Site icon Koin Bülteni

Vitalik Buterin Yazdı: Gelecekte Dünyayı Neler Bekliyor ve Blockchain Bunun Neresinde?

vitalik-buterin-defi-yield-farming

vitalik buterin

Ethereum kurucusu Vitalik Buterin ile Radical Markets adlı kitabın yazarlarından Glen Weyl, radikal bir merkeziyetsiz dünya için neler yapılması gerektiğine dair bir yazı kaleme aldı. Blockchan gibi ‘yıkıcı’ teknolojilerin, hali hazırdaki dev hiyerarşik kurumları nasıl alt edebileceği sorusuna cevap aranan yazı, büyük ilgi gördü.

Geleneksel ve kendini kanıtlamış şirketlerin ve kurumların; halk tarafından her geçen gün daha da fazla sorgulandığı belirtilirken, bu durumun aynı zamanda toplumun ‘elit’ kesmi için de geçerli olmaya başladığına vurgu yapıldı. Bu durumun yeni ve atılımcı teknolojiler ile çözülebileceği belirtilirken, bu konuda Bitcoin ve diğer kripto paraların üstlenebileceği role yönelik de vurgular yapıldı.

Bitcoin ve diğer kripto paraların geleneksel ekonomi sistemine karşı doğal bir reaksiyon olduğunu savunan Buterin, özellikle 2009 ekonomik krizinin yaşanmasının ardından, Bitcoin’in insanlar için daha da büyük bir önem kazandığını vurguladı.

Merkezi sistemlerin ve veri gizliliği süreçlerinin de yeteri kadar başarılı olamadığı ifade edilirken; bu sistemlerin tattıkları ciddi başarısızlıkların, Blockchain gibi merkezi olmayan ve kullanıcı merkezli çalışan sistemlerin gelişini hızlandırdığına vurgu yapıldı. Blockchain, yazıda Buterin tarafından ”müthiş bir veri giziliğine ve merkeziyetsizliğe sahip bir teknoloji” olarak nitelendirildi.

Yazıda, aynı zamanda Glen Weyl’in radikal piyasa teorisine de değinildi. Merkezi bir otoriteye ihtiyacın kalmayacağı politik ve ekonomik kuralların hayata girişi ile ilgili konuşan Weyl; radikal serbest bir piyasanın, çok daha fazla rekabet yaratacağını belirtti. Özellikle, şimdiki sistemin güç ve gelir eşitsizliği yarattığını ifade eden Weyl, kendi teorisindeki gibi bir sistemin büyük fayda getireceğini, şu sözlerle ifade etti:

”Geleneksel sistem; gerçekten de insanlar arasında ciddi gelir ve güç dengesizlikleri yaratıyor. Bunların en iyi ellerde değerlendirilmesini engelliyor ve tüm gücü birkaç büyük kişide topluyor. Bu yanlış. Eğer daha farklı ve eşit bir dünyaya uyanmak istiyorsak, elimizi taşın altına koymalıyız.”

Yazıda demoktratik inovasyonlar da ele alındı. Özellikle, insanların oy kullanma hakkını ‘satın alabileceği’ bir Quadratic Voting sistemi üzerinde durulurken; bu durumun daha efektif seçimler yapılmasına olanak tanıyacağı belirtildi. Vatandaşların, çeşitli konularda fikirlerine danışılacağı bir devlet ütopyasında, oy kullanmak isteyenlerin oy satın alabileceği belirtilirken; bu durmun demokrasiye olumlu yansıyacağı belirtildi. Bu durumun, demokratik kurumların ve kuruluşların de devlet içindeki rolünü değişitireceğine vurgu yapıldı. Buterin ve Weyl, bu konu hakkında şunları söyledi:

”Demokrasiye getirilecek bu yeni kreatif bakış açısı; azınlıkların saygı duydukları şeyleri korumalarında çok daha büyük bir rol oynayabilir ve bu sayede devletin meşruiyeti de vatandaşlarını gözettiği için artacaktır. Bu ikisi, birbirinden güç alan süreçler olacaktır.”

Kripto paraların ve diğer Blockchain temelli çözümlerin, geleneksel piyasalar üzerinde yapacağı dönüştürücü etkinin, yavaş yavaş ve sindire sindire yapılması gerektiğini düşünen ikili; buna sebep olarak da politik ve sosyal kurumların bir anda bozulmasının ciddi bir sorun yaratabilecek potansiyelde olmasını gösterdi. Çözmek istediği sorunlar karşısında daha fazla sorun yaratarak işe girme durumunun pek de mantıklı olmadığı belirtilirken; Buterin güven destekli sistemlerden, kural tabanlı sistemlere geçişi; kurucusu olduğu Ethereum platformu üzerinde de gerçekleştirmeye çalıştığını belirtti ve şöyle konuştu:

”Bu hali hazırda kullandığımız sistemlerin başarısız olduğu bir gerçek ve bu durum da; insan destekli bir yapının giderek uygun bir hal almaya başladığını gösteriyor. Ben de Ethereum üzerinde bunu yapmaya çalışıyorum.”

Kurumların güven kazanabilmeleri için daha net ve açık kuralların yürürlüğe girmesi gerektiğini belirten Buterin, aynı zamanda merkeziyetsiz yapıların yakaladığı ciddi ivme sebebiyle resmi ve şeffaf kuralları sağlayan kurumlara olan ihtiyacın da azalmaya başladığını iddia etti. Buterin’e göre, kripto para camiası hem bu noktada yenilikçi bir bakış açısı yakaladı, hem de bu bakış açısına felsefik bir perspektif de eklemeyi başardı.

Kripto para camiasının yakaladığı bu ivmenin de, radikal merkeziyetsizlik süreçlerine katkıda bulunduğunu aktaran ikili, merkezi olmayan sistemlerin gücü alıp, insanlara dağıtacağına olan inancını bir kez daha yineledi.

Özellikle yukarıda da bahsedilen Quadratic Voting gibi yenilikçi demokratik çözümlerin uygulanabilirliklerinin de yüksek olduğunu belirten Buterin, blockchain tabanlı sosyal etkileşim platformlarının, gelecekte çok önemli bir yer tutacağına inandığını belirtti. Bu durumun da Blockchain sektörünün merkeziyetsiz doğası sebebiyle çektiği denetimsel süreçlere de bir nebze çare olacağını aktarna Buterin; aynı zamanda sektörün diğer sorunlarını da sıraladı.

Anonimlik ve gizlilik özelliklerinin, Blockchain’in doğası olduğunu aktaran Buterin, bu durmun da bazı ‘sahtekarlıklara ve ahlaksızlıklara’ davetiye çıkardığını belirtti. Blockchain platformu üzerinde yapılacak değişikliklerde fake hesaplar ile oyların kullanıldığına dikkat çeken Buterin; bu oylama süreçlerinde de çeşitli balinaların işi komplike edebileceğinden dem vurdu.

İnsanların kimliklerinin böylesi bir oy kullanma süreçlerinde tanınmasını ve onaylanmasını gerektiren bir sisteme de ihtiyaç olduğunu belirten Buterin, alınacak her bir fazla oyun maaliyetinin, daha fazla olması gerektiğini ve bu sayede ‘balina’ işlerine çomak sokulabileceğini belirtti.

Oligarşilerden ve tek merkezli güç odaklarından kurtulmanın tek yolunu tamamen merkeziyetsiz yapıların hayata girmesinde gören Buterin ve Wyle, bu sistemlerin oluşması halinde işlerin daha da iyiye gideceğini belirtti. Aynı zamanda teknoloji ilerlerken, bunun entegrasyonunu da kolaylaştıracak sosyolojik çözümlerin de aranması gerektiğini belirten Buterin, sözlerini şöyle sonlandırdı:

”Geçmişte başarısızlık ile sonuçlanan merkeziyetsiz yapı denemelerini, bu sefer başarı ile nihayete erdirmek tek ve yegane amacımız.”

Exit mobile version