Bitcoin dünya çapında iyice yayılırken ICO‘lar da bu büyümeden nasibini alıyor. Ancak “yoktan para yaratma” fikri bazı yetkililerde şüphe yaratıyor ve bazı yatırımcıların yatırım yapmadan önce iki kez düşünmesine neden oluyor.
ICO projeleri ortaya çıktıklarında yepyenidirler, daha önce görülmemiş bir proje olarak ortaya çıkarlar. Daha önce hiç yatırımcılar tarafından denemeye tabii tutulmadıkları için de belli risklerle ortaya çıkarlar. Bu yüzden yetkililer ve yatırımcılar doğal olarak temkinli bir şekilde yaklaşmaya çalışıyor.
Farkı ve Riskleri
Bitcoin ve diğer büyük çaplı kripto paralar devletler tarafından tanınıyor. Devletler bu kripto paraları tanımanın ötesinde, düzenleyici organlarıyla bu paralara yasal bir düzenleme getirmeye çalışıyor. Bu gelişmelerin sonucunda ise fazla miktarda ICO ortaya çıkmaya başladı.
ICO ile Bitcoin gibi bir para arasındaki fark aslında temel olarak ‘güven’dir. Çünkü dijital para halini almış bir proje, güvenilir olduğunu kanıtlayabilmek için gereken zamanı bulmuştur ve kötü amaçlarla piyasada değildir.
Düzmece
Yatırımcılar için belki de en önemli tehdit bazı ICO projelerinin düzmece olmasıdır. Son zamanlarda epey sık önlemler alan Çin’de yakın tarihte birkaç düzmece yatırım projesi ortaya çıkmıştı mesela. Bunlardan ikisi Ezubao ve Shanxinhui.
ICO projesi oluşturmak çok zor bir şey değil. Piyasadaki pek çok kişi yeni ortaya atılan ve birkaç sene sonra Bitcoin gibi bir fiyat artışı yaşayacak bir proje arıyor. Dolayısıyla yeni oluşan projelere çok fazla ilgi gösteriyorlar. Bu yüzden kullanıcıları düzmece projelerden koruma konusuna önem gösteriliyor.
Düzenleme
Diğer bir risk ise ICO projelerini belli bir sisteme oturtan bir yasal düzenleme olmaması. Neredeyse 10 yıldır ortalıkta olan, binlerce dolar değerindeki Bitcoin’in bile daha yeni yeni yasal olarak düzenlenmeye başlandığını düşünürsek, ICO’lara henüz düzenleme gelmemesi anlaşılır bir durum.
Dünya çapında neredeyse haftada bir ICO çıktığı düşünülünce de yetkililerin bu durumu kontrol altına alması çok zor.
İllegal Kullanımlar
Yasal olarak düzenlenmedikleri için ICO projeleri aracılığıyla yapılan illegal işlerin tespiti de kolay olmuyor tabii.
Küresel Piyasa
Küresel olarak ortaya çıkan ICO projelerinde şöyle bir durum olabiliyor: Diyelim ki A ülkesinde ortaya çıkan bir ICO projesi var. Siz de B ülkesinde olun. Bu proje A ülkesinin yasalarına uyuyorken; sizin bulunduğunuz B ülkesinin yasalarına uymayabiliyor.
Bu durum da yetkililerin ICO projelerini yasal olarak düzenlemesine ayrı bir zorluk yaratıyor.
Para Aklama
Bu projelerin hepsi dijital ve işlem kayıtları tam anlamıyla tutulmuyor. Yani kayıtlara bakıldığında ya çok az işlem kaydı bulunabiliyor ya da hiç bir kayıta ulaşılamıyor.
Bir nevi “arkada iz kalmıyor”. Bu riski açıklamamıza zaten gerek yok. “Arkada iz kalmıyor” ve “para aklama” dediğimizde aradaki bağlantıyı kurmuşsunuzdur.
Sosyoekonomik Düzen
İşin özünde, kurulmuş olan sosyal düzene herhangi bir değişiklik gelmesinden sakınanlar otoriteler ve yetkililerdir. Bazen, ortaya yeni çıkan teknolojilere de bu sebep yüzünden savaş açarlar. Bu teknolojiler bazen illegal işlere yol açabiliyor evet, ancak aynı zamanda otoritelerin kaybetmek istemediği sosyal normları da kırabilirler.
Kuruluşları Zorlamaları
Vatandaşlara hizmet etmek ve onları korumak adına ortaya çıkmış kuruluşlar, ABD’deki IRS ve SEC gibi, şimdiye dek dijital para birimleri piyasasını kontrol etme konusunda epey zorlandı. Dijital paraların üstüne yüzlerce ICO da eklenince bu sistemi kontrol etmek iyice zorlaşıyor.