Blockchain teknolojisinin İsviçre içerisinde çok parlak bir geleceği olduğuna inanılıyor. Bunun iş piyasası için anlamı ne? İsviçre hükümeti bu yeni teknoloji hakkında neye inanıp, blockchain’in insanlar tarafından kabul edilmesi konusunda neyin gerekli olduğuna inanıyor? Cointelegraph haber kaynağı Berlin’de düzenlenen BlockShow kapsamında bu konuları piyasa uzmanı olan Dr. Daniel Diemers ile görüştü ve derinlemesine bir röportaj çıkardı.
Daniel Diemers internet bazlı erken uyarı sistemlerinde bir kaç yıl boyunca girişimci olarak çalıştı. Kendisi 2005 yılından itibaren PwC Strategy& firmasında yer almakta olup, Avrupa ve Orta Doğudaki bankalara ve düzenleyicilere dijitalleşme, fintech ve blockchain konusunda tavsiyelerde bulunmakta. Daniel Diemers bu görevinin yanı sıra bireysel olarak bir fintech yatırımcısı olmakla beraber, İsviçre Finans ve Teknoloji Derneği (İsviçre FinTech) bünyesinde kurucu ortak ve kurul üyesi olarak da yer almakta.
PwC ve Blockchain hakkında
Cointelegraph: Mayıs ortası gibi PwC’nin Strategy& firmasının lojistik alanında blockchain üzerine çalışmalar yaptığı haberleri yayılmıştı. PwC’nin bu yeni teknoloji üzerine olan çalışmaları tam olarak ne aşamada?
Daniel Diemers: Kendi küresel blockchain takımımız var. Örnek vermek gerekirse ben Avrupa ve Orta Doğu blockchain departmanı sorumlusuyum. Konuya çok yakın bir çok elemanımız var ve blockchain kullanımının sadece lojistik alandaki yaklaşımları üzerine çalışmıyoruz. Buna ek olarak bankacılık ve tarım sektörlerinde blockchain kullanımı üzerine de çalışmalarımız var. Ben bir stratejistim ve blockchain hakkında bir kaç soruya açıklık getirmem gerekiyor: kodlama, protokol, siber güvenlik, vergiler, muhasebe ve blockchain’in bu alan içerisinde nasıl kullanılabileceği.
Blockchain kullanımı ve bunun iş piyasasına olan etkisi hakkında
CT: Sizin görüşünüze göre, en çok hangi alanlar blockchain teknolojisinin kullanımına ihtiyaç duyuyor?
DD: Bu çok iyi bir soru. Şu sıralar bankacılığı, sigorta sektörünü, ICO’ları ve finansal hizmetleri çokça tartışmaktayız. Ben kişisel olarak blockchain teknolojisinin tam olarak bu alanlarda en çok ihtiyaca yanıt verebileceğini düşünmekteyim. Ancak eğer blockchain’in nasıl gelişeceği ve nerelerde kullanılacağına bakacak olursak, finans dünyasının dışında bir çok hizmet ve uygulama görebiliriz. Bu alanlara örnek olarak enerji sektörü, tarım, sağlık ve lojistik ile Nesnelerin İnterneti de gösterilebilir.
”Blockchain’in endüstrinin %80’inde kullanılmasını bekliyoruz. Yönetim, oylama, bankacılık, sigorta hizmetleri gibi sektörler bu aşamadaki ilk adımlar olacaktır.”
CT: Bir çok politikacı ve köklü finansal kurum yöneticileri kripto paralar konusunda olumsuz bir tutuma sahip olsa da blockchain teknolojisi konusunda hep iyimser yorumlarda bulunmaktalar. Commerzbank’in şimdiden bir ”DLT Lab” kurduğu söylentileri etrafta gezinmekte. Bunun sebebi olarak neyi görüyorsunuz?
DD: Bu geçen sene için geçerli bir şeydi. Bence bu gibi kişilerin görüşleri yavaş yavaş değişmeye başladı. Şu an kripto para birimleri ile işlem yapan ve ilk projelerini piyasaya süren banka sayısı durmadan artmakta. Buna ek olarak ödeme yöntemi olarak kripto para kabul eden bankaların sayısı da artış gösteriyor. Eminim ki şu an çok heyecanlı bir sürecin içindeyiz. Bütün finansal hizmet endüstrisi, bankalar ve sigorta şirketleri yakında kripto para birimleri ile hizmet vermeye başlayacak.
CT: Blockchain’in finans sektöründeki bir çok işin yerini alabileceği konusunda endişeli değil misiniz?
DD: Bu korkuyu henüz anlayamıyorum. Biz çoğunlukla yapay zekayı ve robotik bilimini tartışıyoruz. Tabii ki blockchain’in de benzer bir etkisi olacaktır çünkü bu teknoloji verimliliği çok ciddi anlamda arttırabiliyor. Daha önce yapmam gereken bazı şeyleri – mesela farklı veri sistemlerini bir araya getirmek – blockchain’in yardımıyla bir daha yapmak zorunda kalmayabilirim. Ancak blockchain’in bir ‘iş öldürücü’ olduğunu düşünmüyorum. Yine de bu teknolojinin yapay zeka ile olan bağlantısını göz önüne alırsak o zaman evet, bir çok iş olanağı ortadan kaybolabilir.
CT: Blockchain ve yapay zekanın sizin yerinizi alabileceğini mi söylüyorsunuz?
DD: Burada biraz yansıtma yapmak isterim. Bu iki teknolojinin ve robotların benim yerimi alabileceğini düşünmüyorum ve bu şekilde düşündüğümü de hatırlamıyorum. Bence önümüzdeki beş ile 10 yıl çok heyecan verici olacak ve biz çok fazla değişim görebiliriz. Böyle değişimlerden korkmanıza gerek yok – ve insanlar çok az korkuya kapılmaya başladığında, bunun sadece yeni şeylere olan doğal insan tepkisi olduğunu akıllarından çıkarmamalılar. Mesela ben kripto para birimlerini ilk duyduğumda onları sevmemiştim ve Bitcoin’in iyi olmadığını düşünmüştüm. Ancak yakın bir zamanda bu değişti. Şu an için sıradaki nesil oluşmaya başladı. Akıllı telefonlar ile büyüyen genç insanlar. Onlar tam olarak ”benim bankam telefonum yeaa’ modundalar. Herhangi bir plastik kart bile görmüyorlar, online alışveriş yapıyorlar. Ve bu gençler kripto para birimlerinin normal ve hatta çok ‘cool’ olduğunu düşünüyorlar.
”Kripto Vadisi” ve İsviçre e-franc’ı hakkında
CT: Kripto İsviçre içerisinde ne denli popüler? İsviçre halkı ne zaman ödeme yöntemi olarak kripto para kullanmaya başlayacak?
DD: İsviçre içindeki Kripto Vadisi çok uzun süredir yok. Vadi tahmini olarak 2 yıllık bile değil ancak inanılmaz bir şekilde büyüme gösterdi. İki ya da üç yıl önce tahmini olarak 10-15 şirket varken şu an vadi içerisinde 300-400’e yakın şirket bulunmakta ve bunların hepsi kripto dünyası ile bir şekilde bağlantılı: ICO’lar, blockchain startup şirketleri vb. İsviçre halkı da bu gelişmelerin farkında çünkü vadi ve yenilikler hakkında çok fazla medya haberi yer almakta ki insanlar da illa ki bunları o ya da bu şekilde okumakta ve bunlar hakkında konuşmakta. İsviçre hükümeti bile bu konuyu anlayabilmek için elinden geleni yapıyor.
İsviçre Federal Konseyi blockchain’in ülke içerisindeki kabulünü arttırmak için özel bir blockchain çalışma ekibi kurdu. Ben de bu ekip içinde yer alma şerefine nail oldum ki bu çok heyecan verici bir tecrübe çünkü ekipte farklı alanlardan ve farklı tecrübelere sahip 35-40 arasında uzman yer almakta. Beraber, vatandaşlarımızın nelere ilgi duyduğu, neyin olumlu ve olumsuz olduğu, devletin şu ana kadar neyi yapması gerektiği veya devletin şu ana kadar herhangi bir şey yapıp yapmadığı soruları ve sorunları hakkında fikir yürüttük.
”Ben çoğu Avrupa ülkesinde, İsviçre’ye kıyasla, genel nüfusun henüz kripto ve blockchain ile bu kadar ilgili olduğunu düşünmüyorum. Eğer rastgele olarak Berlin sokaklarından 10 insanı çevirip onlara blockchain, ICO’lar ve kripto para birimleri hakkında sorular sormaya başlasak bu kişilerin konu ile çok da alakalı olmadıkları sonucunu elde edebiliriz. Yeni teknolojilerin kabulü daha çok eğitim gerektirir.”
CT: İsviçre kendi ulusal kripto para birimini çıkartmayı planlıyor. Bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyor musunuz?
DD: Burada bir düzeltme yapayım, bu konuda henüz bir karara varılmadı. Biz çok merkeziyetsiz ve demokratik bir hükümet yapısına sahibiz ve bütün yeni fikirler tartışmaya açıktır.
”Şuan için Parlamentoda ulusal bir para birimi – e-franc veya kripto franc – isteyip istemediğimiz konusunu tartışıyoruz. Buna ek olarak bu konu ile ilgilenen kripto topluluğundan da farklı insanlar var ve onlar bize konu hakkındaki ilk görüşleri aktarıyor, biz de bunları hep beraber tartışıyoruz. Bence bu İsviçre için çok iyi bir gelişme.”
Bence bu kötü bir fikir değil. Seyahat ettiğim zamanlarda diğer ülkelerin yerel para birimini kullanıyorum. Bazı şehirlerde Bitcoin ve diğer kripto para birimlerini kullanıyorum. O zaman neden yasal olarak İsviçre Merkez Bankası ve hükümet tarafından desteklenip, İsviçre tarafından piyasaya sürülen bir kripto para birimini kullanmayayım ki?
CT: Finansal Pazar Denetim Kurumu (FINMA) düzenlemeleri hakkındaki düşünceleriniz nedir? Sizce bu düzenlemeler gerçekten kesinlik sağlıyor mu?
DD: Evet, kesinlikle. Ülkemizde hükümet, yatırımcılar ve hatta ICO projesi başlatmak isteyen girişimciler bile bir çeşit düzenleyici kesinliğe ihtiyaç duyuyor.
”Kimse bir ICO projesine yatırım yapıp, altı ay sonra bütün yatırımını kaybetmeyi ve mahkemenin mevcut yasalar dahilinde bu gibi bir sahtekarlıkla nasıl baş edeceğini bilmemesini istemez.”
Sağlıklı bir düzenleme gerekli ve İsviçre menşeli yatırımcılar bu FINMA kurallarını çok önemli olarak görmekte. Bu Asya içerisinde biraz daha değişik olmakla beraber, bazı ülkeler ICO projeleri ile çalışmayı istemiyor ve direkt olarak bunları yasaklıyor.
Blockchain’in ihtiyaç duyduğu üç şey hakkında
CT: İsviçre kaynaklı haberlerin konu blockchain ve kripto para birimleri olduğunda genel olarak olumlu olduğunu ifade etmiştin. Sana göre insanlar kripto para birimlerinin riskleri ve fırsatları konusundaki bilgilerini yoğun habercilik yüzünden hafife alıyor olabilir mi?
DD: Evet, bence bu mümkün. İlk olarak kaliteli bir haberciliğe ve olayın derinine inip rastgele ve üstünkörü bir şekilde haber seçmeyen habercilere ihtiyacınız var. İkinci olarak belirli korumacı önlemler sunan iyi ve kaliteli düzenlemeler ile insanların riskler konusunda eğitilmesine ihtiyacınız var. Bunun iyi şunun kötü ve spekülatif olduğunu söylemek yerine, en iyi şekilde hangi kripto paraya ne şekilde yatırım yapılacağı konusunda da bilgi sunmanız gerekmekte. Son olarak da çok daha fazla bilgiye ve eğitime ihtiyaç var: çocuklar blockchain’in ne olduğunu ve bu teknolojinin avantajları ve dezavantajları hakkında okullarda eğitim almalı.
”Şu an yetişkinler için yeteri kadar eğitsel fırsat yok ve şu sıralar kripto para ve blockchain konularında eğitim verebilecek çok az insan var. Bence önümüzde çok zorlu ve büyük bir görev var ve bütün öğretmenlerin blockchain ve kripto paraların ne olduğunu açıklamaya yönelik iyi yollar düşünmesi ve bunlarla en mantıklı şekilde nasıl ilgilenilmesi konusunda yeni fikirler üretmesi gerekmekte.”