Çin’in Kripto Parası Özel Sektöre Karşı Bir Silah mı?
Çin’in kripto para benzeri dijital parası, son ayların en çok konuşulan girişimlerinden birisi olarak biliniyor. Kripto para sektörüne düşmanca yaklaşan Çin, kendi dijital merkez bankası parası (CBDC) ile piyasaları şaşırtmıştı. Yakında piyasaya sürülmesi beklenen ve şimdiden test aşamasına geçilen bu kripto para benzeri para, son günlerdeki gelişmelerin ışığında özel sektöre karşı bir silah olarak kullanılabilir gibi gözüküyor.
CoinDesk’ten David Pan’in özel haberine göre, Çin’in geliştirdiği bu dijital merkez bankası parası, Çin’in finans devi Ant Group’un önünü kesiyor olabilir. Çin, özellikle son 5 yıllık süre içerisinde büyük bir dijital devrim yaşadı ve devrimin hala sürdüğü biliniyor. Nikkei Asia tarafından aktarılan 2019 tarihli bir yazıda da bununla ilgili önemli verilere yer verildi. Yapılan güncel bir araştırmada şehirli Çinlilerin %98’inin ödemeleri direkt olarak mobil uygulamalardan yaptığı belirtilmekte.
Çin içerisinde mobil ödeme uygulaması denilince akla gelen ilk isimler ise AliPay ile WePay olarak biliniyor. Pan’in haberinde ise Çin hükümetinin özel sektöre ait bu mobil ödeme uygulamalarının ekonomiyi istikrarsızlaştığını düşündüğü iddia ediliyor. Ant Financial’ın askıya alınan ilk halka arzının (IPO) arkasında da bu sebebin olduğu ima edilmekte. Bunların çözümü ve antitezi ise Çin’in dijital para birimi DCEP olabilir.
Finans sektörünün önde gelen düşünce kuruluşlarından Policy 4.0 CEO’su Tanvi Ratna da konu hakkında yaptığı açıklamada buna benzer ifadeler kullandı. Ratna, Ant Group IPO’sunun, Çin’in dijital ödeme endüstrisindeki eksiklikleri ortaya çıkardığını ve bunları giderme amacı güttüğünü düşünüyor. Çin’in merkez bankası ise özellikle bu eksikliklerin daha fazla ortaya çıkması ve hakimiyetin yavaş yavaş özel sektör cephesine kayması ile dijital para hazırlıklarına hız verdi.
Ant Group IPO’suna beklenmeyen regülatör darbesi
Ant Group’un 35 milyar dolarlık çifte IPO’su geçtiğimiz hafta şok bir kararla iptal edildi. Çin’in finansal regülatörlerinin Ant Group’un mikrokredi sektöründe çığır açmasından sonra bunu eleştirip böyle bir karar alması ise her şeyi tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyor. Ant’in bu konuda iki iştiraki bulunuyor ve bunlardan birisi Huabei iken ikincisi ise Jiabei olarak bilinmekte.
Huabei, Alipay içerisinde kullanılan dahili bir kredi kartı konumunda ve direkt olarak ticari bankalarla şirketler arasında kredi alışverişini sağlamakta. Jiabei ise kısa vadeli tüketici kredilerine odaklanıyor. Alipay’in kredi faizi daha yüksek olsa da bunun bankalara kıyasla daha az kredi riski taşıması lehine gözüküyor. Çin hükümeti ise bu durumu kontrol altına almak için kendi dijital para birimi hamlesini sahaya sürebilir.
Ratna, konu hakkında yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
“(Merkez) bankası dijital ödeme platformlarının kredi vermek için dijital yuan kullanmasını daha masraflı hale getirebilir ve devlet bunu zorla yaptırmayı düşünüyor olabilir.”
Ant Group’un IPO’sundan bir gün önce gelen karar da hükümetin gözünü bu noktaya çevirdiğini gösteriyor. Çin’in finansal regülatörleri IPO’dan bir gün önce online kredi sağlayıcıların bankalarla beraber sundukları kredi fonlarının en az %30’unu sunmaları gerektiğini vurgulayan bir karar yayımladı. Bu da Ant gibi dijital finans kurumlarının kredi sunmasını daha da zorlaştırdı.
Çin’deki özel kredi kurumlarının bu yükselişinin tam da Çin’in temerrüt riski ile karşı karşıya kaldığı bir dönemde ortaya çıkması ise darbe üstüne darbe olarak yorumlandı. Başkent ise 11 Kasım tarihinde finansal teknoloji şirketlerinin tekelleşmesini önlemeye yönelik yeni kurallar ortaya koydu.
Aslında Alipay’in tüketici kredisi verilerini uzun süredir Çinli bankalara rapor etmemesi de yetkililerin buna biraz göz yumduğunu göstermekte. Huabei ve Jiebei iştirakleri 2018 yılında kurulsalar da bu yılın Temmuz ayına kadar merkez bankası ile hiçbir veri paylaşmamıştı. Dijital yuan ile beraber ise hem tekelleşmenin önüne geçilmesi hem de şeffaflıkla verimliliğin arttırılması planlanmakta.
Ratna, Çin’in dijital para biriminin ülkenin finans sisteminin kronik problemlerinden birçoğunu çözebileceğini not düştü. Bunların başında ise gölge bankacılık yer alıyor.
Merkez bankası değil, bütün bankalar riskte
Çin’in ödeme devlerinin sadece merkez bankasına karşı değil, aynı zamanda ticari bankalara karşı da belirli risklere sahip olduğu vurgulanıyor. Çin içerisindeki ticari bankalar, bankacılık hizmeti sunmayan bunun gibi ödeme platformlarına karşı ciddi kayıplar yaşadı. Çin’deki mobil bankacılık piyasası 2019 yılının son 3 ayında 8 trilyon dolarlık hacim gördü ve Alipay ile WeChat Pay bu hacmin %94’ünü oluşturmakta.
Alipay’in Yu’e Bao isimli yatırım fonu ise ticari bankalara vurulan bir diğer darbe olarak görülüyor. Hazine tahvilleri gibi güvenli varlıklara yatırım yapan fon, ticari bankalardaki birçok mevduat hesabından çok daha fazla faiz getirisi sunuyor. Kullanıcılar da uygulamadaki nakit paralarını direkt olarak fona aktarıyorlar. Alipay’in haziran ayı itibariyle toplam varlıklarının değeri de bu sayede 600 milyar doların üzerine çıktı.
Peki söz konusu fonun öne çıkması ticari bankaları nasıl zor durumda bırakıyor? Kripto para şirketi ZB Group başkan yardımcısı Aurora Wong, konuyu şu şekilde özetliyor:
“Kredi mevduat oranı, bir ticari bankanın ne kadar kredi verebileceğini belirler. Daha fazla para yatırma işlemi, bankaların daha fazla kredi verebilmesini sağlar ki bu faiz kazandırması ile en kazançlı işlerden birisidir.”
Çin’in ticari bankaları ise bunun karşısına ancak sundukları faiz oranlarını arttırarak geçebilir. Ancak bankalara yatırılan fonların düşük olması burada bir ikilem yaratmakta. Bu ikilemi çözecek hamle ise yine dijital yuan olarak görülüyor. Çin Merkez Bankası geçtiğimiz ekim ayında Shenzhen sakinlerine 1,5 milyon doları içeren bir dijital yuan dağıtım etkinliği düzenlemişti. Çin’deki ticari bankalar tam olarak bu şekilde yani dijital paranın kullanımının artması ile kullanıcıların fonlarının banka hesaplarında kalabileceğini umut etmekte.
Çin’in dijital parasının ticari bankalar için faydaları ise bununla sınırlı değil. Dijital para ile daha büyük bir kullanıcı tabanına sahip olması beklenen bankalar, bu sayede tüketici hareketlerini belirlemek ve çevrimiçi davranışları analiz edebilmek için daha fazla işlemi inceleme şansına sahip olacak. Her şeyin dijitalleştiği şu günlerde verinin ise para anlamına geldiği bilinen bir gerçek.
Alipay ve WeChat Pay, Çin’in dijital parasına rakip
Tabii ki dijital para öncesinde Alipay ile WeChat Pay’e uygulanan örtülü ambargonun en büyük sebebi daha farklı. Çin’in en çok kullanılan iki mobil ödeme uygulaması, Çin’in dijital parasının ana akım kitlelere yayılmasını büyük oranda engelleyebilir. Geçtiğimiz ay yapılan ücretsiz dijital para dağıtma etkinliğinde bile bazı kullanıcıların alışkın oldukları için mobil ödeme uygulamalarını kullanmayı tercih ettikleri görülmüştü.
Ratta ise ana akım kabul oranının bir merkez bankasını en çok zorlayacak olaylardan birisi olduğunu düşünüyor. Dijital ödeme uygulamalarının en büyük avantajı ise bunları kullanmak için bir banka hesabına gerek olmaması gibi gözüküyor. Dijital yuan için ise bir banka hesabı olmazsa olmazlar arasında yer almakta. Çin içerisinde banka hesabına sahip olmayan kullanıcıların sayısı 2017 tarihli bir araştırma raporuna göre bile 225 milyonun üzerinde. Yani Çin Merkez Bankasının başı bu konuda biraz belada olabilir.
Bunun yanı sıra dijital yuan için gerekli olan banka hesaplarının KYC özelliği de dikkatleri çekiyor. Kullanıcılar ne kadar fazla bilgi girerse, cüzdanda bulundurulabilecek dijital yuan miktarı da o kadar fazla olabiliyor. Bu da hükümetin aslında daha fazla bilgi talep ettiğini göstermekte.
Çin’in önde gelen dört ticari bankasının dijital yuan cüzdanını kendi mobil uygulamalarına entegre etmeleri de gözlerden kaçmadı. Ülkenin merkez bankası bu izni WeChat Pay veya Alipay’e vermezken ticari bankalara vererek aslında net bir mesaj vermiş oldu. Çin’in kripto para benzeri dijital parasının bu bağlamda WeChat Pay ve Alipay’in üstüne çıkıp çıkamayacağını ise zaman gösterecek.