Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Bir Yılan Hikayesi: Tezos

Tezos Vakfı, pazartesi günü bir açıklama yayınlayarak; topluluğa bir mesaj verdi. Açılımı merakla beklenen Blockchain kurulduktan sonra, fazla bir görev üstlenmeyecek olan vakfın yaptığı bu hamle, son dönemdeki EOS’un mainnet açılışı ile ciddi benzerlikler taşıyor. Hatırlanacağı üzere EOS Blockhain’in yaratıcısı olan Block One firması, tüm teknolojik süreçlerini topluluğa devretmişti ve bazı isimler de, ICO’lar için 2018 trendinin bu olabileceğini ifade etmişti.

Tezos vakfından yapılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

”Tezos’un potansiyelini açığa çıkaracak olan şey topluluğundan başkası eğildir. Tezos topluluğunun da kripto para camiası içindeki en etkin ve en başarılı topluluk olduğundan hiçbir şüphem yok.”

Vakfın tartışmalı başkanı Ryan Jesperson da, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

”Bundan önce yönetim kurulu gücü elinde tutmayı bir sene daha sağlamak istedi ancak yeni yönetim, bunu yapmayı kabul etmedi. Vakıfta bizim yaptığımız temel iş, topluluktaki katılımcıları elimizdeki kaynaklarla desteklemek olacak.”

Hatırlanacağı üzere çıkış işi adeta bir yılan hikayesine dönen koinin ekip üyeleri ile proje ekibi arasında ciddi bir gerilim çıkmış ve projenin alfanet versiyonu (sadece ekibin test için kullanabildiği versiyon) yaklaşık bir yıldır kanlı canlı durmasına rağmen; Tezos’un herkesin kullanacağı bir Blockchain’i ise olmamıştı. Ekip, bu sorunun da yıl sonuna dek giderileceğini belirterek yatırımcıyı memnun etti.

Bu noktada Tezos ekibinin ana amacı Betanet’i de bu hafta sonuna kadar piyasaya sürmek ancak bunun için önlerinde çok da fazla bir zaman kalmadıpı aşikar.

Geriye dönüp bakıldığında ICO’su yapıldığı dönem tarihin en büyük ICO’su olan ve hala da toplanılan 232 milyon dolarlık bir meblağ ile tarihin en büyük ICO’larından biri olan Tezos’ta süreç, tam bir yılan hikayesine döndü.

Jesperson’a göre, betanet aktif olarak kullanıma geçtiğinde, daha önce ‘Müşterini Tanı’ süreçlerini başarıyla tamamlayan kullanıcılar, ağ üzerinde aktif bir şekilde ağın kendi tokeni Tezzies’i trade edebilecek. Tezos ekibi, ağdaki potansiyel bugları düzeltmek için betaneti offline moda alma yetkisini elinde bulundursa da, böyle bir şey olsa dahi kullanıcıların para gönderimlerine bir şey olmayacak ve her şey tıkırında devam edecek.

Sonunda Geliyor

Eğer Tezos sonunda süreçleri tamamlar ve aktif bir Blockchain olarak kripto para sektöründe yerini alırsa, ana hedefi elbette ki girişimcilerin kendileri için çalışma ortamı yaratabilecekleri bir platform oluşturmak olacak gibi duruyor. Ancak şu aşamada Tezos geliştirici ekibinin daha geri planda kalmaya başladığını düşünürsek, burada kararlar nasıl alınacak sorusu da gündeme geliyor. Bu konu için de EOS örneğine bakmak faydalı olabilir.

Bir kere, her iki proje de aynı algoritmayı kullanıyor. dPOS adı verilen bu model, cüzdanınızda bulunan koin miktarı ile koin üretmemize yardımcı olan ve de oylama sistemine dayandılarılan bir tür madencilik sistemidir. Yani başka bir deyişle, delegasyon sistemiule onay verme olarak da adlandırılabilir. Burada onaylayıcılar genelde yüksek koin miktarına sahip kişilerden seçilir ve bu iş için de bu onaylayıcılar token ödülü alırlar.

EOS’ta bu işi yapacak 21 kişi varken, bunlar da sürekli olarak rotasyona girerler ve bu sayede bir döngü sağlanır.

Öte yandan Tezos’da ise, bu kişileri belirleyecek havuz tamamen açıktır. Bu sistemde, EOS’taki 21 gibi net bir sayı yoktur ve istediğiniz kadar çok onaylayıcı bulunabilir. Ancak bunu yapabilmek için 10 bin token barajını geçmek gereklidir.

Kullanıcıların hepsinin ağda yer alması istenir ancak 10 bin token barajını aşamayanlar için, diğer kullanıcılara token hakkı transfer etme hakkı da mevcuttur. Bu sayede onaylayıcı, hem kendine hem de kendine delegasyon hakkı verene token kazandırma yetisine sahiptir.

Tezos çıkmadan önce birçok firma, bu rollere talip oldu ve adeta birbirleri ile kıyasıya yarıştı. Tezos Rocks adı verilen bir portal, protokol ile ilgili her türlü bilgiye sahipken, 5 farklı grup da bu rolleri istediğini belirtti ve token sahiplerinden, delegasyon hakkı talep etti.

Yine EOS’ta da benzer bir şey olmuştu ve bu sefer bir düzine organizasyon bu rol için kıyasıya yarışmıştı. Şimdi de, bunların yüzlercesi, o 21 taneden biri olabilmek için büyük bir savaş veriyor.

EOS ve Tezos arasında temel farklardan biri de stratejik olarak şöyle ifade edilebiir: EOS’un ICO’su da çok tartışıldı ve yaklaşık bir yıl kadar sürdü. Bu noktada birçok kısa süreli açık arttırma oldu ve EOS, ilk başlarda Ethereum üzerinde yapılandırdıldığı için bu tokenler direkt olarak sahipleri ile buluştu.

Tezos ise sadece iki hafta boyunca süren bir ICO yaptı ve hiçbir token dağıtımı yapılmadı. Borsada gezen net bir token olmadığı için de şirketin yeterli havayı yaratabilmesi ve yakalaması hiç kolay olmadı. Şu aşamada birçok kişinin, Tezos’taki bu değerli rol için yarıştığı ve bazılarının betanet çıkışının ardından kendilerini tanıtacağı da kaydedildi.

Blockchain’in Kuralları

EOS ve Tezos arasındaki benzerlikler bunlarla da sınırlı değil. İki projenin de yayılış süreçleri benzerken aynı zamanda ikisinin de çıkış amacı aynı: Blockchain’de kuralları yeniden koymak.

İki protokol de, gelecekteki önemli kararları kullanıcıların eline bırakması ile dikkat çekerken; geliştirici ekip kendini bu iki projede de kullanıcıları destekleyecek pozisyonda konumlandırıyor. İki protolün yapısı da, kullanıcıların daha iyi deneyim ve topluluk ihtiyaçları doğrultusunda yazılımı değiştirmelerine de onay veriyor.

Geçtiğimiz yıl Blockstack Summit’te konuşan Tezos yazılımının geliştiricisi Arthur Breitman, şunları söylemişti:

”Elimizde Blockchain gibi bir teknoloji var ve Blockchain demek koordinasyon demektir. O yüzden bunu yönetimsel kararlar almada da kullanmalıyız.”

Yönetimsel kararlar kulağa çok da fazla heyecan verici gelmese de, Blockchain projelerindeki çeşitli yönetimsel problemler, insanları bu noktada farklı bir alternatif aramaya itmiş durumda ve Tezos modeli de, net bir şekilde öne çıkanlardan birisi.

Arthur Brietman ve eşi Kathleen Briethman’ın düzenlediği bu yeni düzenin, daha az dram içermesi şu aşamada beklenirken, sürecin EOS’un çıkardığından çok daha az yaygara çıkarması da gerek proje için, gerekse de kripto para camiası için iyi bir haber olabilir.

Hatırlancağı üzere EOS projesi tam olarak kuralları finalize etmeden hayata geçmiş ve o dönemden bugüne çeşitli hesap kapatmalar ve dondurmalar, EOS’un kredibilitesine sekte vurmuş ve koini ciddi şekilde tartışmaya açmıştı.

EOS’un aksine, Tezos; kurallar daha net bir şekilde açılışa doğru gidiyor ancak tabii ki durum yine pek de ideal değil. Tezos’un ağında şiddete dair bir kod yok ancak onun yerine tüm kurallar topluluğun yeni özelliklere karar verebilmesi, daha iyi yönetimsel süreçler ve basit parametrelerin belirlenmesi üzerine inşa edilmiş durumda.

Tezos’un teknik güncellemelere ve geliştirmelere  odaklanması güzel bir tercih gibi görünürken, Blockhain’in kanlı canlı olarak geleceği süreye dek Tezos camiasının bekleyişi sürecek ve herkes şu aşamada temkinli kalmaya çalışıyor.

Tezos yatırımcısı olan James Sowers, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:

”Uzun süredir bu anı bekliyoruz ve bu an; bizim için yokluk içinde bir nimet olabilir. Blockchain, son bir yılda büyük bir değişim ve de dönüşüm yaşadı. Ekibin de hem kendilerinin hem de başkalarının yaptığı hatalardan ders çıkarmak için yeterli zamanı oldu.”

Tüm gelişmelerden ve paylaşımlardan haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Leave a comment