Yıllardır kripto para dendiği zaman pek çok kişinin aklına kara borsada, yasa dışı işlemlerde kullanılan bir ödeme metodu geliyor. Bildiğiniz üzere Bitcoin sayesinde bir taraf, diğer tarafa ortada hiçbir aracı olmadan para aktarabiliyor ve Bitcoin’in bu özelliği suçlular tarafından kullanılıyor.
Sydney Teknoloji Üniversitesi (UTS) tarafından yapılmış yakın zamanlı bir araştırmaya göre “Bitcoin kullanıcıların yaklaşık dörtte birinin ve Bitcoin işlemlerinin yarısının yasa dışı faaliyetlerle ilişiği var”.
Şu anda 0.0001 BTC’den daha fazla miktarda Bitcoin barındırdığı düşünülen yaklaşık 28.5 milyon Bitcoin cüzdanı var ve pek çok kişinin birden fazla cüzdan kullandığını da biliyoruz. Bu cüzdanlardan bazılarının da aktif olarak kullanılmadıklarını göz önünde bulunursak Bitcoin üzerindeki bu algı bir nebze yok oluyor.
Yine de suçluların kripto para kullanarak yasa dışı faaliyetlere giriştiklerini reddedemeyiz. İtibari para için açılmış bir hesaba el koymak, bu hesabı dondurmak yetkililer için gayet kolay olabilir ancak iş kripto paralara geldiğinde durum biraz daha karışık bir hal alıyor. Bu yazıda da yasa dışı faaliyetlerde kullanıldıkları gerekçesiyle yetkililer tarafından el konulmuş kripto paraları ve bu kripto paraların nereye gittiklerini inceleyeceğiz.
Uluslararası boyuttaki yetkililer bu sorunu kesinlikle çok ciddiye alıyorlar çünkü ciddi meblağlardan bahsediliyor. Europol yakın zamanda yaptığı açıklamada “Avrupa’da üç ile dört milyar sterlin civarında kara paranın kripto paralar üzerinden aklandığını” belirtti.
Europol’un YöneticiMüdürü olan Rob Wainwright şöyle bir açıklama yaptı:
“ Yasa dışı yollarla elde edilen gelirler Bitcoin’e dönüştürülüyor, daha küçük parçalara ayrılıyor ve işlenen suçla herhangi bir ilişiği yokmuş gibi görünen ancak aslında ‘para taşımak’ için kullanılan kişilere dağıtılıyor. Parayı taşımak için kullanılan bu kişiler daha sonra bu Bitcoinleri suçlulara iade etmeden nakit paraya dönüştürüyorlar.”
Silk Road
Kripto paraların yasa dışı amaçlarla kullanılması durumu bir süre sonra artık iyice dikkat çekmeye başlamıştı ve uluslararası çaptaki yetkililer, bu duruma tepki olarak ciddi operasyonlar başlattılar. Başlatılmış operasyonlardan özellikle bir tanesi günümüzde dahi konuşulmaya devam eden bir olayla sonuçlanmıştı: Silk Road’un kapatılması.
Silk Road internet üzerinden bir kara borsa olarak işliyordu ve bu platform üzerinden yasa dışı uyuşturucular alınabiliyordu… Bitcoin karşılığında. ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) iki yıllık soruşturmalar sonrasında Silk Road’un kurucusunu tutukladı ve 170 binden fazla Bitcoin’e el koydu ki bu da o dönemde sirkülasyonda olan toplam Bitcoin miktarının yüzde 1 buçuğunu oluşturuyordu.
Uluslararası çaptaki yetkililer kripto paralar üzerine kurulmuş kara borsaları kapatmak için çeşitli adımlar attılar ve Silk Road’un kapatılması bunlardan yalnızca biriydi. Bir diğer operasyonda ise Alman polisi, Europol ve FBI işbirliği yaparak Hydra ve Silk Road 2.0 gibi kara borsalarla mücadele ettiler.
Kolluk kuvvetlerine göre Hydra ve Silk Road 2.0 adlı yasa dışı ‘dükkanlar’ yaklaşık 150 bin üyeye sahiptiler ve bu üyeler her ay Bitcoin kullanarak milyonlarca euro değerinde uyuşturucu satın alıyorlardı. Yetkililer tarafından yapılan operasyon sonucunda söz konusu sitelerin kurucularının sahip oldukları 126 Bitcoin’e el kouldu.
Bulgar Davası
Yetkililer tarafından yapılmış en sağlam operasyon hangisiydi diye sorulacak olsa sanıyoruz ki Bulgar polisi tarafından 19 Mayıs 2017’de Güneydoğu Avrupa Kolluk Merkezi (SELEC) desteği ile yapılmış operasyonu aday olarak gösterebiliriz. SELEC ve Bulgar polisi işbirliğinde yürütülen operasyonda gümrüğün bilgisayar sistemlerine sızmak ve vergi ödemekten kaçınmak adına pek çok Avrupa ülkesindeki gümrük memuruna rüşvet veren bir suç örgütü durduruldu.
Suç örgütü yaptıkları faaliyetlerden aldıkları paraları Bitcoin’e yatırıyorlardı. Polis tarafından yapılan soruşturmalar sonucunda 213,519 adet Bitcoin’e el konuldu.
Kripto Para Açık Arttırmaları
Kripto paralara genellikle uluslararası soruşturmalar dahilinde el koyuluyor ve bu gibi soruşturmaların yürütüldüğüne daha önce ABD, Almanya, Bulgaristan ve İngiltere gibi ülkelerde rastladık. Kripto paralara el koyan yerel yetkililer, bu koinlerle ne yapılacağı konusunda da çeşitli yollar izliyorlar. El konuşmuş koinlerin durumlarının ne olacağı sorusuyla özellikle ABD’deki yetkililer yakından ilgileniyorlar.
ABD’deki yetkililer tarafından el konulmuş Bitcoinlerin açık arttırma usulüyle elden çıkarılması sürecine federal kolluk ajansına bağlı bir birim ilgileniyor. En yakın satışlardan biri 11 Ocak’ta gerçekleşti ve açık arttırmada toplamda 3,813 adet Bitcoin satıldı.
Açık arttırmanın yapıldığı gün Bitcoin’in fiyatı yaklaşık 11,500 dolar civarındaydı. Yani satılan Bitcoinlerin federal hükûmet kasasına 44 milyon dolar gelir girmesini sağladı. ABD’deki yetkililer gibi Almanya’daki yetkililer de ele koydukları 126 Bitcoin üzerinden milyonlar elde etmek istiyor.
Bulgaristan’a bakacak olursak… Dediğimiz gibi, Bulgar yetkililer 213,000 adet Bitcoin’e el koydular ve bu kadar fazla miktarda Bitcoin, ülkenin milli borcunun beşte birini ödemeye yetebiliyordu. Bu oran şu anda biraz değişmiş durumda çünkü ülkenin borcu yaklaşık 16 milyar dolar, el konulmuş Bitcoinlerin değeri ise 2 milyar dolar.
Ancak Bulgar yetkililerin bu Bitcoinlere gerçekten sahip olup olmadıkları konusu pek net değil. Bulgar Özel Savcılık Ofisi’nin başındaki isim Ivan Geshev, savcı ofisinin ve İç İşleri Bakanlığı’nın söz konusu Bitcoinlere el koymadığını söylemişti.
Daha Fazla Açık Arttırma
Kara borsalarla ve yasa dışı işlemlerle mücadele ederken kripto paraları da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Kripto paralar diğer para birimlerine kıyasla devletler, kıtalar, yabancı kişiler arasında çok daha kolay ve hızlı biçimde el değiştirebildikleri için uluslararası yetkililerin de bu duruma özel operasyonlar yapmaları gerekiyor.
Ayrıca yasa dışı amaçlarla kullanılmış kripto paralara el koyan ve bu koinleri açık arttırmayla satan devletlerin elde ettikleri gelirlere bakarsak bu sürecin devlet kasası için de epey faydalı olduğunu söyleyebiliriz.
Uluslararası düzeydeki yetkililerin açık arttırma prosedürleri üzerinde belli uzlaşmalara varmaları, kripto paraların açık arttırma sayesinde yeniden piyasaya sokulması işleminin adil ve şeffaf olmasını sağlayabilir. Ancak açık arttırmaya katılan kişilerin kimliklerini de dikkatli biçimde kontrol etmek gerekiyor ki açık arttırmada kripto para satın alan kişi bu paraları gidip yasa dışı amaçlarla kullanmasın.