5 Soru, 5 Cevap: Ethereum’u 2019’da Ne Bekliyor?
Ethereum ekosistemi için son derece önemli bir platform olan My Ether Wallet’ın kurucusu Kosala Hemachandra, ünlü kripto para sitesi Coin Desk’te Ethereum ile ilgili olarak 2019 yılı tahminlerini içeren bir yazı kaleme aldı. 2018 yılı boyunca kripto para piyasalarının yaşadığı değer kaybından en fazla etkilenen ‘liderlerden’ birisi olan Ethereum, Ripple’a toplam hacimde geçilerek listede üçüncüsıraya düşmüştü.
Birçok kripto para, 2017 sonlarında yakaladığı değerlerden çok çok büyük kayıplar yaşarken; Ethereum’un gelecekteki performansı da, platformda birçok merkezi olmayan uygulama ve ICO barındırması sebebiyle, daha da bir merakla bekleniyor. Hemachandra, kaleme aldığı yazıda Ethereum’un hiçbir yere gitmediğini ifade ederken, 2019 yılı ile birlikte bir toparlanma yaşanmasını da ön görüyor. İşte Hemachandra’nın kendi ağzından, ETH ile ilgili olarak sorduğu 5 soru ve ona verdiği cevaplar:
1-) Akıllı kontratlar ve merkezi olmayan uygulamalar ne durumda? Potansiyellerini yansıtıyorlar mı?
”Ethereum’un main neti 2014 yılında çıktığında toplamda 200’den fazla kripto para vardı. Ancak elbette, Ethereum gibi bir platformun işin içine girmesi, işleri değiştirdi. Bunu da akıllı kontratlar yaptı. Özellikle ERC-20 standardı, gerçekten de kripto para piyasaları için bir devrimdi. Bu sayede, farklı tokenler aynı platformda işlem görmeye başladı.
Geliştiriciler de, yine Ethereum blockchainini kullanarak farklı merkezli olmayan uygulamaları, akıllı kontratlar aracılığı ile yapmayı başardı. Ki bu program, son derece kullanıma elverişli ve açık kaynak kodlu.
Yine, Ethereum Blockchain’i sayesinde artık merkezi olmayan uygulamalara ek olarak, DEX’ler yani merkezi olmayan borsalar da görmeye başladık. Bunların arasında Kyber Network gibi likidite sağlayıcı fonlar da var. Ethereum’u başa koyan stabil fonlar da görüyoruz ki bunlar da, ağın sağlıklı bir şekilde geliştiğini gösteriyor.
Ben, yazılımcıların ve geliştiriclerin; kullanıcı deneyimini ön plana alan programlar üzerine yoğunlaşmaları gerektiğini düşünüyorum. Ethereum topluluğunun, yıllar içinde artık teknik detaylar ile birlikte, yanında birçok kripto para yatırımcısını da barındırdığını söylemek mümkün. Bu durum, bizler için aslında platformlara daha fazla kullanıcı çekmek açısından da bir şans. Bunun değerlendirilmesi gerekiyor.”
2-) ICO piyasası artık gerçekten bitti diyebilir miyiz?
”ICO’lar konusunda işin iki ucu keskin bıçak olduğunu düşünüyorum. ICO’lar, bana kalırsa kripto para piyasalarının başına gelebilecek hem en iyi, hem de en kötü şey. Sevin ya da sevmeyin, ICO’lar piyasaya geçtiğimiz dönemde büyük bir likidite girişi sağladı. 2017 yılı boyunca ICO yolu ile firmalar tam 5,5 milyar dolar fon topladı. 2018’in ilk üç ayı içinde de bu rakam 6,3 milyar dolar oldu. Bu gerçekten çılgınca.
Elbette bu tarz büyük miktarda paraların akması işin içine ana akım medyanın da dahil olmasını sağladı ve daha fazla kişi kripto paralardan haberdar hale geldi.
Ancak maalesef, Ethereum fiyatında yaşanan düşüş ile birlikte işler bir anda tersine döndü. Birçok firma, topladıkları fonları nakde çevirmeyi seçti ve bundan ötürü de sektöre kariyer hedefi ile giren birçok yazılımcı geri planda kaldı. Bu durum da aslında bize çok farklı bir yolun kapısını açtı. Yani artık, bu işte sadece para için var olan ile, vizyon için var olan arasındaki farkı anlamamıza, bu düşüş yol açtı.
Ethereum ağının açık kaynak kodlu olması da, bu noktada bizim önümüze çıkan önemli bir engel oldu. Birçok proje, tamamen scam faaliyetler yürüttü ve kripto para piyasaları üzerinde negatif bir intiba bıraktı ki, bunu silmek pek de kolay olmayacak.
Şu anda gördüğüm, ICO piyasası artık bir yavaşlama durumuna gitti ve birçok kripto para şirketi eski usül yatırımlara yöneldi. Bu da, onlar açısından piyasanın şu durumunda, yapılması mantıklı bir hamle gibi duruyor.”
3-) Ethereum topluluğu, ayrılmadan ve kuvvetlenerek büyüyebilir mi?
”Bu ayı sezonu için bardağın dolu tarafını görmeye çalışıyorum. Gördüğüm esas şey, bu tarz zorlu bir sürecin Ethereum teknolojisinin kalitesinin yanı sıra, topluluğunu da test ettiği oldu. Ethereum ve diğer kripto para teknolojilerinin bu süreçten güçlü çıkabilmesi için geliştirici ekibin hepsinin tek bir amaç doğrultusunda toplanması gerekiyordu.
Bitcoin şu anda en popüler ağ olabilir, buna bir itirazım yok ancak gördüğünüz gibi geliştiriciler sürekli olarak bir anlaşmazlık ve tartışma içerisindeler. Bu durum da, artık pek de popüler olmayan ve daha nereye kadar gideceği merakla beklenen hard forkların artmasına sebep oldu. Yani insanlar, birbirleri ile kavga etmekten, işe esas olarak odaklanamadı.
Ethereum Vakfı’nda ise belirli bir liderlik ve yapı olduğunu söylemek gerekiyor. Bitcoin’in anonim yaratıcısı Satoshi Nakomoto’nun aksine, Ethereum Vakfı’nda insanlar sorunlarını dile getirebilmek için bir muhattap bulabiliyorlar. Bu sayede de toplantılar daha verimli geçiyor ve süreç daha hızlı halloluyor.
Artık yapılması gereken esas şey, topluluğu bir arada tutacak çözümler üzerie yoğunlaşmak. Bu noktada biz iyiyiz demek yapılacak en hatalı şey olur. Kendimizi sürekli olarak geliştirmeye odaklanmalıyız.
Kripto para piyasası ve Ethereum olarak yetenekli isimleri bünyemizde barındıracak çözümlerin üzerine gitmeliyiz. Bunu yaparsak, zorlu piyasa şartlarında dahi, ilk günkü kadar güçlü olabilir ve ayakta kalabiliriz.”
4-) Kripto paralara güven, yeniden nasıl sağlanacak?
ICO’lar sebebiyle, Ethereum’un imajında da bir zedelenme olduğunu kabul etmeliyiz. Bunu düzeltmek zaman alacaktır.
Sektöre yeni gelen birçok kişi ve yatırımcı, bu sektörün ne denli devrimsel ve yeni bir şey olduğunu idrak edemiyor. Çünkü, bir çok dolandırıcı onların elinden direkt olarak parasını alıyor ve bu durum; farklı bir şeyi de beraberinde getiriyor. Bunu şimdi söylemesi elbette kolay ancak; eğer ilk başlarda yatırımcıları koruyacak bir şeyler getirebilseydik; bu durum şimdi böyle olmayacaktı.
Örneğin BitKRX projesi. Bu proje, Güney Kore Hisse Senetleri Borsası’nın bir ürünü olarak ortaya çıktığını iddia etti ve birçok kişiyi dolandırdı. Bu tarz örnekleri çoğaltmak maalesef ki çok kolay.
Bu noktada önemli olan şey, kesinlikle yatırımcıları ve topluluğu eğitmek olacaktır. Doğru projeyi seçerken göz önüne alınan şeyleri yatırımcıya efektif bir şekilde anlatmak zorundayız, başka bir çaremiz yok. Bunu yaparsak, son derece başarılı bir şeye doğru yelken açabilir ve yeni gelenlerin kendini rahat hissetmesini de sağlayabiliriz.
Her şeyin sonunda, kripto para piyasalarının normal bir bankacılık sistemi gibi işlemediğini bilmekte fayda var. Hemen hemen hepimizin, geleneksel bir finans sisteminde yetişen insanlar olduğunu unutmamak gerekiyor. Kripto para piyasalarının zirveye oturması ya da bilinen bir şey olması, çok kolay bir şekilde gerçekleşmeyecek. Burası çok açık.”
5-) Gelecekte bizi neler bekliyor?
”Ethereum’un hak ettiği yere er ya da geç geleceğini düşünenlerdenim. Ancak bu süreç beklendiği gibi kolay olmayacak diye düşünüyorum. Bu noktada, zamanın işini halletmesini beklerken, bizler de oturup çalışmalı ve neyi yanlış yapıyoruz ya da neyi daha doğru yapabiliriz sorusunun cevabını aramalıyız.
Bitcoin, sektöre çıkan ilk kripto paraydı ve devrimdi. Onun dahi halkın tamamının ilgisini çekmesi, neredeyse 10 yılı aldı. Bu noktada yavaş ama derinden bir şekilde bu sürecin işleyeceğini düşünüyorum. Geliştiricilerin başarılı olması için, yapmamız gereken onlara iyi bir ortam sunmaktır ve biz de bunu yapmak için çaba sarf ediyoruz.
Kripto paraların da günü gelecek ve o güne kadar yapmamız gereken esas şey; topluluğu motive etmek ve ürün sunmak olmalı.”