Bir Avrupa Birliği komisyonu üyesinin yaptığı açıklamaya göre kripto para madenciliği Avrupa’da tamamen yasal ve sadece belirli elektrik harcama kurallarına tabi.
Geçen hafta, Avrupa Birliği Dijital Ekonomi ve Toplumdan sorumlu komisyon üyesi Mariya Gabriel, kripto para birimlerinin aşırı güç tüketen yapılarına ve bunun nasıl bir düzenlemeye maruz kalabileceği konusunda yaptığı bir açıklamada şunları söyledi:
“Eğer bu aktivite için gerekli enerji kanunlara uygun bir şekilde üretiliyorsa bunu yasaklamak hatta kısıtlamak için bile herhangi bir hukuksal dayanak bulunmamakta. Kripto para madenciliği yapmak illegal bir aktivite olmadığı için, komisyon konuyla alakalı olarak henüz herhangi bir kararda bulunmadı.”
Fakat Gabriel buna rağmen elektrik tüketen ekonomik bir aktive olduğu için madenciliğin, AB’nin “enerji verimliliği, enerji sektörü ve sera gazı salınımı” hakkında sahip olduğu bir takım kurallara tabi olduğunun altını çizdi.
Ayrıca Avrupa Komisyonunun kripto para birimlerinin, enerji tüketimi üzerinde olan artan etkisini ve talebini yakından izlemeye devam edeceğini de belirtti.
Her ne kadar son zamanlarda düzenleyicilerin baskılarından dolayı azalmış olduğu haberleri çıksa da madencilik aktivitelerinin çoğunluğu halen Çin’de yoğunlaşmakta. Gabriel konuyla alakalı olarak:
“Buna rağmen madencilik aktivitelerinin bir kısmının Avrupa’da yapılmakta olduğunu göz ardı etmememiz gerekir.”
Daha önce Washington Post‘ta yayımlanan bir haberde, enerjisinin büyük bir çoğunluğunu hidroelektrik santrallerinden üreten İzlanda, son zamanlarda almış olduğu kripto para madenciliği projelerinin tamamının uygulamaya konması halinde Ada’nın enerji kaynaklarının yetmeyeceğinden bahsetmişlerdi. Fakat İzlanda tam bir AB üye ülkesi durumunda yer almamakta. Sadece Avrupa Ekonomik Bölgesinin bir parçası olmakta.
Konuyla ilgili açıklama yapan uzmanlar yalnızca Bitcoin madenciliğinin dünyada üretilmekte olan elektrik kaynaklarının yüzde 0,14’ünü tüketmekte. Bunun çevre için kötü olduğunu düşünenlerin yanı sıra Blockchain endüstrisinde bunun sürdürülebilir enerji çözümleri üzerine deneyler yapmak için güçlü bir teşvik olduğunu düşünenler de bulunmakta.