Ethereum’un Yükselişi Bitcoin’i Solladı: ETF Akını ve DeFi Rüzgarı Fiyatı Uçurdu!

Ethereum (ETH), son iki haftada spot ETF’lerine akan 800 milyon dolardan fazla yatırımla Bitcoin’den (BTC) daha güçlü bir performans göstererek dikkatleri üzerine çekti.
Kripto para piyasasında tüm gözler Ethereum’a çevrildi. Bitcoin’in 109.500 dolar civarında istikrar kazanmasına rağmen Ethereum, son 24 saatte yüzde 5’lik yükselişiyle 2.790 dolar seviyesine çıkarak tüm büyük kripto paraların önüne geçti. Uzmanlar, bu hareketliliği Ethereum’un gerçek dünya varlıklarının tokenizasyonundaki artan rolü ve güçlü kurumsal ilgisiyle açıklıyor.
Ethereum’un volatilitesinin Bitcoin’e göre belirgin şekilde arttığını belirten BTSE COO’su Jeff Mei, yatırımcıların Ethereum’u hala tüm zamanların en yüksek fiyatının oldukça altında işlem görmesi nedeniyle cazip bulduklarını ifade etti. Mei, Ethereum’un yıl sonuna kadar kendi rekor seviyesine ulaşma ve hatta geçme ihtimalinin yüksek olduğunu ekledi.
Ethereum türev işlemleri son 24 saatte yüzde 38’lik artışla 110 milyar doların üzerine çıkarak Bitcoin’i geride bıraktı. Coinglass verilerine göre, ETH’nin işlem hacmi Bitcoin kontratlarının 87,5 milyar dolarlık hacmini aştı. Bu gelişmeler, Ethereum’un ikinci en büyük kripto para birimi olmanın ötesinde dijital varlık ekonomisinin temel taşlarından biri haline geldiğini gösteriyor.
Kraken türev piyasası yöneticisi Alexia Theodorou’ya göre, Ethereum vadeli işlemlerindeki açık pozisyonlar 30.000 ETH ile rekor kırdı. Theodorou, piyasanın net bir yön belirlememesine rağmen, yatırımcıların Ethereum’a yönelik spekülatif ilgisinin arttığına dikkat çekti.
DeFi ve NFT rüzgarı
Ethereum’daki yükselişin arkasındaki bir diğer önemli faktör ise DeFi ve NFT piyasalarının yeniden hareketlenmesi. DeFi’de kilitli toplam değer (TVL) son iki ayda yüzde 32 artarak 118,8 milyar dolara yükseldi. NFT platformu OpenSea’nin yenilenen sürümü OS2 ile aktif kullanıcı sayısında artış kaydetmesi de Ethereum’u güçlendiren unsurlar arasında yer aldı. SEC Başkanı Paul Atkins’in DeFi ve self-custody (kişisel saklama) konusundaki olumlu açıklamaları da piyasayı destekleyen faktörler arasında bulunuyor.