İstanbul Barosu tarafından düzenlenen “Blockchain Uygulamalarının ve Kripto Paraların Finans Hukuku’na Etkileri” adlı etkinlikte konuşan BKM İş Geliştirme Direktörü Özge Çelik, BKM’nin blockchain ve kripto para teknolojileri konusunda attığı adımlara değindi.
BKM Neden Blockchain ile İlgileniyor?
BKM’nin sürekli olarak yeni teknolojileri takip ettiği ve bu teknolojilerde kendini nasıl konumlandıracağına yönelik PoC (kavramın kanıtı) çalışmaları yaptığından bahseden Çelik,
“Tüm dünyadaki gelişmeleri takip ederek bankalarla çalışıyoruz. Bitcoin ile ise 2012 senesinde tanıştık. Arkasındaki teknolojisine baktık. 2015 senesinde ise PoC çalışması yaptık. 1.5 senedir yürüttüğümüz halihazırda bir çalışmamız var.” dedi.
Özge Çelik, BKM’nin blockchain’i ele alırken “Biz neyi çözemiyoruz? Blockchain bu çözemediklerimize nasıl çözüm bulabiliyor?” bakış açısı ile hareket ettiğinden bahsetti.
“Blockchain ile güven boşluğunu dolduruyoruz. Şeffaflık sunduğu için çok büyük fayda sağlıyor. Çok yeni bir kavram olmasa da şeffaflık ve değiştirilemezlik önemli unsurlar.”
Blockchain’in yalnızca finansal alanda değil tüm sektörleri etkilediğinden dolayı herkes tarafından anlaşılması ve öğrenilmesi gerektiğini ise vurguladı.
“Blockchain teknolojisi bir yenilik değil yeni bir bakış açısı”
Ülkelerin ve firmaların blockchain ile ilgili çalışmalar yapmaya başladığını söyleyen Çelik, haziran ayında bu süreci ülkemiz tarafında yakalamak adına Blockchain Türkiye’nin kurulduğundan bahsetti.
BKM Olarak Biz Ne Yapıyoruz?
BKM olarak blockchain teknolojisini daha yakından anlamaya ve öğrenmeye çalıştıklarından bahseden Çelik, bu süreçte en çok zorlandıkları noktanın doğru kullanım alanını bulmak olduğunu söyledi.
“Defalarca doğru kullanım alanı bulmak konusunda karar değiştirdik. Daha sonrasında BBN adını verdiğimiz bir projeye başladık. BBN, bay bay nakit anlamına geliyor. Projenin logosunda kullandığımız kekik nakiti temsil ediyor.”
Çelik ayrıca BBN projesini geliştirirken dijital kimlik, akıllı sözleşmeler, kripto para ve dağıtık defter teknolojisi gibi konu başlıklarını değerlendirdiklerinden bahsetti.
“Biz ilk bunları test ederken hangi protokolü kullanmalıyız noktasında karar vermekle uğraştık. Ethereum mu Hyperledger mı kullanalım diye kurumlar ile görüştük. Şirketimizin her bir katını node olarak tanımladık. 4 farklı node yaptık. Dijital kimliği test etmek için bir node da tanımlıysa diğer node a orada kayıt olmadan nasıl tanınabilir bunu test ettik. Bir mağaza koyarak kazandığımız kekliklerle oradan alış veriş yapılmasını sağladık. Akıllı sözleşmeler ile bu sistemi sağladık.”
Sonrasında BBN uygulaması hakkında daha fazla ayrıntıya değinen Çelik, Medium üzerinde yazı yazdığı için 5 keklik kazandığından, arkadaşları arasında aktarım yapabildiğinden ve mağazada harcayabildiğinden bahsetti.
Şimdi Ne Yapıyoruz?
Hyperledger’ın akıllı sözleşmeler konusunda yeterince iyi olmadığından dolayı Ethereum tarafında yeni bir projeye başladıklarından söz eden Çelik,
“Yeni uygulamamızın adı “Belgem”. Sertifikaları blockchain üzerine yazıyoruz. Tüm bunları öğrenmek için yapıyor ve geliştiriyoruz. Özetle amacımız bu tür testlerin çok önemli olduğunu vurgulamak ve diğer tüm kurumlara da öneride bulunmak. İşin içine girip elleri kirletmek çok fazla şey katıyor. Hedefimiz de bu yönde çalışmak.” diyerek sunumunu sonlandırdı.