Kripto para piyasası 2017 yılında rekordan rekora koşmuş ancak bu yılın ilk çeyreğinde ciddi bir düşüş yaşamaya balşamıştı.
Piyasa geçtiğimiz yılın sonlarında yaşadığı büyümenin ardından pek çok hükümetin dikkatini çekmişti ve çeşitli ülkelerdeki düzenleyici otoriteler kripto para piyasasını düzenlemek için kolları sıvamıştı. Ancak tabii ki piyasanın yasal durumu hala tam anlamıyla belirlenmiş değil.
Geçtiğimiz yılın sonlarında artış yaşayan kripto para piyasasının bu yılın başlarında bir düşüş haline girmesinin ardında yatan sebepler olarak piyasanın yasal açıdan durumun belli olmaması ve 2017 yılında yaşanan büyümenin pek de sağlıklı olmamış olması gösteriliyor.
Bu yazıda 2018 yılının ilk çeyreğini belli bir ölçüde incelemek için bazı veri noktaları ele alınacak ve değerlendirilecek.
İşte kripto paralar açısından 2018 yılının ilk çeyreğini şekillendirmiş en önemli trendler:
1. Kripto Para Piyasası Düşüşte
2017 yılının son çeyreğinde 20 bin dolar sınırını görmeyi başarmış olan Bitcoin 2018 yılının ilk çeyreğinde yüzde 51’e kadar varan bir düşüş yaşamıştı. Yaşanan düşüş yalnızca fiyatta değil işlem hacminde, işlem sayısında ve borsa hacminde de görülebiliyordu.
Piyasadaki pek çok altkoin de Bitcoin’in yaşadığı düşüşten ciddi ölçüde etkilendi ve tabiri caizse Bitcoin’in peşinden gitti. Yapılan bazı araştırmalara göre Bitcoin ve altkoinler arasındaki korelasyon katsayısı 0.7 ile 0.9 arasında değişiyordu. Kripto para piyasasının toplam piyasa hacmi de bu dönemlerde yaklaşık 350 milyar dolar gibi bir değer kaybetti.
Bu sayılar insanın kulağına epey fazla geliyor olabilir. Ne de olsa 350 milyar dolar gibi bir değer kaybından bahsediyoruz. Ancak kripto para piyasasındaki insanların piyasaya bakış açıları o kadar da olumsuz değildi. CoinDesk tarafından yapılan bir ankete göre piyasadaki yatırımcıların yüzde 79’u, yaşanan bu düşüşün kısa süreli olacağına inanıyor.
Yine ankete katılanların yüzde 86’sı, yaşanan düşüşün 2017 yılının sonunda yaşanan devasa artışın ‘doğal’ bir sonucu olduğu görüşünde ve yüzde 62’si yaşanan düşüşü dünya çapında görülen yasal düzenlemelere bağlıyor.
2. Piyasa Olgunlaşıyor
2017 yılının sonunda CBOE ve CME gibi şirketler Bitcoin üzerinden vadeli işlem ticareti yapma imkanı tanımaya başlamışlardı ve 2018 yılının en başlarına dek bu işlemlerin hacminde dengeli bir artış yaşandı. Hem kısa hem de uzun pozisyonların sayısında artış görülüyordu ama zaman geçtikçe pek çok kişinin şaşırmasına yol açan bir şey oldu: kısa pozisyonların sayısı uzun pozisyonlarınkini geçti.
İlk çeyreğin sonunda yaklaşık beş bin adet kısa pozisyon varken yaklaşık üç bin adet uzun pozisyon vardı. Sanıyoruz ki vadeli işlem sözleşmelerine kripto para piyasasına güvenenlerden ziyade güvenmeyenler giriş yapmış.
Sözleşmelerde görülen bu ‘güvensizlik’ duygusu elbette kripto para piyasasına da etki etti ve bu etkinin olumlu olmadığı da bariz.
San Francisco Federal Rezerv Bankası araştırmacılarına göre “yeni bir yatırım fırsatı, Bitcoin spot piyasasına olan talebin azalmasına ve böylece fiyatın da düşmesine yol açtı.”
3. Madenciler Uzun Seçiyor
Ancak Bitcoin madencileri piyasada yaşanan düşüşlerden pek etkilenmiş görünmüyorlardı.
Bitcoin ağının güvence altına alınması için harcanan işletim gücüne bildiğiniz üzere hash oranı deniiyor. Bu oran normalde Bitcoin’in piyasa hacmiyle hemen hemen doğru orantıda olurdu. Özellikle 2017 yılının son çeyreğinde hem piyasa hacminde hem de hash oranında son derece ciddi bir artış görülüyordu. Dediğimiz gibi normalde piyasa hacmi ve hash oranı arasında doğru orantı görülürdü ancak bu durum 2018 yılının ilk çeyreğinde biraz değişti. Piyasa hacminde çok ciddi düşüşler yaşandığı halde hash oranında yüzde 47’ye varan bir artış görmek mümkündü.
Bitcoin’in hash oranı tabi her şeyden önce Bitcoin Cash’teki hash oranıyla kıyaslanıyor. Bitcoin Cash şu anda en fazla hash oranına sahip ikinci kripto para durumunda olmasına rağmen 2018 yılının ilk çeyreğinde Bitcoin’in yalnızca yüzde 12’si kadar güce sahipti.
Madencilerin kısa vadeden ziyade uzun vadeli düşünmeyi sevdiklerini de belirtmek gerekiyor.
4. Vergi Sorunsalı
Kripto para sektöründeki yatırımcıların ciddi bir kısmı ‘vergi’ konusundan ciddi endişe duyuyorlardı. Kripto para piyasasının (piyasadaki toplam gelirler ve farklı hükümetlerin ortalama vergi oranları baz alınarak) 2017 yılı içerisinde küresel çapta yaklaşık 70 milyar dolarlık bir vergi geliri oluşturduğunu düşünürsek yatırımcıların da endişe duyuyor olmaları gayet anlaşılabilir.
Kripto paraların tam olarak nasıl vergilendirmelere tabii tutulacakları henüz belli değil. CoinDesk tarafından yapılan ankete katılanların yüzde 32’si kripto para üzerinden elde ettikleri gelirler için vergi ödediklerini söyledi ama vergi ödeme yükümlülüğü olduğu halde vergi ödemeyen kişiler de olabilir.
Ankete katılan ABD vatandaşlarının ise yüzde 82’si, kripto para üzerinden tam olarak ne gibi bir vergi ödeneceğini anlamanın kolay olmadığını söylerlerken ABD vatandaşı olmayan anket katılımcılarının yüzde 62’si de aynı yorumda bulundu. Yani sanıyoruz şu an denilebilir ki ne hükümetler ne de yatırımcılar kripto paralar üzerinden ödenecek vergileri tam anlamıyla kavrayabiliyorlar.
ABD vatandaşlarının yüzde 82’sinin, ABD vatandaşı olmayanların ise yüzde 62’sinin kripto para vergilerini anlamakta zorluk yaşadıklarını belirttik. Peki arada neden yüzde 20 gibi ciddi bir fark var? Kimine göre ABD vatandaşlarının bu konuda daha fazla zorluk yaşamalarının nedeni, diğer ülkeler kripto para ve Blockchain teknolojisini çok daha hızlı bir şekilde kucaklarken ABD’nin yarıştan geri kalıyor olması.
5. ICO’larda Büyüme Sürüyor
ICO faaliyetlerinin kripto para piyasasında yaşanan düşüşten çok ciddi bir şekilde etkilendiğini söyleyemeyiz çünkü ICO piyasasında 2018 yılının ilk çeyreğinde 6.3 milyar dolar civarında para toplandı.
Bu yılın ilk çeyreğinde ICO’lar aracılığıyla toplanan paraların yüzde 25’ini 1.7 milyar dolar gibi ciddi bir yatırım almayı başarmış Telegram ICO’su oluşturuyor. Telegram’ın ICO’sunun ardından da Dragon tarafından düzenlenen ve 320 milyon dolar civarı para toplanan ICO geliyor.
Ayrıca ICO’lar 2017 ile 2018 yılları arasında ciddi farklar olduğunu da söyleyebiliriz. ICO’lar artık aylık bazda çok daha fazla para topluyorlar ve bunun yanı sıra ICO’ların topladığı ortalama para miktarında da ciddi bir artış var. ICO’ların 2017 yılının sonunda ortalama 16 milyon, 2018 yılının başında ise ortalama 31 milyon dolar topladıklarını görüyoruz.
6. İşlem Ücretleri Düşüyor
Bitcoin ağındaki işlem ücretleri 2017 yılının sonlarında artık gerçekten bunaltıcı seviyelere ulaşmışlardı ve ortalama 40 dolar civarında işlem ücreti ödenen günler oluyordu. Hatta işlem ücretlerinin bu denli artması yüzünden bazı şirketler Bitcoin üzerinden ödeme kabul etmeyi bırakmışlardı. Ancak 2018 yılının başlarına geldiğimizde işlem ücretlerinin işlem başına ortalama 9.49 dolara kadar gerilediğini görüyoruz.
Bitcoin haricindeki kripto paralara baktığımızda da işlem ücretlerinde yüzde 60 ile 90 arasında bir düşüş gözlemliyoruz.
Yüksek işlem ücretleri insanları kripto para kullanmaktan uzaklaştırmış olabilir ama yine de işlem ücretlerinde bir azalma yaşanmış olmasına rağmen işlem sayısında azalma olması insanı şaşırtıyor. İşlem ücretleri bir noktada talebi de yansıttıkları için 2017 yılının sonunda işlem ücretlerinde ciddi artışlar görmüştük. Yani işlem ücretlerinde düşüş olması, talepte de azalma olduğu anlamına gelebilir.
İşlem ücretlerini daha da düşük seviyelere getirmenin belli başlı yolları var (Lightning Network gibi).
CoinDesk tarafından yapılan ankete katılanların yüzde 78’i, Lightning Network’ün Bitcoin için olumlu bir gelişme olduğunu ve LN’yi kullanmak istediklerini belirttiler. Katılımcıların yüzde 21’i ise Lightning kullanımının Bitcoin’i daha ‘merkezi’ hale getireceği kanaatinde.