DeFi sektörüne olan ilgi, özellikle 2020 yılında kendisini gösterdi. Platformda kilitlenen DeFi token miktarı 40 milyar doları aştı. Merkeziyetsiz uygulamalar ve borsalar hızla yükselirken kullanıcılar arasında alternatif gelir arayışı da yükseldi. Yield farming, tam da bu ihtiyaçtan tercih ediliyor.
Yield farming, çeşitli ödüller karşılığında sisteme token kilitlenmesidir. Bu şekilde hem likidite sağlanır hem de değişen oranlarda getiri elde edilir. Staking ile benzerlik gösteren yield farming, temelde farklı bir çalışma prensibine sahiptir. Yield; verim, getiri, üretim gibi anlamlarda kullanılırken farming ise çiftçilik ve tarım demektir.
Yield farming nedir, nasıl çalışır?
Yield farming, DeFi kullanıcılarının likidite havuzlarına token kilitlemesiyle kazandıkları ödül anlamına gelir. Bu likidite havuzları akıllı sözleşmeler tarafından kontrol edilir ve pazardaki tokenların alım-satım işlemleri için önem arz eder. Pasif gelir imkanı sunan yield farming, kullanıcılara gelir sağlarken kripto para havuzuna likidite sağlanmış olur.
Ethereum gibi ağlar aracılığıyla sisteme kilitlenen tokenlar, kullanıcılara getiri sağlar. Bu getiri, bankalardaki mevduat hesaplarından belirli bir süre sonra faiz getirisi almaya benzer. Bu işlemin önemi, yeni çıkan bir DeFi protokolünün likidite kazanmasını sağlamada ve protokolün güvenilirliğini test etmede bir aracı görevi görmesidir.
Nasıl çalışır?
Kullanıcılar, sermayeleri ve risk iştahları doğrultusunda bir likidite havuzu seçerek yield farming yapmaya başlayabilirler. Yield farming’in çalışma prensibi şu şekildedir:
- Bir likidite havuzuna token kilitlenir.
- Kilitlenen token, genelde stablecoin olur. Örneğin; USDT, USDC, DAI, vb.
- Token kilitlendikten sonra kullanıcı likidite sağlayıcısına dönüşür.
- Kilitlenen tokenlar karşılığında kullanıcıya ödül verilir.
- Verilen ödüller tekrar likidite havuzuna kilitlenebilir. Deneyimli kullanıcılar, kilitledikleri tokenları farklı likidite havuzlarına taşıyarak gelirlerini yükseltmeyi deneyebilirler.
- Ödüller, yatırılan token miktarına veya işlem yapılan platforma göre değişiklik gösterebilir.
Örneğin; bir kullanıcı Compound’a ETH yatırırsa Compound ETH (cETH) alacaktır. Farklı bir likidite havuzuna yatırılacak olan cETH, üçüncü bir tokenın ortaya çıkması demektir. Bu nedenle, yield farming takip etmesi zor bir sürece dönüşebilir.
Yield farming yapılabilen protokoller
Yield farming’in popüler hale gelmesi, Compound (COMP) protokolüne dayandırılır. Compound protokolü, 2020’de tüm tokenlar tükenene kadar günlük olarak belirli bir miktarda kullanıcılara token dağıtacağını duyurdu. Yeni sistem, Compound’a yaradı ve tokenın değeri yükselmeye başladı. Yatırımcılar, sisteme kilitledikleri token miktarına paralel olarak günlük getiri olarak COMP elde edebildi ve yüksek miktarda COMP almaya devam ettiler. Compound’un başarısının ardından Balancer, bZx, Ren, Curve, Synthetix benzer bir sistem uygulamaya başladı.
Yield farming yapılabilen platformlar; Compound, MakerDAO, Aave, UniSwap, SushiSwap, Balancer, Synthetix, Yearn.Finance, PancakeSwap, Venus ve Curve Finance olarak sıralanabilir. Bu platformlar, genel olarak insanların DeFi pazarına rahatça girmesini sağlamak ve herkesin işlem yapabilmesine önayak olma prensibiyle hareket eder.
Yield farming’in avantajları ve riskleri nelerdir?
Yield farming’in avantaj ve riskleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Avantajları:
- Yield farming yapanlar ağa likidite sağlarlar.
- Kripto para portföyünde çeşitlilik sağlamak ve risk dengelemek adına yield farming yatırımcılara fayda sağlayabilmektedir.
- Doğru bir strateji ile iyi bir kazanç elde etme ihtimali vardır.
Riskleri:
- DeFi uygulamaları açık kaynak kodludur ve bu nedenle saldırılara karşı savunmasız olabilir. Hack saldırısı sonucu DeFi ekosistemi çökebilir ve yield farming yapılan token değer kaybedebilir.
- Yüksek ödül, yüksek risk anlamına gelebilir. Yatırılan tokenları koruyabilecek bir kuruluş yoktur. Eğer yüksek ödül vadeden ve token kilitlenen protokol DeFi ekosisteminden aniden kaybolur veya büyük bir sorunla karşı karşıya kalırsa tokenlar kaybedilebilir.
- Getiri oranları değişebilir. Şimdi yüksek olan getiri oranı, gelecek aylarda düşebilir. Bu durum yield farming’den elde edilebilecek kazancın tahmin edilebilirliğini engeller.
- Akıllı sözleşmelerde görülebilecek problemler, farming sonucu verilecek ödülün miktarını etkileyebilir.
- Yield farming yaparken işlemler sık sık gözden geçirilmelidir. Sistemde görülebilecek olası hatalar gözden kaçtığı takdirde kayıp verme riski vardır.
- DeFi ekosisteminde her şey bir bütün olarak çalışır. Bu nedenle token yatırılan platformda ve o platformun bağlı olduğu ağ üzerinde görülecek aksaklıklar, yield farming ödüllerini etkileme potansiyeline sahiptir.
Yield farming ve staking arasındaki farklar
Staking ile yield farming zaman zaman karşılaştırılabilir. Kripto paraların ağa kilitlenmesi olarak tanımlanan staking, yield farming’den farklı bir süreçtir. Staking, PoS mekanizmasının bulunduğu blockchain ağlarında yapılır ve bir doğrulayıcı gerektirir. Stake yapılabilen bir token, kripto para cüzdanında belirli bir süre boyunca tutulur ve vade bitiminde kullanıcılar ödül alır. Staking sonrası verilen ödülün oranı da staking süresine, token’ın gördüğü volatiliteye göre değişiklik gösterebilir. Bu işlem sırasında, kullanıcı doğrulayıcı rolüne bürünür ve ağdaki blokları doğrular. Böylece hem ağın güvenliği sağlanır hem de ağın çalışması devam eder.
Yield farming’de ise işlemler biraz daha komplekstir. Bu işlemde kullanıcılar yatırdıkları tokenları havuzlar arasında transfer edebilir ve daha düşük işlem ücretleri veya yeni token elde edebilirler. Staking’in aksine, bu işlemde kullanıcılar doğrulayıcı olmazlar. Bir havuzda kazandıkları ödülleri yine aynı veya farklı bir likidite havuzuna yatırarak yield farming yapmaya devam edebilirler.
Staking için yatırılması gereken token miktarı yüksek meblağlı olabilirken yield farmingde bu miktar daha düşüktür ve kullanıcılar yield farming ile yüksek miktarda token elde ederek getiri oranlarını artırabilirler.
Yield farming her ne kadar DeFi ekosisteminde tercih edilen bir pasif kazanç yöntemi olsa da riskleri göz önünde bulundurmak ve o doğrultuda işlem yapmak gerekmektedir.