San Diego menşeli bir hukuk firması Ripple’a karşı, bu kripto firmasının hem eyalet hem de federal menkul kıymetler yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle toplu dava açtı. Bu dava Ripple yatırımcılarının şirketin XRP tokeni satışı yüzünden uğradıkları kayıplar sebebiyle açıldı. Bunun yanı sıra XRP tokenlerinin menkul kıymet olup olmadığı konusunda da tartışmalar hala devam etmekte.
Ripple Davasının Detayları
Taylor-Copeland Hukuk bu davayı ele alan firmanın ismi. Dava dosyasının taranmış bir kopyasına göre davayı açan kişi Ryan Coffey. Bu davalı pozisyonundaki Ripple Labs Inc., XRP II LLC ve Ripple Labs CEO’su Bradley Garlinghouse hakkında 4 suçlama içeriyor.
Bu suçlamalar davalının halktan ”hiç bitmeyen koin arzı” yoluyla kar sağladığını iddia ediyor. Bu dava dosyası ayrıca XRP tokenlerinin ” bir menkul kıymet olarak görülebilmesi için gereken bütün unsurları” taşıdığını ve Ripple aracılığıyla para kaybeden diğer yatırımcıların da buna katılması gerektiğini belirtiyor.
Bu suçlamaları özetlemek gerekirse davalı kişiler ”hiç yoktan” token üretmekle suçlanmakta. Bitcoin ve Ethereum’un aksine toplam XRP miktarı, tokenin 2013 yılındaki başlangıcında önceden-çıkarılmıştı. Bu dava dosyası davalıları, rakamları ve miktarları şişirerek yatırımcıları XRP tokenlerinin güvenilir bir yatırım aracı olduğu konusunda kandırmakla suçluyor.
Ripple bunun yanı sıra bile isteyerek SEC tarafından denetlenmezken token haline getirilmiş menkul kıymet sunma suçlaması ile de karşı karşıya. Bu sırada Taylor-Copeland tarafından oluşturulan bu dosya Ripple’ın kazançlarının tamamının oluşturmak için hiçbir masraf yapılmayan XRP tokenlerinin satışından oluştuğunu belirtiyor. Dava dosyası davalıların hem Coinbase hem de Gemini isimli iki büyük ABD menşeli kripto para platformuna rüşvet vermeyi bile denediklerini belirtiyor.
Bu denklemdeki davacı Ryan Coffey ise 2.60 dolar fiyatı üzerinden 650 XRP alarak toplamda 1.690 dolarlık bir ödemede bulunmuş. Coffey bu koinleri 6 Ocak 2018 tarihinde eline geçirmiş. Bunun üzerinden daha iki hafta bile geçmeden Coffey, tokenleri 1,105 dolara satarak 551 dolar civarında bir kayba uğramış. Yeni bir Weiss Derecelendirmesine göre Ripple, kısa dönemde etkisini kaybedebilecek potansiyelde olan ve uzun dönem yatırım aracı olarak tavsiye edilmeyen bir ürün olarak tasvir ediliyor.
Bir kripto para birimi olmasının yanında Ripple aslında merkezileşmiş bir kurum görevi de görüyor. Bu ek detay da Ripple’ı herhangi bir resmi kısıtlama veya düzenlemeye karşı daha açık bir hale getiriyor.
Ripple’ın ekonomik modelinde herhangi bir değişim olmadan şirketin tokenlerini ”uzun dönemli hold” (uzun dönemli yastık altı yatırım aracı) olarak satın alan yatırımcılar büyük kayıplar yaşayabilirler. XRP tokenleri hisse senedi görevi görmezler. Bu sebeple onların karlılık oranları, bankacılık sektörü tarafından zorunlu olmayan benimsenmesine bağlı.
Ripple (XRP) Menkul Bir Kıymet Mi Tartışması
Şirketin (ripple) R3 blockchain konsorsiyumu ile olan ilişkiye bakınca bu Ripple davası içerisinde biraz ironi de barındırıyor. Bunun yanı sıra bu dava XRP’nin menkul kıymet olup olmadığını konusunun da altını çizer nitelikte. Şirketin baş stratejisti Cory Johnson yakın zamanda Ripple’ın menkul bir kıymet olmadığını duyurmuştu.
Ancak SEC tarafından gelen raporlara göre SEC bu kripto para birimini bir menkul kıymet olarak görmekte. Eski CFTC Başkanı olan Gary Gensler de bu kriptoyu ”uyumsuz bir menkul kıymet” olarak tanımlamıştı.
Ripple aleyhine herhangi bir yasal yaptırım yapılıp yapılmayacağı ise mahkemenin inisiyatifine kalmış durumda. Online kripto para forumlarından gelen ilgili tepkilere göre bir çok kripto para takipçisi bu davanın boş bir iş olduğunu düşünmekte. Bunun yanı sıra bazıları binlerce dolara mal olabilecek bir dava açmanın sebebi olarak 551 dolarlık kaybını gösteren davacı ile dalga bile geçti.