Binance’den İki Yeni Önemli Haber Daha
Dünyanın en büyük kripto para borsası Binance’den iki önemli haber geldi. Borsa, bir ülkeden daha düzenleyici lisans aldığını duyururken personel sayısını 2023 yılı içerisinde %15 ila %30 artırmayı planladığını açıkladı.
Binance resmi web sitesi üzerinden yaptığı açıklamada, İsveç Finansal Denetim Otoritesi’nden (Swedish FSA) ülkede yasal olarak faaliyet gösterebilmek için onay aldığını duyurdu. İsveç, Binance’in Fransa, İtalya, Litvanya, İspanya, Güney Kıbrıs ve Polonya‘nın ardından lisans aldığı yedinci Avrupa ülkesi oldu. .
İsveç vatandaşları Binance’in ülkede aldığı bu lisansı sayesinde, euro ile para yatırma ve çekme, euro ile kripto para alım-satım, staking ve Binance Visa Card dahil olmak üzere borsanın geniş kripto ve Web3 hizmetlerine erişebilecek.
Binance Avrupa ve MENA Başkanı Richard Teng yaşanan gelişmenin aylardır devam eden sıkı çalışmalarının bir meyvesi olduğunu belirtti ve şu ifadelere yer verdi:
Binance, küresel standartları korumak için düzenleyici kurumlarla yakın çalışma konusundaki kararlılığını göstermeye devam ediyor. İsveç’teki tescilimiz, ekibimizin aylarca süren gayretli ve sıkı çalışmasının bir sonucudur ve İsveç pazarına ve kullanıcılarımıza olan bağlılığımızı desteklemektedir.
CZ: Kodak gibi olmak istemiyoruz
Öte yandan bir diğer önemli haber ise Binance CEO’su Changpeng Zhao (CZ) tarafından geldi. Binance CEO’su, kripto para piyasasının genelinde devam eden kripto kışına rağmen diğer bütün borsaların aksine küçülme yönlü değil büyüme yönlü bir adımın sinyalini verdi.
İsviçre’nin St Moritz kentinde düzenlenen bir konferansta konuşan CZ, Binance’in 2023’te %15 ile %30 arasında personel sayısı büyüme hedefleriyle ölçeklenmeye devam edeceğini söyledi. Bununla birlikte Binance’in 2022 yılında 3.000‘den 8.000 çalışan sayısına ulaştığını da sözlerine ekledi. CEO yaptığı konuşmada, bir zamanlar film sektörüne hakim olan ve ardından piyasadan silinen Kodak‘ı örnek gösterdi:
Oldukça büyük, oldukça karlı bir işimiz var ama bu sonsuza kadar sürmeyecek. Kodak şirketi gibi olmak istemiyoruz. Başkalarının bizi bozmasından ziyade biz kendimizi bozmak istiyoruz.