Hazine ve Maliye Bakanlığının Kripto Para Açıklaması Ne Anlama Geliyor?
Hazine ve Maliye Bakanlığı, bugün ülkedeki kripto para sektörüyle irtibata geçtiğini açıkladı. Hem bakanlık hem ilgili kripto para borsası tarafından yapılan açıklamalar doğrultusunda, ne biliyoruz?
Bakanlığın kripto para borsalarına tebligat gönderdiği haberi, bugün öğlen saatlerinde öğrenildi. Haber, paylaşıldığı anda torpil gibi pervasızca yayıldı ve “Vergi mi geliyor, geriye dönük vergi alınacak mı?” gibi sorunları beraberinde getirdi. Öyle ki, Trends24 verilerine göre “MaliyeBakanlığı” etiketi, Türkiye’de Twitter gündemine girdi.
Öncelikle, Hazine ve Maliye Bakanlığının gönderdiği tebligatta kripto para vergisine dair bir ibare yer almıyor.
Borsayla kim, neye dayanarak iletişime geçti?
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 231/1-ç maddesine göre Bakanlık bünyesinde olan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), “Suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesi kapsamında veri toplamak, şüpheli işlem bildirimlerini almak, analiz etmek ve bunları kaydetmek, istihbarat üretmek, gerekli görüldüğünde üretilen istihbarat ve analiz sonuçları hakkında ilgili birimleri bilgilendirmek” ile görevlidir.
MASAK, 231/1-m maddesi sayesinde “Kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kuruluşlardan her türlü bilgi ve belgeyi” isteyebilir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, 1 Nisan tarihli duyurusunda borsalarla kurulan irtibatın “bahsedilen görev ve sorumluluklar içerisinde” gerçekleştiğini doğruladı.
Borsalarla neden iletişime geçildi?
MASAK, bu yetkisini kullanarak Türkiye’deki en az 1 kripto para borsasına tebligat gönderdi. Bu tebligat, Türkiye’deki borsaların kullanıcılara ait birçok bilgiyi kaydetmeye başlayabileceğinin habercisi. Örneğin cüzdan adresi, kimlik ve adres bilgisi, cüzdanda hangi kripto paradan, ne miktarda tutulduğu. Bu noktada, özellikle privacy coinler gündeme geliyor.
Koin Bülteni’ne konuşan Vebitcoin CEO’su İlker Baş, bu yıl içerisinde uygulamaya konması beklenen bu standart için “Regülasyon, insanların zannettiği kadar korkulacak bir rüya değil.” açıklamasında bulundu.
Daha sıkı denetlemeler gelebilir
Yerli kripto para alım-satım platformları, Hazine ve Maliye Bakanlığının başlattığı çalışmalarla birlikte bankacılık sektöründekine benzer ölçütlerle denetlenebilir ve platform içerisinde yapılan işlemleri, işlemi yapan kişinin kişisel bilgilerini de göz önünde bulundurarak raporlamaya başlayabilir. Bu şirketler, ilgili altyapıya uyum sağlamak adına yeni şart ve standartlara uyum sağlayabilir.
Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Dr. Öğretim Üyesi Alara Efsun Yazıcıoğlu, Koin Bülteni’ne verdiği demeçte bu atmosferi şöyle yorumladı:
“Mali Eylem Görev Gücü (FATF), kripto para alanına eğilmiş durumda. Bakanlığın uygulamasını, son derece yerinde buluyorum.”
Mali Eylem Görev Gücü rüzgarı esmeye başladı
Etkisini hissettirmeye başlayan regülasyon rüzgarı, sadece Türkiye’de esmiyor. Japonya’daki Finansal Hizmetler Kurumu (FSA), bundan sadece bir gün önce bir bildiri yayınlayıp Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından kripto para borsaları için hazırlanan Seyahat Kuralı’nı Nisan 2022’ye kadar yürürlüğe sokacağını duyurdu.
Bu kural, kripto paraların kara para aklamak ve terörizm finansmanı gibi amaçlarla kullanılmasını önlemek için tasarlandı. Hukukçu Celil Öztürk, Koin Bülteni’ne konuşarak şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye de FATF üyesi bir ülke olarak suç gelirlerinin aklanması, terörizmin finansmanı ile mücadele ve KYC/AML prosedürlerinin takibi için yasal mevzuatı dışında FATF tavsiye kararları ile uyumlu süreçler takip etme sorumluluğu altına giriyor. Bu çerçevede, yakın bir gelecekte ilgili kurumların FATF Seyahat Kuralı ile uyumlu düzenlemeler yapacağına dair açıklama duyabiliriz. MASAK’ın kripto para borsalarına yönelik aldığı aksiyon da Seyahat Kuralı çerçevesinde olmasa dahi kripto para borsaları ile ilgili düzenlemeler gelebileceğine ve KYC/AML süreçlerine ilişkin çalışmalar yapılacağına dair işaret olarak değerlendirilebilir.”
Birleşik Krallık’ın regülatörü Finansal Davranış Kurumu (FCA) da 30 Mart’ta bir rapor yayınlayıp, kripto para borsa ve cüzdanlarından rapor toplamaya başlayacağını açıkladı. Amaç, “kara para aklama ve terörizm finansmanı risklerinin” önüne geçmek.
Türkiye’de ve diğer ülkelerde yaşanan gelişmeleri yorumlayan Kadir Has Üniversitesi Öğretim Görevlisi İsmail H. Polat, Koin Bülteni’ne şunları söyledi:
“Bakanlık, yerli kripto para alım-satım platformlarını mevcut sermaye ve bankacılık sistemlerine ve bunun da ötesinde Mali Eylem Görev Gücü (FATF) direktifleri doğrultusunda küresel finans sistemine entegre etmeye çalışıyor. Özellikle Hazine ve Maliye Bakanlığının öğleden sonra yayınladığı tebligat, vergiden ziyade küresel anlamda kayıt dışı paranın dolaşımı ve bunun sonucu oluşabilecek suçlara karşı atılması planlanan ilk adımlardan birisi.”
Bu rüzgar, vergi habercisi mi?
Türkiye, kripto paraları henüz yasal anlamda kapsamlı bir çerçeveye oturtmuş değil. Vergilendirme çalışmalarının ne şekilde ilerleyeceği bilinmiyor. Hazine ve Maliye Bakanlığının bugün yaptığı açıklamaya bakıp, bunların nasıl vergilendirileceğine dair çıkarımda bulunmak güç.
Ne var ki, regülasyona yönelik atılan tüm bu adımların vergilendirmenin önünü açabileceği düşünülüyor. Koin Bülteni’ne konuşan Avukat Oğuz Evren Kılıç, “Regülasyon piyasaya olan güveni artırır, piyasayı olgunlaştırır.” derken şunları ekliyor:
“Regülasyonları herkesten önce, yatırımcının istemesi lâzım. Devletin bu adımı, hem vergilendirme hem de regülasyon için gerekli bir adım. Kripto para teknolojisinin sunduğu imkânlarla devletlerin vergilendirme ve denetim konusunda çâresiz kalacağını savunan çok kişi vardı fakat bunun doğru olmadığını, devletlerin kolayca vergi tâkibi ve denetim yapabileceklerini hep dile getirdim.”
Kılıç, geçen hafta kripto para gelirlerinin nasıl denetlendiğiyle ilgili bir yazı kaleme aldı.