Çok uluslu bir teknoloji şirketi olan IBM son zamanlarda Blockchain‘in üzerine çok düşmeye ve bu teknolojinin kullanım alanları ile uyarlanması konuları hakkında çalışmaya başlamıştı. Geçenlerde şirket, blockchain’in nesnelerin interneti cihazlarını birbiri ile bağlama konulu ve mücevherlerin kaynağını takip amaçlı patent başvurularında bulunmuştu.
Şimdilerde ise şirket, soyut şeyler ile teorilerin pratik kullanımı ve uygulanması yönüne doğru kayıyor izlenimi vermekte. IBM ekibi bu teknoloji olgunlaştıkça ve daha somut bir hal aldıkça, blockchainin olgunlaşma süreci, kurumlar için ne anlama geldiği, günlük kullanıma uyarlanması gibi bir kaç gerekli konuyu da açıklamaya başladı.
IBM CEO’su olan Ginni Rometty’nin bu konu hakkında ünlü bir deyişi bile bulunmakta:
”İnternet’in bilgi için yaptığını, Blockchain İşlemler için yapacak.”
Blockchain 3.0:
Halihazırda var olan üçüncü nesil Blockchain, diğer sistemlerle, hizmetlerle, analitik çözümlerle ve daha geniş bir şekilde ifade etmek gerekirse, dış dünya ile bağlantı kurarak protokolünün ötesinde sahip olduğu genişletilebilirliktir. IBM takımı kendi ”Watson IoT platformlarını”, IoT cihazlarının paylaşılan işlemleri ve kurcalamaya dayanıklı veri kayıtlarını özel cüzdanlara yollamasını sağlayan blockchain ile birleştirdi.
Blockchain ve Watson IoT birleşimi bir IoT:
Bu IBM blockchain birleşmesi herhangi bir iş ortağının herhangi bir merkezi kontrol ve yönetime ihtiyaç duymadan IoT verisine erişim sağlamasını ve tedarik etmesini sağlayacak. Yapılan her işlem diğer bütün iş ortakları tarafından doğrulanabilir olacak. Bu olay bütün ortakları yapılan genel işlemlerde sahip oldukları bireysel rolleri sebebiyle sorumlu tutacağı için, ortaya çıkabilecek herhangi bir anlaşmazlığın da önüne geçecek.
Watson IoT platformu, bir kullanıcının seçili IoT verisini özel bir blockchaine ekleyebilmesi özelliğini de beraberinde getiriyor. Şirketin paylaştığı yazıya göre korunaklı veri sadece yapılan işleme dahil olan iş ortakları ile paylaşılacak.
Takımın açıklamalarına göre:
”Blockchaini izole ve yalnız bir çözüm olarak görmek aslında teknolojinin tam potansiyeline erişmemizi engelleyen unsurlardan birisi.”
Blockhainin ana özelliklerinden birisi de daha eski ve bağlanmamış sistemler arasında beraber çalışabilirliği sağlaması. Bu sebeple yapabildiklerinin tekrar gözden geçirilmesi, böyle izole edilmiş ve tekilleştirilmiş bir organizasyon için gerekli bir eylemdir. Bahsi geçen bu eylemleri, birbirine bağlı ve çok kurumlu bir iş ağına yani diğer bir deyişle blockchain teknolojisi tarafından desteklenen bir iş ağına nasıl uygulayacağımız ise düşünülmesi gereken başka bir önemli faktör.
Bu şekilde demokratikleştirilmiş bir veri seti ve tekrar dizayn edilmiş etkileşim kurmak sadece yeni iş süreçlerinin kapısını aralamakla kalmaz aynı zamanda yeni zorluklara da yol açar.