Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

İsviçre’de Finansal Düzenleyiciler ICO’ları Menkul Kıymetler Olarak Değerlendirecek

İsviçre’deki finansal düzenleyiciler, ilk dijital para arzı(ICO) esnasında satılan bazı tokenların menkul kıymetler olarak değerlendirileceğine dair bir kılavuz yayınladı.

Dün yayınlanan bir basın bülteninde, Finansal Pazar Denetim Kurumu (FINMA), İsviçre’de piyasaya sürülen ICO sayılarında büyük bir artış olduğunu, bunun sonucu olarak da ICOları etkileyen tüzükler hakkındaki soruşturmalarda bir artış gözlemlendiğini söyledi.

Durumun şu anda ”bir kısmının belirsiz” olması sebebiyle, ülkede token satışı başlatmak isteyen projelerin durumunu açıklayan yeni kılavuzlar yayınlandı.

 Yetkililer ”Saydamlık yaratmak, bu zamanda dinamik pazarı ve yüksek seviyedeki talepleri göz önünde bulundurursak çok önemli” diyor.

Kripto para tokenlarını kapsayan bu yönetmeliğin uygulanabilirliğine, duruma göre FINMA karar verecek ve ABD Menkul Kıymetler ve Değişim Komisyonu’nun geçen Temmuz ayında yayınladığı kılavuzdakine benzer bir duruş sergileyecek.

ICOları değerlendirirken, FINMA “ekonomik işlevlere ve tokenların amaçlarına” yoğunlaşacağını, “tokenların altında yatan nedenlerinin ve ticarete açık veya devredilebilir olup olmadıklarının” nasıl sınıflandırılacakları konusunda ana faktörler olacağını söyledi.

Üç token kategorisi belirtildi -bu arada karma kategorilerin de olabileceğini belirttiler- ve her biri için muhtemel düzenleyici duruşu ortaya koyuldu.  Bunların içerisinde “ödeme tokenları” “hizmet tokenları” ve “varlık tokenları” da var.

Finansal düzenleyiciler “FINMA, tokenları menkul kıymet olarak görüyor, bu da menkul kıymetler yasalarının, İsviçre Borçlar Kanunu’na göre sivil yasanın gereklilikleri kadar bu tarz tokenların ticaretinde de geçerli olduğunu gösteriyor” dedi.

Blockchain teknolojisinin “finansal piyasalar dahilinde ve hatta ötesinde bir yenilikçi potansiyele” sahip olduğunu kabul eden FINMA CEO’su Mark Branson “(önceden) düzenlenmiş olan faaliyetlerle benzerlik gösteren ICO projelerinin, denenmiş ve sınanmış düzenleme çerçevesinden kurtulamayacaklarını” söyledi. Kendisi bu konuda önemli bir konuya değiniyor. Daha önceden yetkililer tarafından uygun bulunmayıp düzenlemeye tabii tutulmuş bir projeye benzer bir ICO projesi üretmek, üretilen yeni projenin de aynı düzenleme çerçevesine takılma riskini göze almayı gerektiriyor.

İsviçreli gözlemci, ilk olarak Eylül 2017 yılında, ilk dijital para arzlarını bankacılık ve menkul kıymetler kanunlarına uyuyorlar mı diye araştırdıklarını söyledi.

Yine aynı tarihte “düzenleyici hükümlerin ihlali olup olmadığını belirlemek için bir dizi ICO davası inceliyorduk “dedi.

Tüm gelişmelerden ve paylaşımlardan haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Leave a comment