Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Kripto Para Piyasası Balonlar Hakkında Genel Bilgiler

Dijital para birimleri 2017’nin başından beri inanılmaz fiyat artışları yaşadı bu durum da pek çok kişinin şu soruyu sormasına sebep oldu “Bu fiyatlar gerçek değerlerini mi gösteriyor?”

Böyle bir durum gerçekleştiğinde borsa yatırımcıları, fiyatları epey yükseklere çeker ve böylece bir finansal “balon” oluşur.

Bu balonlar da önünde sonunda patlar ve fiyatlar yüksekken yatırım yapan kişiler epey para kaybeder.

Roller Coaster

Çoğunluğu Mayıs’tan başlamak üzere, dijital para piyasası geçtiğimiz son 7 ayda büyük bir fiyat artışı yaşadı.

Bitcoin gibi bazı kripto paralar kısmen düşük seviyede artışlar yaşarken, NEM ve BitShares gibi bazı kripto paralar çok şiddetli artışlar yaşadı. 2017’nin başından bu yana Bitcoin’in fiyatı %290 gibi bir artış yaşadı.

Günlük hayatta kullandığımız para birimleriyle kıyasladığımız zaman böyle bir artış çok olağanüstü gözükse de, % 8,156 artış yaşayan NEM veya % 11,480 artış yaşayan BitShares ile kıyaslandığı zaman aradaki fark anlaşılabilir. Uzun süredir bu piyasanın haberinde “ölü” olarak gösterilen DogeCoin bile %1,652 artış yaşadı.

Böyle bir artış kesinlikle sürdürülemez. Tarihsel olarak, çok kısada bir zaman diliminde çok büyük artışlar yaşayan bir şey bir balon yaratır ve er ya da geç patlar.

Farklı Düşünenler de Var

Bazılarına göreyse, dijital para piyasasında bir dijital balon oluşması imkansızdır. George Soros‘a göre, piyasanın durumu eş zamanlı bilişsel ve manipülatif işlevlere bağlı olarak dönüşümlüdür.

Bilişsel işlev, finansal katılımcıların olaylara hak ettikleri kadar değer biçmesidir. Manipülatif işlev ise, olayları kendi lehlerine çevirmeleridir. Olur da manipülatif işlev, bilişsel işlevi etkilerse; olaylar farklı bir şekilde yansımaya başlar. Yani katılımcılar piyasayı nasıl yansıtmak isterse, piyasa öyle görünür. Bu durum piyasanın asıl halini görmemizi engelleyebilir.

Tarihsel Örnekler

Tarihte bilinen ilk finansal balon Hollanda’da ortaya çıkan Lale Çılgınlığıdır. Hollandalı tüccarlar lale senetleri sattıkça, malın fiyatı asıl değerinden farklı olmaya başladı.

Tüccarlar lale soğanları üzerine yazılmış senetler almaya başladılar. Bunu yapma sebepleri soğan düşkünü olmaları değildi elbette. Bu ürünü alıyorlardı çünkü ileride, aldıkları fiyatın üstünde bir fiyata satabileceklerini düşünüyorlardı.

Bu Lale Çılgınlığı, bir lale soğanının fiyatı Amsterdam’da lüks bir evin fiyatıyla denk oluncaya dek devam etti. Tahmin edilene göre, fiyatların yüksekliği yüzünden piyasaya yeni yatırımcılar girmeyi bırakınca fiyatlar normal haline dönmeye başladı.

Tarihteki başka bir güzel örnek ise Güney Denizi Balonudur. Güney Denizi Şirketi 1711 yılında, Doğu Hindistan Şirketi’ninki gibi bir başarı yakalamak amacıyla kurulmuştur. İngiliz hükümetine epey yüklü ücret ödemenin karşılığında, Güney Amerika’da ayrıcalıklı ticari haklar kazanmıştır. Zenginliklere kavuşmayı bekleyen ve epey de ‘gaza gelen’ insanlar sayesinde, Güney Denizi Şirketi’nin hisseleri akıl almaz düzeylere ulaştı. Maalesef bir süre sonra şirketin başarısız olacağı anlaşılınca, şirketin hisseleri sıfırı gördü.

Eyfel Kulesi Şablonu

Bu tarz balonlar genelde çabuk bir şekilde sönerler ve yatırımcıların “Eyfel Kulesi” adını verdikleri şablonu oluştururlar. Bu şablon şöyle oluşur: Bir malın değeri çok kısa bir sürede çok aşırı seviyelere ulaşır, zirveyi görür ve yine aynı hızda fiyatı düşer.

Bu yapı da, Eyfel Kulesi’nin iki boyutlu bir resmini andırır. An itibariyle de, coinmarketcap.com’daki genel piyasa sermaye tablosuna göre dijital para piyasası zirvesine ulaştı ve şuan düşüş aşamasındadır. Bu aşırı artış yaklaşık iki ay sürmüştü ve bu düşüş de hemen hemen o kadar sürebilir. Henüz dijital para balonunun patladığına dair bir kesin bir şey diyemesek de, bu durumun epey muhtemel olduğunu söyleyebiliriz.

 

Tüm gelişmelerden ve paylaşımlardan haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Leave a comment