Kripto para sektörünün önde gelen şirketlerinden olan Ripple‘ın kurumsal ortalıkları aslında birer “palavra” olabilir mi? McTrollface’in blogunda yayınlanan bir makaleye göre bu sorunun cevabı evet, olabilir.
Söz konusu blogda yayınlanan bu yazıya göre alanının önde gelen şirketlerinden olan Ripple’ın kendini ön plana çıkarmak için kullandığı “kurumsal ortaklıkların” büyük bir kısmı aslında önemsiz anlaşmalardan oluşuyor.
Yayınlanan bu yazıya göre Ripple’ın şirket tanıtımında gösterdiği kurumsal ortaklıklar aslında büyük çaplı, “kurumsal” şirketlerle değil yeni kurulmuş, ofisi dahi olmayan startuplar ile imzalanıyor. Konu hakkında yayınlanan yazıdan bir kesit şu şekilde:
“Ripple geçtiğimiz yıl yarım milyar dolardan fazla değerde XRP sattı. Ripple bu parayla 200 tane uyduruk şirket kurabilir, hepsini kendi müşterisi olarak tanıtabilir.”
McTrollface blogunda yayınlanan bu yazıda Ripple’ın ortaklarından biri olan Sendfriend örnek gösteriliyor. Sendfriend’in sitesini ziyaret eden kullanıcılar yalnızca basit bir kayıt sayfasıyla karşılaşıyorlar. Blogdaki yazıya göre bu durum, oldukça şüphe verici.
Blog yazısında yine Ripple’ın ortaklarından olan Financial Transaction Control Systems adlı bir şirket de ele alınıyor. Blog yazısına göre İsveç merkezli olan bu startupa yatırım yapan bir şirket, yaptığı bu yatırımdan ciddi ölçüde zarar etti.
Bu yazıda yine Ripple’ın ortaklarından olan Transpaygo adlı bir bir şirket de inceleniyor. İnternetten para gönderme olanağı tanıyan bu şirket, Ripple’ın ortaklarından şüphe duymaya yol açıyor:
“Aynen Ripple. Müşterim diye tanıttığın, İnternet üzerinden para aktarmayı sağlayan bu ‘finansal kurumun’ sitesinde İnternet üzerinden para aktarabileceğimiz bir sayfa bile yok.”