1- Sorunun Kendisi Tam Olarak Nedir?
Kripto para ve blockchain kullanımı gittikçe artıyor ve teknolojinin kullanımı yaygınlaşıyor. Fakat bu teknolojilerin sistemlerinin artan talebe uyum sağlayıp sağlayamayacağı meçhul.
Piyasanın en büyük iki ismi Bitcoin ve Ethereum, işlemleri gerçekleştirmek için blokları kullanırlar. Bu koinler ilk geliştirildikleri zaman, blok boyutları kısıtlanmıştı. Örneğin Bitcoin’in blok boyutu 1 MB ile kısıtlanmıştı. Bu kısıtlamanın amacı Bitcoin’i daha güvenli hale getirmekti fakat geleceği iyi öngörerek dizayn edilmiş bir sistem olduğu söylenemez.
Her işlem belli bir verinin depolanmasını gerektirir. Blok boyutunun 1 MB olduğu düşünülürse saniyede, hatta dakikada gerçekleştirilebilecek işlem sayısı çok da yüksek değildir. Bitcoin, saniyede maksimum 4 işlem gerçekleştirebilir. Eğer kripto para, asıl kullanılan ekonomik sistem olsaydı Bitcoin’in, bireyleri ve işletmeleri sekteye uğratmamak adına saniyede yüzbinlerce işlem gerçekleştirmesi gerekecekti.
Ne yazık ki Ethereum da aynı dertten muzdarip. Ethereum saniyede 15 işlem gerçekleştirebiliyor. Platformun yaratıcısı Vitalik Buterin sorunun varlığını itiraf etmekle birlikte, kripto para daha da fazla tercih edilmeye başlandığı takdirde altyapının kaldırmayacağını da ekliyor.
2- Peki… Neden Kapasiteyi Arttırmıyoruz?
Ne yazık ki bu bir gecede güncelleme getirerek halledilebilecek derecede kolay değil.
Kripto sektöründeki neredeyse herkes, sistemlerin iskeletlerinin ve ölçeklenebilirliklerinin geliştirilmesi gerektiği konusunda hemfikir. Zira bu geliştirmeler uygulamaya konmazsa kripto paraların tedavüle getirilmeyeceği gün gibi ortada. Fakat bu konuda çözümler üretmek ve bu çözümleri uygulamak göründüğü kadar basit değil.
Kısmen bu biraz da çözümün kapsamının geniş olması gereksiniminden kaynaklanıyor. Getirilecek her yeni uygulamanın madencilere, kullanıcılara, işletmelere, yazılımcılara ve daha birçok kripto para paydaşına uyum sağlaması gerekiyor. Böyle bir uygulamanın sistem üzerine kurulması aylar sürebilir ve kurulum sonunda bile anlaşmazlıklar olabilir.
Bitcoin’in blok boyutunun değiştirilmesi yıllardır süregelen bir tartışma ve yakın zamanda sonlanmayacak. Çünkü bazıları blok boyutunu 2 MB’a çıkarmayı teklif ederken bazıları daha büyük adımlar atılmasını ve blok boyutunun 8, hatta 32 MB’a çıkarılmasını istiyor. Hiçbir görüş yeterince taraftar toplayamadığı için fikir birliği sağlanamıyor ve yeni bir uygulama gelemiyor.
2018 yılının Mayıs ayında Bitcoin Cash (BCH) blok boyutunu 4 katına, yani 32 MB’a çıkaran bir güncelleme yaptı. Güncellemenin gelecekte artması beklenen talebi karşılaması ve diğer kripto paraların kendilerini geliştirmelerine önayak olması bekleniyor.
Gelgelelim bazı eleştirmenler, bu güncelleme yüzünden tam bir node çalıştırmanın daha pahalı hale geldiğini ve bu nedenle sistemin merkezleşmeye eğilim gösterdiğini iddia ediyor. Buna karşın BCH taraftarları, bu güncelleme sayesinde Bitcoin’den bile üstün bir kripto para haline geldiğini savunuyor.
Terazinin bir yanı ağırlık kazanmadıkça tartışma sürüp gidiyor.
3- Başka Çözüm Yok Mu?
Özellikle Bitcoin ve Ethereum için çözüm fikirleri ortaya atıldı.
Örneğin Lightning Network yaratıldı. Blockchain’in üstünde ayrı bir katman olarak fonksiyon gösteren Lightning Network, teoride sayısız işlem yapma kapasitesine sahip çünkü blockchain’de halka açık şekilde kaydedilmiyor. Her işlem tamamlandıktan sonra kesin bakiye deftere ekleniyor.
Lightning Network’ün Bitcoin’in ölçeklenebilirlik sorunlarına çözüm getireceği umuluyordu ama bu sistemin de kendine has güvenlik sorunları var. Yine de kullanım açısından bir düzenleme getirilerek çözümler bulunabilir. Mesela Lightning Network daha gündelik, küçük işlemler için kullanılabilir; böylece ana blockchain daha meşakkatli işlemlere odaklanabilir ve ücret önceliği prensibi daha iyi uygulanabilir.
Ethereum’un kurucusu Vitalik Buterin’in de blockchain ölçeklenebilirliğine getirmek istediği bir çözüm var. Buterin’in ortaya attığı Plasma Cash fikri, her kullanıcının yalnızca işlem yapacağı koinlerin bulunduğu bloğa odaklanmasını sağlayacak. Bu sayede veriler optimize edilecek ve sahte işlemler yapılması önlenecek. Buterin, bu fikir uygulandığı takdirde borsa hacklenmelerinde yatırımcıların para kaybetmesinin engellenebileceğini iddia ediyor.
4- Zincir Dışı Ölçekleme Yapılabilir Mi?
Merkezsizleşmiş uygulamaların tamamen bir blockchain üzerinde yürütülmesine gerek yoktur. Yani süreçlerinden bazıları zincir dışı (off-chain) da gerçekleştirilebilir.
Bilgisayarınızda veya akıllı telefonunuzda bulunan uygulamaları düşünün. Uygulamalar internete bağlanma gereksinimi duysalar da birçok işlevi offline da yerine getirebilirler. Bu sayede firmanın sunucuları da trafiğe maruz kalmamış olur.
Zincir dışı ölçeklenebilirlik çözümleri, bazı işlemlerin madenciler olmadan yapılacağı ve yalnızca zorunlu bilgilerin senkronize edileceği anlamına gelir. Yenilikler tüm blockchain’in onayını alma süreci olmadan getirilebilir ve güncellemeler blockchain’in tamamını rahatsız etmeden yapılabilir.
Tabi ki bu çözümün de kötü yanları var. Zincir dışı işlemler halka açık onay almazlar, bu da hukuka riayet açısından problemler yaratabilir. Ayrıca güncelleme yapılması gündeme geldiğinde kullanıcılar kendi söz haklarını savunmalıdırlar.
Her halükarda sektörün bir kesimi, kripto paranın geleceğinin blockchain’den tamamen arınmış olacağını düşünüyor. Byteball ve IOTA gibi platformlar bir blockchain kullanmıyorlar, yeni işlemler eskilerinin onaylanmasındna sorumlu kılınıyor. Bu tarz sistemlerin taraftarları ölçeklenebilirliğin yanında güvenlik, hız, kişisellik ve sürdürülebilirlik gibi başka problemlerin de blockchain’den kaçınma ile çözülebileceğini savunuyorlar.
5- Hiç Gelişme Olmazsa Bu İşin Sonu Nereye Varır?
Blockchain’in ölçeklenebilirlik sorununun çözülmemesi, gelecekte dallanıp budaklanarak sistemin her bölümünde problemler çıkmasına yol açabilir.
Eğer tedbir alınmazsa işlemlerin gerçekleşme süreleri gittikçe uzar. İtibari paralarla anında işlem yapılabilen günümüz ekonomisinde, eğer kripto para geçerli bir alternatif olmak istiyorsa ekonominin hızına yetişmek zorundadır. Aksi takdirde kripto paraların diğer avantajları hiçbir anlam ifade etmeyecektir; hatta en ateşli kripto para taraftarı bile teknolojiyi terk edebilir.
İşlem sürelerin uzaması kullanıcı sayısını düşürür, bu da kripto para devlerinin bile fiyatlarının düşmesine sebep olabilir. Bir zamanlar binlerce dolar değerindeki yatırımlar, potansiyelinin yalnızca yüzde biri değere düşebilir.
En kötü ihtimal ise ekonominin, merkezleşmiş yapıların eline düşmesidir. Daha filizlendiği dönemden bu yana insanları kendi inisiyatiflerini ellerine alma konusunda motive eden blockchain teknolojisi, yalnızca bir piyon haline gelebilir. Bu da umut vaadeden birçok kripto projesinin asla gerçekleşmemesi ve finans merkezlerinin insanlara zorbalık etmeye devam etmesi demektir.