Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Kripto Para Sektöründe Geleceğe Şöyle Bir Bakış: Zincir Dışı Atomic Swap, Merkeziyetsiz Borsalar

İsmini merkezi olmaması ile yapan, her defasında da bunu altına basa basa çizen destekçilerinin olduğu kripto para piyasası gibi bir yerde, işin dönmesi için hayli hayli merkezi olan borsaların kullanılıyor oluşu; aslında çok ironik bir durum.

Bu durum ironik olduğu kadar aslında riskli de. Dünyada ismini artık herkesin ezbere bildiği bazı kripto paraların çok çok büyük bir kısmı birkaç büyük adreste tutuluyor ve dünyanın neredeyse bütün kötü niyetli hackerları, o adresleri hackleyebilmek için birbirleri ile yarışıyor. Güvenlik sistemleri ne denli güçlü olursa olsun, bu tarz hesapların ve borsaların açık bir hedef halin geldiği su götürmez bir gerçek.

Nitekim bu kötü niyetli bilgisayar korsanları dönem dönem hedeflerine de ulaşıyor. Geride bıraktığımız dönemde birçok borsa, birçok büyük yatırımcı ve daha nice irili ufaklı yatırımcı; hacklenme olaylarının kurbanı oldu. Hiç uzağa gitmeyelim. Yıl başında olan ve 400 milyon dolar değerinde NEM’in hack saldırısına kurban gittiği Coincheck olayı hafızalarda çok taze.

Merkezi Olmayan Borsalar

Tüm bu yaşanan olayların da tetiklediği veya hızlandırdığı bu süreçler; merkezi olmayan kripto para borsalarının gündeme gelmesini sağladı. Bu tarz borsalarda ana sistem; kullanıcılarının kendi özel kodları ile koinlerinin sorumluluğundan kendilerinin mesul olması. Yani, bu tarz borsalarda müşterilerin bilgileri ve özel kodlarının sahibi; merkezi borsaların aksine (ki orada şirket) yine müşteriler. Bu durum aslında can çekişen bazı merkezi borsaların hasta ettiği sektöre, kalp masajı yapılması gibi. Merkezi olmayan borsaların gelişi demek, hacklenme konusunda bir değil belki de yüz binlerce ayrı hedef demek ve bu da daha güvenli daha güzel bir kripto para ticareti deneyimi demek.

Yatırımcılar da bunun farkında. Merkezi olmayan borsalara talep son dönemde hayli yüksek. Öyle ki, geçtiğimiz Ocak ayında işe koyulan merkezi olmayan kripto para borsası Radar Relay tarihinde ilk kez 24 saatte 1 milyon dolarlık işlem hacmine ulaştı.

Ancak yine de bu tarz borsaların da maalesef kendine has sorunları var.

Likidite

Merkezi olmayan borsaların işleyişinde alım veya satım emirleri bağımsız olarak verilir. Bu şu demek: Verdiğiniz her emir, ya da bir başkasının verdiği her emir; farklı defterlerde saklanıyor. Bu durumda da kullanıcıların likidite sorunu ortaya çıkıyor. Bir müşteri; verdiği bir emri görebilmek için yeri geliyor çok daha fazla araştırma yapmak zorunda kalıyor. Halbuki merkezi borsalarda böyle bir durum yok.

Bu durumu çözebilmek için ise programcılar yoğun bir çaba harcıyor. Şimdilik bulunan bir çözüm; yatırımcıların kendi arasında verdiği emirleri paylaşıp, herkesin görmesini sağlayan ve likiditeyi arttıran bir sistem. Gelecekte daha temelli bir çözüm gelecek mi, onu ancak zaman gösterecek.

Öne Geçme

Merkezi olmayan borsaların en büyük problemlerinden birisi ise, bir emrin ötekinin önüne geçmesi. Bunu şöyle açıklayabiliriz: Diyelim ki bir bankacılık işi için sıradasınız ve hesabınıza 100 TL para yatıracaksınız. Ancak sizden sonra gelen bir insan hesabına 10 bin TL yatıracağı için bir anda bankacılık sistemi onu sizin önünüze atıyor ve siz sırada beklerken; sizden sonra gelen adam işlemini yapıp gidiyor.

Aynı şekilde merkezi olmayan kripto para borsalarında da bu sorun mevcut. Genelde Ethereum tabanlı akıllı kontratlar sayesinde işleyen bu sistemde ağ; ortak bir Blockchain. Bu yüzden herkes kimin neyi kaç dolardan veya satoshiden, ne kadar istediğine ulaşabiliyor. İşte burada devreye giren kötü niyetli balinalar, anlık bir yükseliş anında sizin daha önce verdiğiniz görece küçük çaplı siparişi by pass ederek büyük çapta bir işlem yapıyor ve sistem; onun yaptığı şeyi öne alıyor ve böylelikle balina; sizin önünüze geçmiş oluyor.

Bu soruna da çözüm bulabilmek için kolları sıvayan mühendislerden Google’da yazılım biriminde çalışan Ivan Bogatyy bu konuda bir öneri getiren ilk isimlerden biri oldu. Bogatty, Bancor ekibine yönelik yazdığı blog yazısında işlemlere maksimum bir limit getirilmesini ve böylelikle sistemin daha sağlıklı çalışmasını tavsiye etti.

Ancak bu durumun da böylesi kalabalık ağlarda çözüm olabilme şansı çok düşük. Yine başka bir çözüm getirme amacı ile hareket eden Ox project kurucusu Will Warren‘ın sunduğuna göre, yatırımcı gizli bir şekilde işleme başlıyor ve bunu kimse ile paylaşmıyor. Daha sona işlem gerçekleştiğinde ikinci bir işlem tüm detayları ile gönderiliyor ve borsadaki işlem sona eriyor.

Ancak Warren’ın söylediği sistemin bazı defoları var ve hiç de ideal gibi durmuyor…

Zincir Dışı Atomic Swap

Lightning Network, Lightning Network diye diye birçok kripto para analistinin dilinde tüy bitti. Büyük bir devrim yapması beklenen sistemin belki de en merakla beklenen özelliği ise hiç şüphesiz Atomic Swap. 

Atomic Swap demek aslında basitçe kripto paraların kendileri arasında gerçekleşen anlık para transferi demek. Yani siz, bir arkadaşınıza 1 Bitcoin gönderiyorsunuz onun karşılığında da arkadaşınız size basit bir örnek vermek gerekirse aynı Bitcoin değerindeki 50 Litecoin’i gönderiyor. Tüm bu işlemler çabucak gerçekleşiyor. Peki Atomic Swap ve Lightning Network, merkezi olmayan borsaların da sıkça yaşadığı likidite ve öne geçme sorunları ile nasıl başa çıkacak?

Likidite

Atomic Swapları Ligtning Network üzerinde gerçekleştirebilmek için iki temel yol var. Her ne kadar alternatif birçok yöntem araştırılsa da, ana iki yöntemden birincisi ödemenizi bir noddan ötekine direkt olarak yapmak; ikincisi ise aracı kullanarak yapmak.

Likidite konusunda Lightning Network’ün yaşacağı en büyük ve en muhtemel sorunlarından birisi tabii ki de para ve ödeme kanalı yaratma. Sistemin doğası gereği kullanıcılar ödeme yapmak için bir ödeme kanalı açmak zorunda ve bu da bir miktar para gerektiriyor. Yani, paranız yoksa böylesi bir kanal açamıyorsunuz ve dolayısıyla Lighning Network kullanamıyorsunuz. Yine aynı şekilde aracılar da bu işlemleri gerçekleştirmek için sizden para talep ediyorlar.

Bu sorun sizlere yukarıda da bahsettiğimiz sistem ile, bir nebze de olsa çözülebilir. Yani nasıl ki merkezi olmayan kripto para borsalarında likiditeyi arttırmak için kullanıcıların kendi arasında emirlerini paylaşan bir sistem varsa, böylesi bir sistem pekala Lightning Network ekosistemi arasında da kurulabilir. Bu durum zaten Lightning Network’ün yaşadığı temel sorunlardan bir tanesi. Ancak eğer iş iyice büyür ve daha fazla oyuncu bu işin içinde yer alırsa; bu sorunun da ortadan silineceğini söylemek mümkün.

Öne Geçme

Atomic Swaplar aslında bu yönden şanslı. Diyelim ki Ayşe elindeki Bitcoin’leri Litecoin’e çevirmek istiyor. Bunu yapmak için Litecoin nodunda elindekileri Bitcoin’e çevirmek isteyen başka bir kişiyi bulmak zorunda. Bu kişinin de Fatma olduğunu farz edelim. İşlem gerçekleşmeden önce, sistem özelleştirilmiş bir kontrat sistemi kullanarak; iki kişinin de ödemesini güvene alıyor. Yani, Ayşe’nin Bitcoinleri bir kaba; Fatma’nın Litecoinleri bir kaba konuluyor ve değişim gerçekleşiyor. Bu durumda işlem son derece güvenli bir şekilde tamamlanıyor.

Ancak Lightning Network, daha farklı bir problem ile karşı karşıya kalıyor. Sistemdeki kötü karakterler, gidip bir başkasının parasını çalmaya çalışabiliyorlar. Ancak sistemde yer alan cezalandırıcı unsurların fazlalığı; birçok kişinin bunu aklına bile getirmemesininde önemli bir rol üstlenmiş durumda.

Geleceğe Umutla Bakalım

Şu anda merkezi olmayan kripto para borsaları, bizim için birçok soruna çare olacak gibi görünüyor. Üstte de bahsettiğimiz ve yaşanılan -hesapta olmayan- ufak tefek birkaç problemin dışında; merkezi olmayan bu borsalar bizim merkezi borsalara olan zorunluluğumuzu ve mecburiyetimizi ortadan kaldırmak için önemli bir alternatif. Aynı şekilde bu zorunluluğun doğurduğu saldırıya açıklık ve birçok hack saldırısı da, merkezi olmayan borsaların işe girişi ile daha da azalacak.

Atomic Swap’lar ise Lightning Network’ün en merakla beklenen kazanımlarından birisi ve o da, sistem kendini buldukça gelişmeye devam ediyor.

Tüm bunları göz önüne alarak konuşacak olursak bu iki farklı sistem; birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkıp farklı ekosistemlerde hizmet verebilir demek, pek de hayalcilik olmaz. Elbette böyle bir şeyin olacağı kesin değil çünkü belki de rekabet edecekler.

Konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde takipçilerine bir podcast çeken Ligtning Network geliştiricilerinden Alex Bosworth, Atomic Swap konusundaki nihai hedefinin, sistemi hemen hemen tüm ERC20 destekli tokenler ile diğer Lightning Network uyumlu koinleri içerecek şekilde genişletmek olduğunu paylaştı.

Yani sonuç olarak kripto para borsalarının geleceği, sistemin sürekli olarak kendini yenilemesi ve gelişmesi sonucunda parlak görünüyor. Çok büyük bir olasılıkla bundan 5 ya da 10 sene sonra geriye dönüp baktığımızda; bu zamanlarda yaptığımız kripto para ticareti birçoğumuza bir hayli ilkel ve çağ dışı gelecek. Kripto para piyasasının önde gelen isimleri, tüm bu gelişme, değişme ve dönüşüm süreçlerinden bekledikleri en önemli şeyi ise şöyle ifade ediyor: Değerlerin kaybedilmemesi. Yani, kripto paraların ortaya çıkış amacı olan merkeziyetsizlik ve sahiplik tanımının değişmesi gibi şeylerin, tüm bu teknolojik gelişmeler ile birlikte korunması demek; gerçek devrim demek…

Tüm gelişmelerden ve paylaşımlardan haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Leave a comment