NEAR Protocol, ölçeklenebilirlik ve kullanım kolaylığını artırmak amacıyla ana ağında “Nightshade 2.0” adlı büyük bir yükseltme gerçekleştirdi. NEAR Vakfı tarafından yapılan basın açıklamasına göre, bu yeni özellikler arasında Ethereum’un kurucu ortağı Vitalik Buterin’in üzerinde kapsamlı bir şekilde yazdığı “stateless validation” (durumsuz doğrulama) kavramı da yer alıyor.
NEAR Protocol, DeFiLlama verilerine göre sadece 25. en büyük blockchain ağı olarak sıralanıyor. Ancak, NEAR’ın kurucusu Illia Polosukhin’in, Google’da yapay zeka sistemleri üzerinde çalışmış üst düzey bir mühendis olarak geçmişi nedeniyle, proje kripto teknoloji çevrelerinde yakından takip ediliyor.
Bu yükseltme, NEAR’ın çekirdek tasarımında “sharding” (parçalama) konseptini benimseme çabalarının bir parçası. Sharding, blockchain’i daha küçük parçalara bölerek ağın daha fazla işlemi daha düşük maliyetlerle gerçekleştirmesini sağlıyor. Ethereum da kendi sharding yol haritasını oluşturmuş ve kısa süre önce bu konseptin ilk aşaması olan proto-danksharding özelliğini uygulamaya koymuştu.
Basın açıklamasında, “NEAR doğrulayıcıları artık bir shard’ın durumunu yerel olarak tutmak zorunda kalmıyor ve durum değişikliklerini doğrulamak için ihtiyaç duydukları tüm bilgileri, yani ‘state witnesses’ (durum tanıkları) ağdan alabiliyor,” denildi. “Bu, tek shard performansını iyileştirirken aynı zamanda ağda daha fazla shard kapasitesi ekliyor.”
Nightshade, NEAR’ın yol haritasında yıllardır yer alan bir konseptti ve ilk versiyonu 2022’de tanıtılmıştı. NEAR kurucu ortağı Illia Polosukhin, 2019 yılında orijinal Nightshade hakkında bir beyaz kitap yayımlamıştı.
NEAR Protokol başkanı Bowen Wang, basın açıklamasında, “Nightshade 2.0, NEAR sharding’inin temel bir yeniden işlenmesi olup, NEAR’ın verimliliğini ve ölçeklenebilirliğini büyük ölçüde artıracak önemli bir kilometre taşıdır,” dedi. “Özellikle, yeni sharding uygulaması NEAR’ın zaten hızlı olan işlem hızını beş kat artıracak. Ayrıca, doğrulayıcı işletme maliyetlerini önemli ölçüde azaltarak daha fazla kişinin doğrulayıcı olabilmesini sağlayacak ve bu da ağın merkeziyetsizliğini artıracaktır.”