Bitcoin bundan birkaç gün önce ani bir düşüş yaşadı ve bu da Bitcoin hakkında yapılan eleştirilerin yeniden gün yüzüne çıkmasına yol açtı.
Bitcoin Üçkağıdı
Quantum Solutions adlı şirketin CEO’su olan Richard Van Staten, geçtiğimiz günlerde yazdığı bir yazıda Bitcoin’in “yüzyılın üçkağıdı” olduğunu söyledi ve Bitocin’in tamamen dolandırıcılık üzerine kurulduğunu vurguladı. Bu yüzyılın üçkağıdı olarak gösterilebilecek birkaç farklı şey var elbette (2008 Emlak Krizi gibi) ancak şu an için yalnızca kripto para piyasasına odaklanalım.
Dünya Bankası geçtiğimiz yıl yayınladığı raporlarda Dünya genelinde 2 milyar insanın herhangi bir bankaya erişiminin olmadığını veya yeteri kadar bankacılık hizmeti alamadığını belirtti. Hükümetin kötü yönetimi, ülkenin çeşitli sorunları gibi nedenlerle doğru düzgün bankacılık hizmeti alamayan bu insanlar ekonomik açıdan pek iyi durumda değiller. Ancak Bitcoin ve diğer kripto paralar sayesinde bu insanlar da artık çeşitli finansal hizmetlerden faydalanabiliyorlar.
Özellikle Asya ve Afrika gibi bölgelerin yerlisi olup başka bir ülkeye çalışmaya gitmiş kişiler, evlerine kripto para aracılığıyla para gönderebiliyorlar. Bu insanlar kripto paralardan önce bankalara ciddi hizmet bedelleri ödemek zorundalardı. Şimdiyse çok daha düşük bir miktar karşılığında aynı işlemi gerçekleştirebiliyorlar.
Kurumsal Yatırımcılar
Wall Street bankalarının Bitcoin tabanlı emanet platformlarıyla ilgilendiklerini bir süredir biliyoruz. Çeşitli borsa operatörleri de kripto para alım-satımının yapılabileceği platformlar açmayı planlıyorlar. Kripto para sektörüne giriş yapmış birbirinden farklı hedge fonlarını da göz ardı etmemek gerekiyor.
Kripto para fiyatlarında yaşanan artışlar ve düşüşler ortaya çeşitli yorumların çıkmasına yol açıyor ancak unutmamak gerekiyor ki bu para birimlerinden gerçekten faydalanmak, verim almak mümkün. Hem de fiyatlarından bağımsız olarak. Durum böyleyken Bitcoin’i “yüzyılın üçkağıdı” ilan etmek ne kadar makul, tartışılır.