Anti Money Laundering – Kara Paranın Aklanmasını Önlemek
Kısa tabiri ile “AML” olarak geçen Anti Money Laundering, kara paranın aklanmasını önlemek anlamına gelen bir terimdir. Tüm dünya üzerindeki yasadışı eylemlerle gelir elde etme pratiğini durdurmak için tasarlanmış bir dizi prosedürden meydana gelir. Kara para aklama karşıtı yasalar nispeten sınır sayıda işlemi ve suçlu davranışlarını kapsamasına rağmen, bunların etkileri oldukça geniş kapsamlıdır. Örneğin AML yönetmelikleri, kredi veren kurumlara veya müşterilerin kara para aklama faaliyetlerinde yardımcı olmadıklarından emin olmak adına gerekli özeni gösterme prosedürlerini tamamlamaları için hesap açmalarına izin verilmesini gerektirir. Bu prosedürleri yerine getirmenin yükümlülüğü suçlulara ya da hükümete değil, kurumlara aittir.
AML Suç Oranını Azaltmaya Nasıl Yardım Ediyor?
Kara para aklama soruşturmaları, tutarsızlıklar veya şüpheli faaliyetler için mali kayıtları ayrıştırmaya odaklanır ve bu mali kayıtlar, failleri suç faaliyetlerine sık sık bağlar. Bugünün düzenleyici kurallarıyla birlikte hemen hemen her önemli finansal işlem hakkında kapsamlı kayıtlar tutulur. Bu nedenle bir suçlunun kimliği ortaya çıkarmaya çalışırken kullanılan birkaç yöntem, dahil olduğu finansal işlemlerin kayıtlarını bulmaktan daha etkilidir.
Teröristler, organize suç birimleri ve uyuşturucu çeteleri, yasadışı faaliyetlerinde nakit parayı kullanmak ve akışını korumak adına para aklama konusunda yoğun bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyorlar. Suçluların kara parayı aklamasını ortadan kaldırdıktan sonra nakit para akışını kesmek, suç işlemelerini engelliyor. Bu nedenle kara para aklama ile mücadele, suç oranını azaltmanın oldukça önemli bir yoludur.