Kripto para sektöründeki çeşitli uzmanlar ve şirket yetkilileri, sektörü kapsayan yasal düzenlemelerin bir an önce belirlenmesini ve bu işin artık açıklığa kavuşturulmasını istiyorlar. Bu durumun özellikle ABD’de yaşandığını çok daha net bir şekilde görebiliyoruz ancak ABD haricindeki ülkelerde de düzenlemelerin yeterince açık olmadığı alanlar mevcut.
Düzenleme = Büyüme?
Yasal düzenlemeler bazı isimlere göre piyasanın büyümesine değil tam tersi düşmesine neden olacak. Ancak kimine göre kripto para sektörüne getirilecek olan açık, anlaşılır düzenlemeler ve kurallar piyasanın yükselişe geçmesini sağlayacak çünkü sektöre açıklık getirildiği zaman pek çok şirketin içi rahatlayacak. Londra’da geçen teknoloji haftasında da pek çok kişi sektörün şu an en çok ihtiyaç duyduğu şeyin açık, anlaşılabilir düzenlemeler olduğunu söylemişti.
16 Haziran’da gerçekleşen bir konferansta konuşan eski Blackrock yatırımcılarından Adam Grimsley şöyle bir yorumda bulunmuştu:
“Fiyat değişkenlikleri, likidite yetersizliği, düzenlemelerin belirsizliği gibi şeyler geleneksel alandaki kurumsal yatırımcıların piyasaya giriş yapmasını engelliyor.”
Coinbase’in İngiltere sorumlusu olan Zeeshan Feroz da 13 Haziran’da gerçekleşen bir zirvede konuşma yapmış, kripto para sektöründeki isimlerin mevcut finans kurumlarıyla işbirliği yaparak bu kurumları kripto paralar hakkında eğitmesi gerektiğini söylemişti:
“Hükümetin gözünden bakacak olursak sektörle nasıl etkileşime geçebileceğimizi ve sektörün önünü nasıl açabileceğimizi düşünmeliyiz. Şu aşamada atılabilecek en önemli adım düzenleme yapmak, bazı şeylere açıklık getirmek ve şirketlere içinde çalışabilecekleri bir yasal çerçeve sunmak.”
ICO piyasasındaki projelerin çoğu ABD’deki yasal düzenlemelere tam olarak uyum sağlamıyor ve bu yüzden ABD’li vatandaşlardan yatırım alamıyor. Bu ‘uyum sağlayamama’ durumunun sebebi de aslında bu projelerin ABD’de ‘menkul kıymet’ olarak değerlendirip değerlendirilmedikleri sorusu. ICO projeleri yasal düzenlemelerin tam olarak belli olmadığı piyasalara giriş yaparak kendilerini riske atmaktansa bu piyasalardan kaçınmayı tercih ediyorlar ki bu yaptıklarının pek yanlış olduğu da söylenemez.
CPROP’un kurucusu olan Sandy Selman 14 Haziran’da bu konuyla ilgili bir yorum yapmış ve kendi deneyiminden bahsetmişti:
“Ticarette kullanılabilecek bir varlık yapmaya karar verdik. Eğer bu varlık menkul kıymet olarak görülürse işimize zarar verebilir. Bu sorunla karşılaşmamak için de ABD’den hiç para toplamadık.”
Hükümetler Düzenleyebilir
Kripto para sektörünü düzenlemek gerçekten zor. Bu sektöre anlaşılabilir, karışıklığa mahal vermeyen düzenlemeler getirmek daha zor ancak imkansız değil. Tayland bunun imkansız olmadığı gösteren ülkeler arasında. Tayland Mayıs ayında dijital paraları ve dijital tokenları kapsayan yeni yasalar oluşturmuştu. Oluşturulan yasalarda ICO’ların Tayland’daki Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na kayıt yaptırmaları gerektiği belirtilmişti böylece ülkedeki ICO’ların yasalara uyacakları garantilenmişti. Kabul etmek lazım ki Tayland şu anda kripto para sektörüne yüksek vergiler uyguluyor ancak yine de bu sektörü düzenlemenin imkansız olmadığını herkese gösteriyor.
ABD gibi ülkelerin bu sektörü iyice düzenleyebilmeleri için önce düzenlemeleri hangi kuruluşun yapacağını belirlemeleri gerekiyor. ABD üzerinden örnek verecek olursak SEC yakın zamanda Ethereum’un menkul kıymet olmadığını söylemişti ancak IRS Ethereum’un mülk olduğunu ve vergiye tabii tutulacağını belirtmişti. Florida Eyaleti de tüm bu karmaşıklığı sonlandırmak ve düzgün bir cevap bulmak için kripto paraları araştırmaya koyulmuştu.
Avrupa’ya bakacak olursak ise Mart ayında kripto para araştırmaları için özel bir ekip oluşturmuş İngiltere’yi, Şubat ayında AB Blockchain Gözlemevi’ni oluşturan Avrupa Komisyonu’nu görebiliyoruz.