Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Bitcoin Cash ve Bitcoin Aynı Şeyler Mi? Bitcoin’in Adı Hakkındaki Davalar ve Tartışmalar Bitmek Bilmiyor

Roger Ver bu sahtekarlık yüzünden hapse (geri) dönmeli!”

Bitcoin’in son zamanlarda yapmakta olduğu Bizans oyunu kıvamındaki olaylara şahit olmayanların, kendisini ”bitcoin lehinde tutkulu bir savunucu” olarak tanımlayan Ragnar Lifthrasir’in, neden bir zamanların ”Bitcoin Peygamberi” olarak bilinen Roger Ver hakkında bu bedduayı ettiğini anlamlandıramamış olması muhtemel.

Ancak Lifthrasir, Ver’i ikinci kere hapse (Roger eBay üzerinden patlayıcı sattığı için 2002 yılında 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı) gönderme isteğinde yalnız değil. Onun yaptığı bu suçlama sadece 24 saat içinde 500’ün üzerinde retweetlendi. Konuyla bağlantılı bir Reddit konu başlığında da aynı konu farklı sahtekarlık suçlamaları ile tekrar tekrar ele alındı.

Bütün bu olaylar Roger Ver’e ait eğitici bir internet sayfası olan Bitcoin.com üzerindeki verileri görselleştirmeye yarayan blok kaşifi aracının, geçtiğimiz Ağustos ayında bitcoin’den forklanarak ayrılan ”Bitcoin Cash” birimini sadece ”Bitcoin” olarak etiketlemesinden kaynaklanmıştı.

Lifthrasir ve ona benzer bir çok kullanıcı için bu iki ayrı para birimi için yapılan bu ”yol şaşırtma” bardağı taşıran son damla oldu.

Bu iki taraf arasında yıllardır yaşanan iç çatışma yüzünden bazı Reddit kullanıcıları, insanların bu olay yüzünden Bitcoin.com’u FBI bünyesinde bulunan İnternet Suçları Şikayet Merkezi’ne şikayet etmesi gerektiğini bile belirtti. Ve ”Bitcoin.com Davası İçin Para Toplama” adındaki bir Telegram grubu basın saatine göre şimdilerde 900′ün üzerinde üyeyi toplamayı başardı bile.

Bir zamanlar blockchain cash blockchainin ve onun potansiyel değerinin piyasa için başka bir tecrübe olduğu yönünde olumlu görüşlerini bildirenler bile şuan dehşete kapılmış vaziyette.

Cobra takma isimli bir kripto para meraklısı CoinDesk’e verdiği röportajında ”bunun bir suç eylemi olduğunu düşünüyorum” sözleriyle lafa başlayıp şu şekilde devamını getirdi:

”Bir kişinin kalkıp da bitcoin cash’in, bitcoin whitepaper’ında yer alan tanıma yakın olduğu kişisel fikrini paylaşması sıkıntı değilken, her gün binlerce aceminin gerçek bitcoin hakkında bilgi alabilmek için girdiği ticari bir sitede bitcoin cash’in kendisini bitcoin olarak tanıtmak dolandırıcılık ve sahtekarlıktan başka bir şey değildir.”

İkinci tur… Veya Üçüncü Mü Demeliydik?

Roger Ver’in bir anda kendisini tam ortasında bulduğu bu meselenin en başına bakarsak, bunun aslında bitcoin’i neyin veya kimin tanımladığı konulu çok uzun zamanlardan beri var olan bir tartışma konusuna dayanmakta olduğunu görürüz. Onu tanımlayan kodu mu? Yoksa whitepaper’ı mı?

Veya belki de olay Casa mühendisi olan Jameson Loop’un belirttiği gibi ”Bitcoin’i tanımlayan hiçbir internet sayfası, forum sitesi, sosyal medya hesabı, vakıf, kod havuzu, konferans, kurumlar birliği veya organizasyon bulunmaması.” durumundan kaynaklanıyor.

Kesinlikle bu konu hakkında farklı farklı yorumlar bulunmakta ve büyük ihtimalle bunun neden olduğu fikir birliği sağlanamaması mevzusu yüzünden olaylar biraz daha kötüye gitti.

Ver’in yıllar boyunca çok defa ifade ettiği kendi görüşü ise gerçek bir bitcoin’in 2009 yılında yayınlanan orijinal whitepaper’da da yer aldığı üzre, ”Satoshi’nin Vizyonu” olan ”eşler arası elektronik nakit sistemi” gerekliliklerini yerine getirmesinden ibaret olduğu.

Ve yıllar boyunca ortak bir fikir birliğine varılamaması durumu, görünüşe göre, bu olayı çoğu halka açık konuşmasında durmadan vurgulayan Ver için daha da besleyici bir kaynak görevi gördü.

Tabii ki Bitcoin’in kendi yazılımı sadece tek bir uyarlamadan fazlasını sundu ancak hedefi hep aynı kaldı: yazılımı çalıştıranların bu yazılıma rakip versiyonları olsa bile yapılan işlem kayıtlarının doğruluğuna karar vermesini kolaylaştırmak.

Bugüne kadar bu program oy birliği ile belirlenmiş kuralları arasında -ilk çıktığı zamanki orijinal kullanımı şimdikinden farklı olsa da -”en iyi zincir” mantığı denilen bir şeyi bünyesinde bulundurdu.

İlk piyasaya sürüm zamanında bu kural doğru bitcoin blockchainin, madenciler tarafından sağlanan en çok sayıdaki blokların işlenmiş verisi anlamına gelen  ”en uzun zincir” olduğunu belirtti. Bundan çok kısa bir süre sonra kural değişti ve yeni hali madenciler  tarafından kullanılan ve blockchaini koruyup güncelleyen işlemci gücü anlamına gelen ”iş ispatı”kavramına en çok sahip olan zincir halini aldı.

Geliştiriciler yapılan bu değişikliğin platformun gelişimi için olduğu konusunda hem fikirdi ve bu ”en uzun zincir” olayının kusurlu olduğuna karar verdiler. Ancak bu ”en uzun zincir” olayının, tartışmalar esnasında kurumlar tarafından sık sık koz olarak kullanılıp en sonunda bitcoin cash forkuna sebep olmasının yanı sıra aynı zamanda yılların tartışma malzemesi olduğunu da unutmamak gerekir.

Kışkırtma

Ver’in değindiği noktanın kökleri daha eski bir tartışmanın parçası olsa da görünüşe göre milleti delirten konu onun görüşlerini paylaşmak için kullandığı yöntemler.

Örnek vermek gerekirse Cuma günü Ver, herhangi birisinin herhangi bir yazılıma ”bitcoin” muamelesi yapması için mümkün olan bütün olası yolları sıraladığı bir tweet attı. Buna bitcoin cash’in sahip olduğuna inandığı kriterleri de ekledi: düşük işlem ücreti, hızlı ve güvenilir ödeme sistemi.


Hatta bu konuyu daha da uzatarak bitcoin cash’in gerçek bitcoin’i ”en çok iş ispatına sahip en uzun zincir” kategorisi dışında bütün karşılaştırmalarda ”tokatladığını” belirtti. O tek istisnai alanın sebebi olarak da gerçek bitcoin madenci ağının daha büyük olması ve bu sebeple zincirin tartışmasız bir şekilde daha çok işlemci gücünü elinde bulundurması durumuna bağladı.

O tweetten beri ortamın hiç durmadan kızışmaya devam etmesinin ana sebebi olarak da Ver’in hala bitcoin cash’e bitcoin demesi neden oluyor olabilir.

CoinDesk’e konuşan Roger, kendi davranışlarını savunup dava ve yasal işlem tehditleri hakkında omuz silkip bütün bunların ”bitcoin açık ve izin gerektirmeyen bir yazılım olduğu için” çok garip gözüktüğünü söyledi. Kısacası Ver, bitcoin’in ne olması gerektiği ile ilgili inancının, hiç kimse veya hiçbir şey tarafından zorlamaya maruz bırakılamayacağına inandığını belirtti.

Bu tartışmalar, geçen hafta tekrar ortaya çıkan, din ve bitcoin arasındaki kıyaslama temasına da ilham vermiş bulundu.

Ver bu konu hakkında adeta hutbe okuyan bir kişinin tutkusu ile konuşuyor. Nisan ayında düzenlenen bir konferansta Ver, bitcoin cash’i gerçek bitcoin olarak kabul etmeyi reddetmenin, teknolojinin benimsenmesini geciktirdiğini ve ”dünya genelindeki ülkelerde daha çok bebeğin ölmekte olması” anlamına geldiğini belirtti.

Bu yorumun kendisi, içerdiği abartı nedeniyle, baya bir alaya maruz kaldı. Yine de ana bitcoin geliştiricilerine ve onların yazılımına sadık olanlar tarafından da bu gibi atışmalar ve iğnelemelerin yaşandığını bilmek görülmeye değer.

Örnek vermek gerekirse Twitter kullanıcısı Armin Van Bitcoin, Ver’i geçenlerde yaptığı bitcoin cash’i bitcoin gibi gösterme olayı yüzünden pazarlamasının içine ”fare zehri” katmakla suçlamıştı.

Fikir Birliği Eksikliği

Bu sırada yazılımın geliştiricileri bütün bu iç çatışmalar hakkında biraz kararsız gibi görünmekte.

Bu konu hakkında fikirleri sorulduğunda gönüllü gruptan bir kaç temsilci, yazılımın merkeziyetsiz doğası yüzünden bitcoin’i neyin tanımladığı hakkında gerçek bir cevaplarının olmadığı yorumunda bulundu.

Uzun süredir ana bitcoin savunucusu olarak ün salmış olan Shinobimonkey takma adlı bir kullanıcı:

”Sonuç olarak benim kişisel görüşüm, çok defalar denemiş olmakla beraber, bitcoin’i objektif bir şekilde tanımlayamayacağınız şeklinde.”

Lighting Lab isimli üst düzey bitcoin teknolojisi üreten şirketin CEO’su olan Elizabeth Stark bir örnek sundu. Düşünün ki bir hükmet bitcoin blockchainine ”saldırdı” ve ”geçerli en uzun zincir’i” ele geçirdi ve sonra bunun kurallarını değiştirme yetkisine sahip oldu.

Devamında bunun illa ki bitcoin olmasına gerek olmadığını söyledi.

”Bitcoin geçerli en uzun zincirin bir etmen olduğu ortak kolektif bir inançtır.”

Diğer yetkililer ise farklı karar verme yapılarının da aynı buna benzer şekilde nasıl yetersiz kaldıkları görüşünü paylaştılar.

Shinobimoney takma isimli kullanıcı şunları dile getirdi:

”Ford Motors için çalışan birisi işten çıkarsa ve Ford’dan daha popüler ve geçerli bir araba şirketi kurarsa bu kurulan yeni şirketin bir anda Ford Motors halini aldığı anlamına gelmez. Benim fikrime göre bu noktada olay artık bir yükümlülük ve vazife halini alır.”

Yasal İşlem Yapılması Pek Mümkün Gözükmüyor

Yine de birilerinin bu sıralar Ver’i dava etmeye çalışacağı kesin gibi gözükse de, bir kripto para avukatı olan Jason Siebert’e göre başarıya ulaşma şansları çok düşük.

Kendisi geçenlerde ”Herhangi bir mantıklı iddiaya sahip tek insanlar bitcoin almakta olduklarını düşünerek BTC yerine BCH alan insanlar dır.” yorumunu tweetlemişti.


Özel şahıslar gidip dava açsa bile bunun sonucunda elde edebilecekleri tek şey ya bir düzeltme ya da bir para cezası olur. İki kripto para piyasası uzmanı avukatın CoinDesk’e söylediklerine göre Ver bunun karşılığında hapis cezası almaz.

Teoride Adalet Bakanlığı Ver’e karşı dolandırıcılıkla ilgili cezai kovuşturma başlatabilir ancak bunun olması için Ver’in hareketlerinin ”belirli bir grubu kasıtlı olarak dolandırmak” gibi kesin yargılara uyması gerekmekte.

Dijital Asset Research şirketindeki analiz uzmanı ve avukat olarak çalışmakta olan Matt Gertler, Ver’in alelade bir şekilde bitcoin cash’in gerçek bitcoin olduğu konusundaki ısrarının bu durumun ”onun bilerek gerçeği saptırdığı” konusunda herhangi bir ispatı zorlaştırabileceği görüşünde.

Dahası, Bitcoin.com ABD sınırları içerisinde bitcoin cash satmadığı için bu konular gerçekten tartışmaya açık. Bitcoin.com’un bitcoin cash sattığı sınırlar dahilinde sitede yer alan bitcoin cash ve ana bitcoin ayrımı gayet açık ve ”bitcoin” satın alma şeklinde bir seçenek de yok.

Bu sebeple hayır, Ver hapse geri dönmüyor ancak bu dogmacılık durmadan artmakta olan bu tartışmayı yeni boyutlara taşıdı diyebiliriz.

Cobra’nın da dediği gibi:

”Amerikan Bağımsızlık Savaşından(ingiltere ve abd arasında yaşanan sömürge-bağımsızlık savaşı) sonra ABD’nin meydana geldiğini ve bunun hemen ardından George Washington’ın etrafta deli gibi koşup insanlara ”ABD İngilteredir” dediğini ve buna ek olarak Magna Carta’nın (ingilterenin bağımsızlık bildirisi, anayasası) bütün öngörülerini desteklediğini söylediğini düşünün… ”

Tüm gelişmelerden ve paylaşımlardan haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Leave a comment