteren varlık kripto para ve yenilikçi teknolojilerdir. Altın ve benzeri sert paralara (Hard money) karşı teknoloji artı kripto, bence en iyi stratejiyi temsil ediyor.

Öte yandan yapay zeka ve diğer öncü teknolojilerin yeni bir dönemi ateşlediğini belirten Pal, bu akımın beraberinde kripto para sektörünü de yükselişe iteceğini ifadelerine ekledi.

Yayında yer alan bir diğer isim “Zengin Baba Yoksul Baba” kitabının yazarı ünlü milyoner Robert Kiyosaki, Pal’a geçmiş dönemdeki “Bitcoin satın al” tavsiyesi içinde teşekkür etti. Kiyosaki, Pal’ın tavsiyesi üzerine 6 bin dolardan 60 tane Bitcoin aldığını ve bu hamlenin adeta hayatını değiştirdiğini sözlerine ekledi.

Eski Goldmans Sachs Yöneticisi: Bitcoin ve Kripto Para Almanın Tam Zamanı! isimli makale Tugay Erdem tarafından hazırlanmış ve koinbulteni.comda yayınlanmıştır.

Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Bitcoin ve VIX endeksi arasındaki bağlantıyı gözler önüne sermek için bir makale yayınladı. Mert Baran Tuncel ve Samet Gürsoy tarafından kaleme alınan “Korku Endeksi (VIX), Bitcoin Fiyatları ve BİST100 Endeksi Arasındaki Nedensellik İlişkisi Üzerine Ampirik Bir Uygulama” isimli makalede, BTC ve VIX endeksi arasındaki ilişki ele alındı. Araştırmada, Ağustos 2010 ve Ocak 2020 tarihleri arasındaki veriler kullanıldı ve neredeyse 10 yıllık bu süreç baz alınarak inceleme yapıldı.

VIX endeksi nedir? 

Başta Amerikalı yatırımcılar olmak üzere dünya genelinde takip edilen VIX endeksi, piyasada oluşan risk algısının seviyesini ölçmek için kullanılmaktadır. Endeks, 1993 yılında Chicago Board of Trade (CBOT) tarafından oluşturuldu. VIX endeksi, piyasalardaki korkunun bir ölçütü olarak da görülmesinden dolayı korku endeksi ismini de aldı. Korku endeksi uzmanlar tarafından, özellikle borsalarda alım satım işleri çerçevesinde oldukça yol gösterici olarak tanımlanmaktadır.

VIX endeksi ile Bitcoin arasındaki bağlantı

VIX endeksi ve Bitcoin arasındaki ilişkiyi anlamak için Toda-Yamamoto nedensellik testinden yararlanıldığının belirtildiği makalede, ikili arasında bir nedensellik ilişkisine rastlanmadığı açıklandı. Yani, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi’nin yaptığı hesaplamalara göre, BTC fiyatı ile VIX endeksi arasında bir bağlantı bulunmuyor.

Hesaplamalar yapılırken hem BTC hem de VIX endeksi için ikili test yapıldığı ve hem bağımlı hem bağımsız değişkenlerin bulunduğu birden fazla denklem incelendiği açıklandı. Yapılan detaylı araştırma sonucunda, ne Bitcoin’den VIX endeksine ne de VIX endeksinden Bitcoin’e bir bağlantı olduğu gözlemlendi.

BİST100 yatırımcıları korku endeksinden etkileniyor

Korku endeksi olarak da bilinen VIX endeksinin Bitcoin fiyatı ile bir ilişkisi olmadığı saptansa da, araştırma sonucunda bir başka veriye de ulaşıldı. Makalede yine Toda-Yamamoto nedensellik testinden yararlanılarak elde edilen sonuçlara göre korku endeksi ile BİST100 Endeksi arasında bir nedensellik ilişkisi olduğu açıklandı.

BİST100 Endeksi; Borsa İstanbul’da işlem görmekte olan, işlem hacmi ve piyasa değeri açısından en büyük 100 hissenin performansını ölçmek için kullanılan bir gösterge olarak biliniyor. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi makalesine göre, BTC fiyatı VIX endeksinden etkilenmezken; BİST100 yatırımcıları korku endeksinden etkileniyor.

Bitcoin Fiyatı VIX Endeksinden Etkileniyor mu? isimli makale Cansın ÇETİN tarafından hazırlanmış ve koinbulteni.comda yayınlanmıştır.

2019 kripto para borsası hacklenmeleri arasında en önemli beş tanesini sizler için listeledik:

1 ) İlk Kayıp: Cryptopia

Cryptopia kripto para borsası yılın ilk hacklenen platformu oldu. Yeni Zelanda merkezli borsa, 2,44 milyon dolar değerinde Ethereum ve 1,18 milyon dolar değerinde CENNZ token’i kaybetti. Olayın arkasındakiler ise hala bilinmiyor. Borsa hacklenme olayı sonrası kepenk kapattı.

2 ) En Büyük Hack: Binance

2019’un en büyük olaylarından birisi de Binance’in hacklenmesi oldu. Mayıs ayında gerçekleşen olayda 40 milyon dolarlık 7.000 adet BTC çalındı. Binance bunları sigorta fonundan karşılasa da, olay Binance’in itibarını lekeledi. Bitcoin veya BNB’nin sert bir düşüş yaşamaması ise hayretle karşılanmıştı.

3 ) İçeriden Bir Hamle: Bithumb

2019’un en değişik hacklenme olaylarından birisi de Bİthumb’ın başına geldi. Bithumb 19 milyon dolar değerinde kripto para kaybettiği olayda, içeriden birisinin buna el attığı söylentileri ile gündeme geldi. Bütün çalınan fonlar borsanın rezervlerinden karşılanırken, bunun vergi kaçırmak için yapılabileceği de belirtilmişti.

4 ) XRP’ye Büyük Darbe: Gatehub

2019 yılının Haziran ayında saldırıya uğrayan XRP Ledger cüzdan sağlayıcısı GateHub, 10 milyon dolarlık XRP’nin çalındığını duyurdu. Saldırganların cüzdan API’sini ele geçirerek bunu başardığını belirten yetkililer, bu olayın arkasındaki gizemi hala aydınlatamadı.

5) En Gizemli Hack: Coinbene

Mart ayından beri sıkıntılar yaşayan Coinbene, ”fonların gizemli bir şekilde sıcak depolama cüzdanını terk ettiğini” duyurarak hem alay hem de merak konusu olmuştu. Bunun duyurulmasından sonra bakım için geçici süre kapatıldığı duyurulan Coinbene, klasik bir hacklenme sonrası bildiriye imza atarak dikkatleri daha çok üzerine çekti.

Kullanıcılara bir sorun olmadığını belirten Coinbene, bir ay boyunca kapalı kaldı. Bu süre esnasında da bütün fonlar ortadan kayboldu ve ne kadar miktarın çalındığı veya bunu kimin yaptığı gibi bilgiler de basınla paylaşılmadı.

2019’un En Önemli Kripto Para Borsası Hacklenmeleri! isimli makale Ali Emre KONAKÇI tarafından hazırlanmış ve koinbulteni.comda yayınlanmıştır.

Referans programları özellikle çok fazla sayıda kişiyle etkileşime geçen kişiler için oldukça etkili bir para kazanma yöntemi. Kripto para sektöründen para kazanmak isteyen kişiler bu programı kullanarak çeşitli kişileri çeşitli borsalara yönlendirebiliyor, bu kişilerin o borsalardaki işlemlerinden komisyon alabiliyorlar.

Bu kişiler referans programları sayesinde bizzat işlem yapmalarına gerek kalmadan para kazanabiliyor, bu parayı ister kripto para ister itibari para şeklinde alabiliyor ve dilediğinde kullabiliyorlar.

Genel Bakış

Şu anda sektördeki bazı şirketler kendi referans programlarını kullanarak platformdaki kullanıcı sayısını artırabiliyorlar.

Bu programları kullanan yatırımcılar, söz konusu platformlara getirdikleri kullanıcılar sayesinde para kazanıyorlar. Ancak bir referans programını kullanmaya başlamadan önce değerlendirilmesi gereken birkaç şey var.

Öncelikle hangi borsanın ne kadar komisyon verdiğini, hangi borsanın kaçıncı dereceye kadar olan referansları tanıdığını araştırmak gerekiyor. Bunlar ve daha farklı kriterler üzerinden bir liste yapacak olursak şu anda en cazip yedi referans programını şöyle sıralayabiliriz:

7. Upbit: Bundan iki yıl önce Güney Kore’de kurulan Upbit kısmen genç bir şirket olmasına rağmen sektörde adını duyurmayı başardı. Upbit bu yaz kendi referans programını başlattı ve programa katılanlara kendi aldığı hizmet bedelinin yüzde 50’sini vaat etti. Bir arkadaşınızı Upbit’e davet ettiğinizi, onun da 1000 ETH’lik bir işlem yaptığını varsayalım. Eğer Upbit’in bu işlemden alacağı komisyon yüzde 0.1 ise (1 ETH’ye denk geliyor), bunun 0.5 ETH’lik kısmı size aktarılacak demektir. Upbit’in bu programı şu an için kulağa epey cazip gelse de bu programın ne kadar daha devam edeceği henüz belli değil.

6. BitMEX: 2014 yılında kurulan BitMEX şu anda sektörün en popüler platformlarından biri olarak gösteriliyor. BitMEX, platforma birini davet eden yatırımcılara onların işlemlerinden yüzde 10 gibi düşük bir komisyon veriyor. Bu sayı kulağa düşük gelse de bu komisyonun her daim Bitcoin ile ödendiğini belirtmek gerekiyor. Dolayısıyla BitMEX’ten Bitcoin ile alacağınız komisyonlar zaman içerisinde daha fazla değer kazanabiliyor. Ayrıca platformdaki komisyon oranlarının, sizin referans seviyenize göre artığını ve yüzde 20’ye kadar çıktığını belirtmek lazım.

5. Huobi: Singapur merkezli bir şirket olan Huobi şu anda en cazip referans programlarından birine sahip. Şirkete referans olarak getirdiğiniz üyelerden yüzde 30 oranında komisyon alıyorsunuz. İşin en güzel yanlarından biri ise bu komisyonu ister Huobi tokenlarıyla ister USDT (Tether) ile alabiliyor olmanız. İsterseniz hiç ödeme almayıp sadece bonus puanı da biriktirebiliyorsunuz. Bu bonusları gelecekteki bir tarihte çifte ödeme almak için kullanmanız mümkün. Huobi’nin tüm bu özelliklere rağmen beşinci sırada yer almasının ise bazı sebepleri var. Şirket sıradan kullanıcılara çifte oranlar sunmuyor ve birikmiş referanslarınızdan komisyon toplayamıyorsunuz.

4. Binance: Aslen Çin’de kurulan ancak daha sonra Malta’ya taşınan Binance şu anda sektörün en büyük şirketlerinden biri olarak gösteriliyor. Binance, referans programına katılanlara yüzde 20’lik bir komisyon veriyor ve bu komisyonunuzu ister kripto ister itibari para üzerinden alabiliyorsunuz. Eğer Binance’e davet ettiğiniz ve referans olduğunuz bir kullanıcının bakiyesinde 500 BNB (8 bin dolar civarı) bulunuyorsa bu kişiden yüzde 40 oranında komisyon almaya başlıyorsunuz.

3. Kick: Moskova merkezli Kick, listedeki diğer platformlara kıyasla daha az biliniyor. Ancak Kick’in referans programının oldukça rekabetçi olduğunu belirtmek gerekiyor. Kick’in referans programına katılan kişiler platforma ne kadar fazla üye getirirlerse o kadar fazla komisyon almaya başlıyorlar. Ayrıca şirket, bu programdaki kullanıcılarına yüzde 50 oranında komisyon veriyor. Referans programının en öne çıkan kullanıcıları daha farklı şekillerde de ödüllendiriliyorlar. Peki Kick’in kötü yanı ne? Kick, diğer borsalara kıyasla çok daha az hizmet bedeli kesiyor. Bu da aslında işlemlerden aldığınız komisyon oranı yüksek olsa da elinize geçen paranın düşük olacağı anlamına geliyor. Ancak referans programını uzun süre kullanan kişiler yine de bu yüksek oranlardan faydalanabiliyorlar.

2. OKEx: Tıpkı Binance gibi Malta merkezli olan OKEx şu anda işlem ücretlerinden yüzde 20’lik bir komisyon veriyor. Bu ödemeleri tıpkı Huobi’de olduğu gibi USDT ile almak mümkün. OKEx’i Huobi’nin önüne geçiren şey, OKEx’teki komisyon oranlarının yüzde 50’ye kadar çıkabiliyor olması. Oranın bu kadar yükselebilmesi için platforma davet ettiğiniz kişinin bakiyesinde 5 bin OKB (11 bin dolar civarı) bulunması gerekiyor. Ancak her ay daha fazla sayıda kişiyi OKEx’e getirmeyi başarırsanız, bu işlemlerden alacağınız komisyon oranı yine yüzde 50’ye kadar çıkabiliyor. Dolayısıyla platforma illa ki 5 bin OKB’lik bakiyesi bulunan birini getirmenize gerek yok.

1. Coinbase: En cazip referans programının hangi şirkette olduğunu bulmak elbette epey güç. Ancak şu an için listenin birinci sırasına Coinbase’i koymak mümkün görünüyor. Coinbase’in referans programını kullanan kişiler ödemelerini itibari para üzerinden alıyorlar. Ancak platforma getirdiğiniz üyenin, ilk altı ay içerisinde en az 100 USD’lik (veya dengi) işlem yapması gerekiyor ve siz bu işlemden 10 USD gibi bir ücret alıyorsunuz. Eğer Coinbase’ten alacağınız komisyonlar kabarık olsun istiyorsanız borsaya gerçekten çok fazla sayıda üye kazandırmanız lazım. Peki Coinbase buna rağmen niye listenin birinci sırasında? Aslında bunun sebebi Coinbase’in affiliate programı. Eğer kendi sitenizi kullanarak birini Coinbase’e yönlendirirseniz ve o kişi Coinbase’te işlem yaparsa, o işlemden alınan hizmet bedelinin yarısı doğrudan size aktarılıyor. Buna benzer bir hizmeti Coinbase’in çoğu rakibinde bulmak zor.

Kripto Para Sektöründeki En Cazip 7 Referans Programı isimli makale Koin Bülteni tarafından hazırlanmış ve koinbulteni.comda yayınlanmıştır.

İşte bilinmesi gereken BTC hakkında bilinmeyen 5 önemli gerçek:

Bir Hacker 2010 Yılında 184 Milyar BTC Yarattı! 

Bilinmeyen bir hacker 15 Ağustos 2010 tarihinde BTC blockchain’ine saldırarak 184 milyar adet Bitcoin yaratmayı başarmıştı. Söz konusu saldırı 74638 numaralı blok üzerinde gerçekleşti ve Satoshi Nakamoto olaydan 5 saat sonra 0.3.1 versiyonunu yayınlayarak gelecekte böyle olayların olmasının önüne geçti. 184 milyar Bitcoin ise yeni versiyon ile silindi.

Bitcoin, 430 Alt Koin’in Babası Konumunda

Bitcoin’in en ünlü hard fork’u Bitcoin Cash olsa da, lider kripto paranın adı sanı pek duyulmayan 436 hard fork’u piyasada dolaşıyor. Bitcoin’in bu kadar fazla hard fork’u olsa da, Bitcoin Cash ile Bitcoin SV dışında bilinen pek fazla versiyonu mevcut gözükmüyor.

BTC’nin hard forklarının tam listesine Map of Coins üzerinden ulaşmak mümkün.

İlk Bitcoin ‘Musluğu’ Ziyaretçi Başına 5 BTC Dağıttı!

Herhangi bir internet sayfasını veya uygulamayı ziyaret edenlere belirli ödüller veren sistem olarak da bilinen ”faucet”, Bitcoin için de uygulandı ve ilk Bitcoin musluğu 2010 yılının Haziran ayında Gavin Andresen tarafından oluşturuldu. Andresen o tarihlerde her bir ziyaretçiye ziyaret başına 5 BTC verdi ve amaç Bitcoin kullanımını arttırmaktı.

732.000 Adres En Az 1 Bitcoin’e Sahip

Blockchain.com verilerine göre basın saati itibariyle 732.000’in biraz üzerinde cüzdanda en az 1 Bitcoin var. 20 milyon bilinen Bitcoin adresi ile kıyaslandığında bu miktarın oldukça az olduğu görüntülenmekte. Buna rağmen balinaların cüzdanları ise her geçen gün daha fazla BTC ile dolup taşıyor.

Satoshi, Bitcoin’in En Küçük Birimi Değil 

Sats veya Satoshi, Bitcoin’in en küçük birimi olarak düşünülse de aslından bundan daha küçük birimler de mevcut. 1 Satoshi 0,00000001 BTC’ye eşit olsa da, Lightning Network içerisinde kullanılan daha küçük birimler de mevcut ki bunlardan birisi MiliSatoshi (MSAT) olarak bilinen ve Satoshi’nin binde birini temsil eden birim.

MSAT’ı da hesaba kattığımızda karşımıza ise şöyle bir tablo çıkmakta:

• 1 SAT = 1000 MSAT
• 1 SAT = 0,00000001 BTC
• 1 MSAT = 0,00000000001 BTC

Bitcoin Hakkında Bilinmeyen 5 Gerçek! isimli makale Ali Emre KONAKÇI tarafından hazırlanmış ve koinbulteni.comda yayınlanmıştır.

Cindicator platformu da kendi kitlesi ile yaptığı bir çalışmada sektörün en çok güvenilen 10 ismini belirlemeye çalıştı ve ortaya oldukça ilginç sonuçlar çıktı. Listede kesinlikle birçok kişinin tahmin edebileceği isimler olduğu gibi, çoğunun sürpriz bulacağı isimler de yer almakta.

İşte kripto para sektörünün en güvenilir 10 ismi:

1- Kimse 

Sektörde en çok söylenen sloganlardan belki de birisi ”kendinden başka hiç kimseye güvenme ve her zaman kendi araştırmanı yap” olarak süregelmiştir. Bu da ankete katılanların en çok güvendikleri seçenek oldu.

2- Teeka Tiwari 

Teeka Tiwari’nin devasa bir Twitter takipçi kitlesi yok ancak kendisi Wall Street’in ”eski kulağı kesik” olarak tabir edilen isimlerinden birisi ve buna ek olarak Palm Beach Research Group bünyesinde editör olarak çalışıyor.

3- Changpeng Zhao

Binance CEO’su kesinlikle birçok kişinin güvenini kazanmayı başardı.

4- Andreas Antonopoulos

Koyu Bitcoin taraftarı olan Antonopoulos, yazdığı kitapların yanı kripto paralarla ilgili teknik bilgisi ile de öne çıkan bir kişi haline geldi.

5- Charlie Lee

Elindeki Litecoin’lerini tepeden satmasıyla güvenini sarsan Litecoin kurucusu Lee, hala kimilerine göre oldukça güvenilir bir sırada yer alıyor.

6- Vitalik Buterin

Ethereum’un kurucu ortağı da aynı Lee gibi önemli bir kitleye ve güvene hala sahip olmayı sürdürüyor.

7- John McAfee 

Eski siber güvenlik uzmanı yaptığı tartışmalı hamlelere rağmen popülarite açısından hep üstte kalmayı başarıyor.

8- Justin Sun

Tron’un tartışmalı ismi Sun, kendi kitlesi tarafından ciddi bir şekilde takip ve takdir edilmekte.

9- Arkadaşlar

Birçok kişiyi bu sektöre sokanlar şüphesiz kripto paraları daha önce duyan arkadaşlar olarak bilinmekte ve ankete katılanların büyük bir çoğunluğu da o kişilere olan güveni sürdürmekte.

10- Thomas Lee

Bitcoin konusunda yaptığı tahminleri son yıllarda tutmasa da, Thomas Lee önemli bir araştırmacı ve analist olarak kariyerine devam ediyor.

Kripto Para Sektöründeki En Güvenilir 10 Kişi Kim? isimli makale Ali Emre KONAKÇI tarafından hazırlanmış ve koinbulteni.comda yayınlanmıştır.

Bitcoin fiyatı da geçtiğimiz Pazar günü 13 ayın rekorunu kırdı ve 9.300 dolar üstüne çıktı. Doğal olarak sektörün böylesine değer artışı kötü amaçlı kişilerin de iştahını cezbetti ve 2019 yılında toplamda 6 kripto para borsası hacklendi.

Bilindiği üzere ilk olarak bir zamanların popüler kripto para borsası Cryptopia hacklenmiş ve hackerlar 2 hafta süre kadar borsanın cüzdanlarını adeta sömürmüştü. Daha sonra Coinmama, ondan sonra Dragonex ve Güney Kore’nin en büyük iki borsasından biri olan Bithumb saldırıya kurban gitti. Bithumb aslında son 2 yılda üçüncü kez hacklendi ve bu seferki saldırıda bunun arkasında içeriden birilerinin olduğunu düşünmekte.

Dünyanın en büyük kripto para borsalarından birisi olan Binance’nin hacklenmesi piyasada beklendiği gibi sert bir etki bırakmasa da, önemli bir olay olarak tarihe geçti. Son olarak 18.473 hesabın hacklendiği Gatehub, yılın 6. kripto para borsası hacklenmesi olayı olarak grafikteki yerini aldı.

2019 Yılında Şimdiye Kadar Kaç Kripto Para Borsası Hacklendi ve Zarar Ne Kadar? isimli makale Ali Emre KONAKÇI tarafından hazırlanmış ve koinbulteni.comda yayınlanmıştır.

Dilerseniz bu içeriğimizde gelin, olayları geriye doğru saralım ve bu sürecin sonunda ne olabileceğine dair sorulara yanıt bulalım.

Sahte Hacimler: Kripto Para Sektörünün En Büyük Sorunu

Binance CEO’su Changpeng Zhao’nun şirketinin kripto para sektöründe en büyük borsalardan birisi olduğuna şüphe yok ancak, Coin Market Cap verilerine eskiden baktığınızda, Binance’in ilk 10’da dahi olmadığını görebilirdiniz. Bu durum da, Zhao ve arkadaşlarını harekete geçirdi ve onlar, daha fazla şeffaflık isteyerek, listede hacim kullanarak ilk 10’a kadar tırmanan borsalara karşı adeta adı konulmamış bir savaş açtı.

Daha sonra ise trading analiz platformu olan Tie, bir rapor yayınladı ve kripto para borsalarının yüzde 90’ının hacimlerinin fake olduğunu duyurdu. Bu rakam, gerçekten de çok büyüktü ve ele alınan borsalar, görece daha şeffaf olmasını beklediğiniz ilk 100 borsaydı.

Konuyla ilgili olarak firma tarafından yapılan açıklamada, ziyaret başına yapılan trade oranları ele alındı. Bu rakam, sektörün en başarılı borsaları olarak gösterilen Binance, Coinbae, Gemini, Poloniex ve Kraken’den toplandı ve verilere göre, borsaların ortalama ziyaret başına trade hacimleri 591 dolar olarak belirlendi.

Daha sonra Tie, raporunda şunları yazdı:

”Eğer ilk 100’deki tüm borsaların, internet analiz firmalarındaki ziyaret sayılarına göre, ziyaret başına trade rakamına bakarsak; bu rakamın günlük bazda 2.1 milyar dolar olması gerekiyor. Çünkü en fazla ziyaret edilen bu 5 borsada ortalama ziyaret başına trade hacmi miktarı 591 dolar. İlk 100 borsanın tıklanma sayısı ile bunu çarptığımızda, rakamın 2.1 milyar dolar yapması gerekiyor. Ancak, bu rakam şu an için Coin Market Cap’te tam 15 milyar dolar olarak raporlanmış durumda.”

Firma, aynı zamanda son dönemde listede zirveye tırmanan ve açıkçası bot kullandığı çok belli olan LBank adlı borsanın da verilerini ortaya koydu. Majör 5 borsada, ziyaret başına 591 dolar olan rakam, LBank’a geldiğimizde ise, tam tamına ziyaret başına 65 bin dolarlık hacim olarak dikkat çekti ve bu da, zaten durumu üç aşağı beş yukarı ortaya koyan bir şey oldu.

Bitwise Raporu

Kripto para ETF’si için SEC’e başvuran firmalardan birisi olan Bitwise da, bir araştırma yayınladı ve onlar da, benzer bir rakama ulaştı: Kripto para borsalarının yüzde 90’ının hacim bilgileri yanlış! Firma, araştırmasında iki farklı kripto para borsasını karşılaştırdı. Amerika’nın en büyük borsaları arasında gösterilen, LinkedIN’in gelecek vaad eden şirketler arasına aldığı ve regüle olan bir borsa olan Coinbase’in günlük işlem Bitcoin hacminin 27 milyon dolar olduğu bir ortamda, Çin merkezli kripto para borsası Coinbene’de ise bu rakam tam 480 milyon dolar olarak ortaya çıkmıştı.

Bitwise, raporunda bir başka noktaya daha dikkat çekti. Buna göre, kripto para borsalarının hacimlerini düzgün ve şeffaf bir şekilde raporlayan kesminde, trading hacimleri genelde uyku saatlerinde düşüş gösteriyordu. Ancak, buna karşın hacim raporları şüpheli bulunan borsalarda ise, bu trading hacimleri günün her saatinde çok benzer bir grafik çiziyordu. Bu da, aslında bot müdahalesinin bir başka açık noktası olarak dikkatleri çekiyordu.

Coin Market Cap Devreye Girdi

Coin Market Cap de, yaşanan bu sıkıntılara kayıtsız kalamadı ve şirketin pazarlama birimi şefi olan Carylnye Chan, Bloomberg’e bir açıklama yaptı. Chan, bundan sonra veri alımında farklı süreçler izleyeceklerini ifade ederken, şunları söyledi:

”Bundan sonra, kripto para borsalarının hacimleri konusunda daha dikkatli olacağız. Müşterilerimize bu alanda daha iyi hizmet vermek için borsalardan ek bilgiler talep edeceğiz. Bu sayede onlar, birçok farklı veriye bakarak karar verebilcekler. Biz de, bu süreç içinde tamamen tarafsız olmaya özen gösterecek ve bu yönde bir tutum sergileyeceğiz.”

1 Mayıs’ta ise firma, yaptığı açıklama ile kripto para borsalarının API verilerini zorunlu olarak siteye göndermesini talep etti. Buna ek olarak trading ve canlı emir defteri verileri de site ile paylaşılacaktı. Site, aynı zamanda bu veri paylaşım protokolüne uymayan ve verileri şirket ile paylaşmayan kripto para borsalarının da Coin Market Cap’ten çıkartılacağını söyleyerek adeta aba altından sopayı göstermiş oldu.

Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada ise, borsaların sahte hacim raporlarının şirketin de gündeminde olduğu ifade edildi ve şu ifadleer kullanıldı:

”Son dönemde ortaya çıkan sahte hacim raporları ile ilgili olarak bizim de bu durumdan haberdar olduğumuzu söylemek isteriz. Bu sebeple bundan sonra borsaların hacim konusunda bizlere daha fazla bilgi vermesi istenecektir. Bunu bir sansür olarak değil de, sektörün iyiliği için atılmış bir adım olarak görmemiz, herkes açısından en mantıklı durum olacaktır.”

DATA adı verilen bu veri birimi ortaklığının açıklanmasının ardından, birçok borsa ile iletişime geçen site, şimdilik 12 farklı borsanın katıldığı bir birliği kurmayı başardı. Bu birlik arasında ise Binance, Bittrex, OKEx, Huobi, Liquid, UpBit, IDEX, OceanEX, Gate.io, KuCoin, HitBTC ve Bitfinex yer aldı.

Borsaların Fikirleri

Bu alanda konuyla ilgili olarak açıklama yapan KuCoin CEO’su Michale Gan, şunları söyledi:

”Tüm bu fikri gördükten sonra, direkt olarak DATA platformuna katılmak istedik ve en erken üyelerden birisi olmayı başardık. CMC ile şu anda da irtibat halindeyiz. Verilen zaman aralıkları içersinde belirlenen şeyleri onlara sunacağız.”

OceanEX pazarlama birimi başkanı olan Starry Liu ise, yaptığı açıklamada bu tarz bir birliğin, kripto para sektöründe sürdürülebilir bir kalkınmanın önünü açacağını söylerken, şunları ekledi:

”Bunu destekliyoruz çünkü kripto para sektörünün şeffaflığa ihtiyacı var. Bu hamle de, tam olarak bu şeffaflığı bize sağlayabilir. CMC’nin ne yapmaya çalıştığını iyi biliyoruz. Biz de bu sebeple bu işin bir parçası olmak istedik.”

Platforma başvuran ancak henüz resmi olarak kabul görmeyen İngiltere merkezli Exmo ise, yaşanabilecek potansiyel sıkıntılara, iletişim direktörü Maria Stankevich ile yanıt verdi. Stankevich, tüm bu ek önlemlere rağmen borsaların doğru verileri paylaştığınndan emin olunamayacağını ifade ederken, şunlaı söyledi:

”Trading platformlardan eş zamanlı olarak verilerin çekilmesi ve bunların analiz edilmesi elbette bazı borsaların ne yapmaya çalıştığını açıkça ortaya koyacaktır. Ancak yine de bu web siteleri tarafından sunulan verilerin yüzde yüz objektif olacağını kimse söyleyemez. Bu durumun kullanıcılar için çok iyi olacağını düşünüyoruz, her şeyi tek bir yerde görmeleri elbette güzel ancak; bir yerde de şunu söylemek gerekir ki, CMC bu sayede etki alanını arttıracak. Bu da benzer hizmet veren firmaları geride bırakacaktır.”

CMC’nin bu alanda neler yapacağı da büyük bir merak konusu. Görünüşe göre, firma için bu yeni veri toplama süreçleri işin daha başlangıcı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan şirket sözcüsü de bunu şu sözlerle doğruladı:

”Verileri toplamak daha bizim için bir bebek adımı. İlerde bu konuyla ilgili olarak daha da aktif olacağız. Daha fazla veri seti ile daha iyi analizler yapacağız. Yeni anlamlı metrikler geliştirerek, daha da iyi hizmet vermeyi amaçlıyoruz.”

Görüldüğü gibi kripto para borsalarının hacim sorunu, aslında sektörün şeffaflığa ne kadar ihtiyaç duyduğunun bir göstergesi. Ancak sektördeki regülasyon oranının çok altta kalması, maalesef ki bu alanda bazıları için alan açmış durumda. İstedikleri gibi at koşturan bu isimlerin ele verilmesi de, sektörün topyekün kalkınması ve arasındaki çürük yumurtaları temizlemesi açısından hayli büyük bir önem taşıyor.

Coin Market Cap de, bu alanda üzerini düşeni yaparak, borsaları bu işe zorluyor. Bu durumun borsalar özelinde şeffaflığı arttıracağı kesin ancak, yine de güvenlik ve hack sorunları gibi farklı sorunlar olduğunu da söylemek mümkün. Bunların da çözülmesi ve gerekli regülayonların, gereken dozajda uygulanması ile birlikte, bu alanda da çözüme kavuşulması, şu anda herkesin en büyük dileklerinden birisi olarak dikkat çekiyor.

Borsaların, önümüzdeki dönemde buna ne kadar riayet edecekleri de, bir başka tartışma konusu olarak kripto para sektöründe yer alıyor.

Coin Market Cap, Kripto Para Sektörü Değiştirebilir mi? isimli makale Nihat Emre KOCAASLAN tarafından hazırlanmış ve koinbulteni.comda yayınlanmıştır.

• En popüler geliştirme ortamları, bu şirketlerin 2/3’sinin kullandığı Ethereum ve Hyperledger Fabric şeklinde.
• Listedeki çoğu şirket birden fazla teknolojiyi kullanıyor.
• Dünya genelinde blokzinciri teknolojisine yapılan harcamanın 2019 yılında 2.9 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.

Platformlar

Ethereum, Forbes 50 listesindeki 22 şirket tarafından blokzinciri uygulamaları geliştirmek için kullanılıyor. Ethereum’un merkezi olamayan uygulamaları ve akıllı sözleşmeleri barındıracak şekilde tasarlanması bu durumu sürpriz olarak karşılamıyor. Ardından Linux Vakfı’nın geliştirdiği Hyperledger Fabric 21 şirket tarafından yakından takip ediliyor. Bu sistemin çekici tarafı hala açık kaynak olması, fakat izin gerektiren (permissioned) şekilde tasarlanmıştır. Hyperledger gibi büyük şirketler izin gerrektiren bir blokzincirini oldukça çekici buluyor, ancak Ethereum da ütopik kökenlerine rağmen benzer yapılandırmaları destekliyor.

Corda, 14 şirket ile bir sonraki en popüler platform. Corda, dünyanın en büyük 200 bankasından ve çok uluslu şirketlerinden oluşan R3 konsorsiyumu tarafından geliştirilmiş dağıtık defter teknolojisi (Distributed Ledger Technology-DLT)’dir. Dünya çapında 75 bankacılık ortağından “Bankalar Arası Bilgi Ağı” na güç veren JP Morgan’ın geliştirdiği Quorum Forbes Blockchain 50 listesindeki 11 şirket tarafından aktif olarak geliştiriliyor. Ethereum, Hyperledger ve Corda gibi Quorum da açık kaynak kodlu ve dünyanın her yerindeki geliştiriciler katkıda bulunuyor. Hyperledger’ın birincil  destekçilerinden olan IBM’in kendi platformunda geliştirdiği 5 Forbes Blockchain 50 listesi var.

Bu 50 şirket arasındaki en ilginç eğilim, neredeyse hepsinin birden fazla blokzinciri ağında geliştirilmiş olmasıdır. Bu firmalar tekil bir teknoloji (Ant Financial veya Oracle gibi) üzerinde geliştirme taahhüdünde bulunmalarına rağmen, şimdilik çoklu platformlarla çalışarak riskten korunmak istemektedirler. Aşağıdaki resimde şirket logolarının birden fazla şemada/platformda olduğunu göreceksiniz.

Büyüme

Forbes 50’deki şirketlerin blokzinciri çalışmalarının yanı sıra, DLT’nin geliştirilmesi ve kullanılması için umut verici küresel eğilimleri mevcut. International Data Corporation’a göre dünya çapında blokzinciri geliştirme harcamalarının, 2018’de 1.5 milyar dolardan, bu yılın sonuna kadar %88 oranında artarak 2.9 milyar dolara çıkacağı öngörülüyor. Toplam harcamaların her yıl %76 oranında artarak 2022’ye kadar 14.4 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Bu yatırım, finansal hizmetler sektörü tarafından yönlendirilecektir. 2019’daki en popüler kullanım örneği, sınır ötesi ödemeler ve 450 milyon doların üzerinde yatırım yapılan anlaşmalardır. Ve mevcut verimsizlikleri gidermek için tasarlanan teknoloji, banka içi ve bankalar arası ödemelerde ve bireylerin yurtdışında önemli ölçüde daha ucuz fiyatlarla anında para gönderebilmeleri için kullanılabilir. Blokzinciri teknolojisinin kullanılması para gönderme piyasasının önümüzdeki üç yıl içinde 1 trilyon doların üzerine çıkmasına yardımcı olacak.

Bir sonraki en fazla yatırım yapılan bölge ticaret finansmanı ve ticaret sonrası işlem anlaşmalarıdır.

Bazı konsorsiyumlar eski sistemlerin verimsizliklerini azaltmak için DLT ve blockchain kullanmak için çalışıyorlar.

Blokzinciri yatırımında en hızlı büyümeye sahip alan, % 77.6 CAGR (yıllık bileşik büyüme oranı) olan imalat ve kaynaklar sektörüdür. Buradaki öncelikli çıkarlar varlık yönetimi, provenans (yani, bir şeyin nereden geldiği) ve kimlik yönetimidir.

Forbes Blockchain 50 Listesi isimli makale Ata YURT tarafından hazırlanmış ve koinbulteni.comda yayınlanmıştır.

Banka daha önce finansal kurumların kripto para birimlerini kullanarak işlem yapmalarını ve bunlara yatırım yapılmasını da yasaklayarak tepkilere yol açmıştı. İddialara göre banka kripto para işleminde gönderenin ve alıcının anonim olmasından endişelenmekte ve ‘dijital paraların’ kara para aklamak için kullanılabileceğini düşünmekte. Konuya yakın bir kaynağın Vientiane Times gazetesine verdiği demeçte yetkililerin kripto para sahiplerini koruyacak yeterli ve ilgili güvenlik sistemlerine sahip olmadıkları da vurgulandı.

Kanada, Malta ve İsviçre gibi bazı ülkeler kripto para birimlerini belirli dereceye kadar kabullense de, küresel çapta birçok yönetici ve merkez bankası hala kripto paralara karşı olan kuşkularını dile getirmekteler ve bunları yasaklamaktalar. ABD içerisinde ise kripto para birimlerinin yasal statüsü eyaletten eyalete değişebilmekte. Örnek vermek gerekirse Ohio oldukça kripto para yanlısı iken, Kaliforniya Kongre Üyesi Brad Sherman kripto para birimlerinin tamamıyla yasaklanmasını talep edebilmekte.

Laos Merkez Bankası Vatandaşları Kripto Paralara Karşı Uyardı isimli makale Ali Emre KONAKÇI tarafından hazırlanmış ve koinbulteni.comda yayınlanmıştır.

Alexa.com verilerine göre dünyanın en büyük kripto para borsalarından Binance, dünyanın en çok trafik alan 1000 internet sitesi arasına girmeyi başardı. Grafikten de anlaşılacağı üzre BTC fiyatı yükseldikçe, adeta Binance borsasının popülaritesi de yükseldi ve borsa küresel ölçekte 913. sıraya kadar geldi.

Binance’nin hemen arkasında ise 1258. sırası ile Coinbase, onun arkasında da 3128. sıra ile Bittrex yer almakta. 850 milyon dolarlık fiyasko ile gündeme gelen ve başı dertten kurtulmayan Bitfinex bile top 5000 site içerisinde yer alıyor. Borsaların artan popülaritelerinin yanı sıra, CryptoCompare tarafından yapılan araştırmaya göre Güney Kore piyasayı domine etme yolunda ilerliyor. Özellikle Asya piyasası kendi piyasa saatlerinde yaptıkları alımlar ile inanılmaz artışlara veya düşüşlere yol açmakta ki geçtiğimiz günlerde görülen 6.300 dolara keskin düşüş bunun bir parçasıydı.

Bitcoin basın saatine göre hala 8.000 doları test ediyor ve bunun aşması durumunda karşısında 8.200 engeli yer alacak.

İnsanlar Tekrardan Bitcoin Borsalarına Akın Etmeye Başladı! isimli makale Ali Emre KONAKÇI tarafından hazırlanmış ve koinbulteni.comda yayınlanmıştır.

SEC’in bugüne kadar reddettiği ETF’lerin yanı sıra, Bitwise ve en çok umut bağlanan VanEck ETF’sini de bir kere daha ertelemesi birçok kişiyi SEC’in aslında ne istediği sorusuna yöneltti. VanEck

SEC’in Bitcoin ETF’sinde Aradığı Unsurlar Neler?

1. Yatırımcı Koruması 

SEC ilk ve en öncelikli olarak piyasadaki yatırımcıların korunmasını şart koşmakta. VanEck yaptığı başvuruda BTC’nin işlemsel risklere sahip olduğunu ve çalınma, kaybetme veya kriptografik anahtarların yok edilmesi durumunda yatırımcıyı korumak için 125 milyon doların üzerinde Tröst fonuna ve sigortaya sahip olunduğunu ifade etti.

2. Piyasa Manipülasyonu 

Özellikle pump ve dump olaylarından endişe eden SEC, Bitcoin ETF’si ile kripto para birimlerinin çok daha büyük bir pazara açılacağını ve böyle bir pazarda manipülasyona yer olmadığını vurgulamakta. VanEck’in sunduğu raporda ise ilgili yatırım fonunun OTC (tezgah üstü alım satım platformu) fiyatlarını takip edeceği ve bu platformlarda manipülasyona yer olmadığı belirtilmekte.

3. Bitcoin OTC Platformlarının Kontrolü

Bitcoin ETF fiyatlandırılmasının OTC platformlarından alınması bunların oldukça sıkı bir denetime tabi olmasını gerektiriyor. ABD’nin bir diğer regülatörü olan CFTC’nin OTC platformları üzerinde yetkisi var ve bunlar AML, KYC ve hatta BSA regülasyonlarına uymakla yükümlüler. Bu da ABD içerisindeki OTC’lerin yasa dışı veya manipülasyon odaklı bir şeyler yapmasını zorlaştırmakta.

4. Bitcoin ETF’si İçin Yeterli Likidite 

Son ama en önemli maddelerden birisi olan likidite, Bitcoin ETF’sinin talebi karşılayabilmesini hedeflemekte. Ancak artık piyasa ciddi anlamda olgunlaştı ve sadece CME,Cboe ve LedgerX platformlarındaki regüle edilen türev ürünleri piyasası bile toplamda günlük 150 ile 200 milyon dolardan fazla ticari hacme ulaşmakta.

Bitcoin ETF Onayı İçin SEC’in İstediği 4 Çözüm! isimli makale Ali Emre KONAKÇI tarafından hazırlanmış ve koinbulteni.comda yayınlanmıştır.