Venezuela‘nın kendisine uygulanan uluslararası yaptırımları devlet destekli bir kripto para üreterek engelleme planları yakın zamanda Washington tarafından hayli ilgi görmeye başladı. Ancak Venezuela’nın bu planına yakından bakıldığı zaman ortada bazı engeller olduğu görülebiliyor: var olmayanlar rezervler, hiperenflasyon, merkeziyet ve gerçekten ödeme yapmanın imkansızlığı. Venezuela’nın bu girişiminin başarısız olma ihtimali çok yüksek ve böyle olması durumunda ülke, yıllardır çektiği parasal sıkıntılara bir yenisini daha eklemiş olacak.
Çaresizlik Kripto Paraya Yönlendirdi
Konu hakkında yorum yapan Rice University akademisyeni Francisco Monaldi, Venezuela Bolivar Cumhuriyeti’nin devlet destekli kripto para fikrine pek ılımlı yaklaşmıyor ve şöyle söylüyor:
“Bunun rezervler tarafından desteklenen bir para birimi olduğu fikri tamamen kurgu. Yani geriye hiperenflasyon ve kusur içinde olan bir ülke tarafından basılan bir para birimi.”
Coğrafi olarak baktığımızda Venezuela pek çok ülkenin imreneceği bir konuma sahip. Güney Amerika’nın kuzey tepesinde yer alan ülke doğal bir limana sahip olmanın yanında, kıtanın en büyük ve başarılı ekonomisi Brezilya ile de sınır komşusu. Doğal kaynaklar deseniz, Venezuela’da oldukça bol. Ancak bunların hiçbirinin şu an bir önemi yok çünkü Uluslararası Para Fonu (IMF) Venezuela’nın 2018 yılında yüzde 13 bin enflasyona ulaşacağını gösteriyor. Bunun dışında UNICEF de Venezuela’da yetersiz beslenen ve sayısı gittikçe artan çocuklara dikkat çekip bu sorunun nesillerce sürebileceğini öngörüyor. Bunlar Venezuela’nın gerçekleri ve gittikçe de yoğunlaşıyorlar.
Venezuela yıllık enflasyon oranı
Savaşın etkileri bir kenara, Venezuela’nın günümüzdeki durumuna gelmesinde uluslararası yaptırımların da çok ciddi katkısı oldu. ABD’nin W. Bush yönetiminden bu yana izlediği kavgacı tutum, Avrupa Birliği ve iktidara yeni gelmiş Fransa başkanı Macron’dan gelen engeller Venezuela’ya epey pahalıya patlıyor.
Venezuela başkanı da tüm bu yaptırımlardan kurtulmak adına cesur bir plan yaptı: devlet destekli bir kripto para, Petro, oluşturmak. Bu plan, mali egemenliğini geri kazanmak isteyen ancak artık yavaş yavaş göçüp gitmeye yüz tutmuş bir yöneticinin son çırpınışlarından farksız. Venezuela’nın bu planı geçtiğimiz yıl Bitcoin zirvedeyken ortaya çıktı ve o zamandan beri de Washington’da bazı endişelere yol açtı. Ülke her ne kadar özellikle Bitcoin’i benimseyeceğine dair bir açıklama yapmamış olsa da tembellikleriyle nam salmış ABD’li yasa yapıcılarının iş teknoloji literatürüne geldiğinde pek hevesli olmadıklarını söylemek yanlış olmaz. Bu kişilerin bildiği tek şey Bitcoin’in rekordan rekora koştuğuna dair çıkan haber başlıkları ve yalnızca bunu biliyor olmak, Venezuela’daki Petro’nun yaptırımlardan kurtulmayı sağlayacak kadar kudretli olduğundan endişelenmelerine yetiyor.
Ödeme Sorunları, İtibar Sorunları
Nicolas Maduro Moros 2013 yılında iktidara gelişinden bu yana ülkenin yaşadığı düşüşün başındaki isim ve Petro da kendisinin yeni bebeği. Maduro’nun bu plandan şüphe duyanlara karşı sert tutumu gittikçe artarken, yeni oluşacak devlet kripto parasının petrol varilleriyle destekleneceğine dair iddiası sürüyor. Maduro, komşulara Petro indirimi uygulanacağını dahi söylüyor. Petro’ya dair bir white paper hala daha gün yüzüne çıkmış değil ve Maduro’ya bağlı yasama organı bile Petro’yu yasa dışı ve mevcut yaptırımların ihlali olarak görüyor. Daha pek çok sıkıntı var.
İlk olarak Venezuela, kendine ait olan itibari parayı (Venezuela bolivarı) ki bu para henüz daha on yıllık, başarıyla koruyamadı ve Venezuela’nın pek çok kaynağı, buna değerli petrol da dahil, ya yer altında bekliyor ya da hala daha keşfedilmiş değil. Ülke tarafından yürütülen petrol programı saç baş yolduran cinsten ve bu da emtia ödemesini iyice imkansız hale sokuyor: Petro ticareti yapacak olanların sahip oldukları kripto paranın karşılığı olduğuna inanmaları, güvenmeleri gerekir. Venezuela bu konuda en iyi dönemlerde bile sıkıntı yaşadı. Ülkenin parası olan Venezuela Bolivarı zaten epey zengin emtiaların vaatleriyle ‘desteklenirken’, böyle bir ülkede ‘destekli’ kripto para oluşturma planının vaat edilenlere ne kadar sadık kalacağını düşünmek gerekiyor.
Bitcoin üzerine dayalı olan modeller pek çok rejimin bir an duraklamasına yol açıyor. Piyasa çok oynak ve geçtiğimiz birkaç ay boyunca yaşanan devasa fiyat oynaklıkları, şimdiye kadar hiç olmadığı kadar fazla insanın piyasadan haberdar olmasını sağladı. Bu pek çok kişinin Petro’yu değer saklama aracı veya ödeme aracı olarak kullanmasını engelleyecektir. Bitcoin benzeri bir model oluşturmanın ilgi çekici yanlarından biri anonimlik olabilir ancak bu bile gün geçtikçe doğruluğunu yitiriyor. Özel şirketlerin cüzdan adreslerini ne kadar kolaylıkla takip edebildikleri düşünülünce bu avantaj da listeden siliniyor.
Son olarak, Petro’nun hiçbir mantık çerçevesi içinde kripto para olarak sayılamayacağı gerçeği var. Kripto paraların tanımlayıcı özelliğine bakalım: merkezsizlik, güvenilir üçüncü tarafları ortadan kaldıran dağıtılmış ana defter. Hükûmetin para politikaları yüzünden sefalet içinde yaşamaya mahkum kalmış 30 milyon kişinin, sahip oldukları her şeyi -eğer hala daha sahiplerse- kelimenin tam anlamıyla devlet yönetimindeki bilgisayar algoritmasına teslim etme konusunda pek hevesli olduklarını sanmıyoruz. Yapılan her satın alma, satma, aktarma işlemini takip edebilen ve tüm sistemi kafasına göre kapatabilecek olan bir hükûmetten bahsediyoruz. Buna kıyasla, en azından nakit para bir nebze olsun gizlilik sunuyor.