ING, Blockchain kriptografi dünyasında yalnızca girişim şirketlerinin olmadığını kanıtlamaya hazırlanıyor.
Hollanda merkezli bankacılık devi kripto kullanıcıları kadar finansal kurumları da endişelendiren bu problemi kenardan izleyip bir şey yapmamak yerine bu yenilik ile direkt olarak yüzleşmeye karar vermiş durumda. Aslına bakılırsa ING bankası geçtiğimiz yıl Kasım ayında zero-knowledge proofs (sıfır bilgi ispatı) isimli kriptografi alanında bazı değişiklikler yaparak bu alana ilk adımını atmıştı.
Kısaca açıklamak gerekirse bu kripto alanı bir kimsenin bir sırrı bildiğini bu sırrın ne olduğunu açıklamadan kanıtlaması olarak tanımlayabiliriz.
Kendi başlarına sıfır bilgi ispatı finansal kurumlar için paylaşılmış defterlerde kullanılabilecek umut vadeden bir araç olmakta. Fakat tek sorunu bu alandaki sahip oldukları rakiplere çok fazla bilgi sızmasına sebep verebilmekte. Bu teknik daha önce kripto para birimi dünyasında zcash tarafından uygulanmıştı. Bu uygulama ile bankaların varlıkları bir ağ üzerinden elleri değmeden ve müşteri gizliliği ilkesini bozmadan gerçekleştirmelerine olanak sağlamaktaydı.
Fakat ING bu yöntemi değiştirerek “zero-knowledge range proofs” (aralıklı sıfır bilgi ispatı) olarak yeni bir modelini yarattı. Bu yeni modelde bir sayıyı kanıtlamak için tam olarak o sayıyı vermeden bir aralık içinde belirtilerek kanıtlanması sağlanmakta. Aynı zaman bu yeni geliştirilmiş yöntem sayesinde daha az işlem gücüne ihtiyaç duyulacağından ötürü Blockchain ağı üzerinde de daha hızlı bir şekilde çalışması sağlanabilmekte.
ING bankasının Blockchain programının yetkilisi olan Marianna Gomez de la Villa‘nın bankanın geçtiğimiz sene açık kaynak koduna geçmiş olduğu aralıklı sıfır bilgi ispatının kullanımına ilişkin bir örnek verdi. Bu örnekte bu teknolojinin birinin uzun vadeli ev kredisi alabilmek için hangi aralıkta maaş alması gerektiğini tam olarak o rakamı vermeden doğrulayabilecek. Sözlerine şu şekilde devam eden Gomez de la Villa:
“Bu teknolojiyi işlemlerin değerlendirilmesini güvence altına almak için kullanabiliriz. Tabi ki bunu yaparken halen kullanıcıların hesabında bu işlemi gerçekleştirmek için yeterli miktarda para olup olmadığını doğrulamamız gerekir.”
Bu yeni teknolojinin yanı sıra ING, işletme sektöründe blockchain gizliliği konusundaki bir başka pürüzü de “sıralanmış sıfır bilgi ispatı seti” ile kaldırmayı planlıyor.
ING’nin yapmış olduğu açıklamada sıfır bilgi ispatı konseptinin yalnızca sayıları değil diğer tür verileri de kapsamasını sağlamayı amaçlamakta.
Bu “sıralanmış üyelik” sayesinde belirli bir sete gizlenmiş olan isimler, adresler, konumlar gibi olan her türlü bilgiyi kanıtlamak mümkün olmakta.
Gomez de la Villa bu yeni “sıralanmış set” konseptinin potansiyel olarak bir çok alanda kullanılabileceğini belirtmekte. Çünkü bu sayede artık sadece sayılara bağlı kalmaktan kurtulup doğru bir şekilde kayıt altına alınmış her tür bilgiyi kullanabilmemize olanak vermekte.
Gomez de la Villa “sıralanmış üyeliğin”, “aralıklı ispattan” daha etkili olduğunu belirterek şunları söylüyor:
“Örneğin, bir insanın Avrupa Birliğindeki bir ülkede yaşamakta olduğu bu kişinin kimliğini ifşa etmeden doğrulayabildiğimizi hayal edin.”
Açık Olmanın Faydaları
Tabi ki bu konulara tamamen ING’nin sözlerini dinlememiz gerekmemekte. ING’nin yaratmış olduğu bu kriptografik çalışma organı açık kaynak kodlu olduğu için yüksek düzeyde bir çok akademik incelemeye de tabi olmakta.
MIT’nin matematik dahilerinden olan ve zcash’in kurucularından biri olan Madars Virza, geçtiğimiz yıl yayımlanan aralıklı sıfır bilgi ispatı belgesinde bulduğu bir açığı ortaya çıkarmıştı. Virza teorik olarak sayılar arasındaki aralığın düşürülerek gizlenmiş olan sayı hakkında bilgi edinilmesinin mümkün olabildiğini göstermişti.
ING bu açığın hemen giderildiğini açıklamıştı. Gomez de la Villa ise bu açık kaynak kodu sayesinde topluluktan alacakları bu tip geri bildirimlerin çok önemli olduğunu belirterek bu sayede hataları ayıklamanın ve sistemi geliştirmenin mümkün olacağını belirtti. Sözlerine şunları ekledi:
“Aralıklı sıfır bilgi ispatı çözümümüzün açık kaynak kodunu paylaşarak bunu ortak bir çalışma haline getirmiş olduk.”
Ayrıca ortaya çıkartılmış olan bu sorunun, ING gibi şirketler ile akademik alandaki kriptocuların sahip olabilecekleri karşılıklı yarar ilişkisine güzel bir örnek olduğunun altını çizdi.
Gomez de la Villa sözlerine “Onlar teori üzerinde çalışıyor, biz de pratik üzerine” diyerek şunları söyledi:
“Onlar [kriptocular] çılgın fikirler üretmeye devam ederken biz de ‘pekala bu yeni fikri diğer insanlarında kullanımına sunabilmek için neler yapabiliriz?’ diye düşünmekteyiz.”
Zcash ağını geliştiren Zerocoin Electric Coin Company‘nin baş işletme yöneticisi Jack Gavigan, açık kaynak kodu ile ortaklaşa çalışmaların sıfır bilgi ispatı alanında hızlı bir ilerleme gösterilmesi için gereken ilgiyi toplayacağını belirtti. Gavigan yaptığı açıklamada:
“Blockchain gibi olağan düzenin tamamen dışında olan bir teknoloji geldiğinde çoğu şeyi değiştirirler. Bu teknolojilere kendilerini en iyi şekilde hazırlayan ve faydalarını çabuk bir şekilde benimseyen şirketler ise bu yeni düzen yerleştiğinde her zaman için ilk sırada olacaklardır.”
Sözlerine şu şekilde devam eden Gavigan:
“Bence tam da bu yüzden ING gibi şirketler bu yeni alana girerek bu yeni teknolojiye el atmaya ve daha geniş bir topluluğa katılmaya çalışmaktalar. Çünkü yeni teknolojilerin tam olgunluğa eriştiğinde ve en verimli çağları başladığında bu şirketler bu alanda çoktan bilgi sahibi olup öncü olmak isteyeceklerdir.”
JP Morgan’ın Kaldığı Yerden
Diğer taraftan bakıldığında ise blockchain üzerine yapılan girişimler çoktan faydalı olmaya başladı.
ING, MIT’den Shafi Goldwasser gibi dünya çapındaki ünlü kriptocuları bir toplantıya çağırarak Boston’da sıfır bilgi ispatı konseptini belirli bir standarda oturtmayı amaçlayan davete dayalı bir çalışma grubu oluşturmak için çalışmalara başlamış bulunmakta.
Bu yolla ING, daha geniş bir topluluğun bir parçası olarak uzmanlar ile birlikte çalışarak sıfır bilgi ispatı alanını daha da genişletebilecek.
Bu yılın başında Londra Üniverstesi’nden Jonathan Bootle ve Stanford’dan Benedikt Bunz, “Bulletproof” uygulamalarını duyurmuştu. Bu uygulama sayesinde ispat performansı büyük ölçüde gelişirken yalnızca belirli bir aralıktaki ispatları değil daha geniş alandaki ifadelerin ispatlanması sağlamakta.
Birçok girişim şirketi bu yeni uygulamayı hemen benimsemiş bulunmakta. Silikon Vadi’si girişim şirketi olan Chain gibi şirketler ise bu yeni uygulamanın şirketler için kullanımını ele almakta.
Bankacılık alanında ise sıfır bilgi ispatı uygulamasının en bilinen örneği JPmorgan‘ın geçtiğimiz sene tanıtımında Blockchain çevresinde oldukça coşkuyla karşılanan Quorum olmakta.
ING, Quorum’un sahip olduğu modeli bir adım daha ileri taşıyarak tasarlamış olduğu yeni sıfır bilgi ispatı uygulamasının daha az zahmetli olmasını ve dağınık defterlerde daha hızlı çalışmasını sağlamakta.
Gomez de la Villa’nın konuyla ilgili bir açıklamasında:
“JPM Quorum’da kullanılan Zk-SNARKs sistemi belirli bir amaca sahip sıfır bilgi ispatı uygulamalarına (aralıklı sıfır bilgi ispatı gibi) göre daha etkisiz olduğu bilinmekte. Aralıklı ispat sistemi en azında bir gömlek daha üstün ve hızlı olmakta.”
JPMorgan’ın Quorum ekibi Amber Baldet tarafından yönetilmekteydi. Ancak Baldet daha sonrasında projeden ayrılarak henüz ismi verilmeyen bir girişime katılmıştı. Söylentilere göre ise JPMorgan artık direkt olarak gözetimi altında bulunmayan Quorum’u gözden çıkarmayı planlamakta.
Bu konu hakkında konuşan Gomez de la Villa, kendi Blockchain ekibinin şirketin üst makamlardan tam onay alarak çalıştığını belirtti:
“Geçtiğimiz günlerde Ralph Hamers (ING bankasının CEO’su) ve diğer bütün yönetim kurulu üyeleriyle bir toplantı gerçekleştirdik. Blockchain ekibinin neler yaptığını ve nasıl yaptığını duymak için ilgi gösterdiklerini görmek gerçekten çok güzeldi.”
Gomez de la Villa, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
“Bence biz kurumumuz içerisinde çok daha rahat ve çok daha fazla desteğe sahip olmaktayız.”